Çok gezen mi bilir çok okuyan mı sorusunun cevabı bulundu mu bilmiyorum ama çok okuyanın hayatına zenginlik kattığı yadsınamaz.
Okuma alışkanlığı ise çocukluk döneminde kazanılabiliyor. Okuma alışkanlığı anlama ve anlatma yeteneğini geliştirdiğinden akademik başarıyı da etkiliyor. Ancak günümüzde kısa videolar, hatta diziler her an elimizin altında iken ya da hap bilgilere kolayca ulaşılabilirken, hele de dijital oyunların heyecan dolu maceraları varken kitaba pek sıra gelemiyor maalesef... Dijital dünyanın içine doğmuş çocukları kitapların büyülü dünyası ile tanıştırmakta zorlanıyoruz haliyle. Zor da olsa öğrencilerimizin okuma alışkanlıklarını geliştirmek için çabalıyor, pes etmiyoruz.
ROL MODEL BÜYÜKLER
Ancak bu konuda zaman zaman biz veliler hatta öğretmenler de hatalara düşüyoruz. İlk hatamız iyi bir rol model olamamak kanımca. Hepimizin bildiği gerçek, toplumumuzun yeterli düzeyde okuma alışkanlığının olmaması. Tahmin ediyorum ki, sosyal medya kullanımında ise dünyada oldukça ön sıralarda yer almaktayız.
Zamanının çoğunu instagramda harcayan annenin kitap okuması için yaptığı uyarılar çok dikkate alınmayacaktır elbette.
Tenefüslerde öğretmenin elinde kitap gören öğrencinin duyduğu merak bile önemli bir adım olacaktır okuma alışkanlığı kazanmada...
Bir diğer yanlışımız da -belki de en önemlisi- roman vb. okumakla harcayacağı zamanı test çözerek kullanmalarını beklemek çocuklarımızdan... Temel ve orta eğitim dönemlerinde girdikleri iki önemli sınavı hayatlarının dönüm noktası olarak görmemiz ve bu stresi yaşatıp yaşamamız katmerli hatalara sürüklemekte bizi.
Kitap okuyan çocuğun testlerdeki başarısını unutmamız bir yana, bu sınavların hayatlarının önemli kavşak noktaları olduğunu düşünmemiz de ayrı bir gaflet.
Hayal gücü olmayan bir çocuk kendine nasıl hedef koyacak? Hayal gücünü geliştirmenin en etkili yöntemlerinden biri kitap okumak. Aynı zamanda başkalarının hayal dünyalarına yapılan gizemli bir yolculuk, okuyanın da ufkuna yeni alanlar açar.
Emin olun test çözmekten çok daha fayda sağlayacak kitap okumak evlatlarınıza.
Hem gerçek hayattta, hem de sınavlarda.
GENÇSENIZ GÜÇ SIZDE
Gençseniz güçlüsünüz. Genç ve idealleriniz varsa hayalleriniz önündeki tek engel sizsiniz. Yani, hayal kurabilme kapasiteniz geleceğinizi şekillendiriyor. Söylemek istediğim hayal edebildiğimiz kadarını başarabiliyoruz sadece. Hayallerimiz ise okuduğumuz kitap sayısı kadar genişleyebiliyor.
Okuma alışkanlığı kazandırmada düştüğümüz bir diğer hata ise çocukları yanlış kitaplara yönlendrmek. Doğru kitabı bulmanın formülü ise ilk başlarda çok basit:
Sevdiği kitapları okumaları. Senin yaşındakiler daha az resimli kitapları okumalı vb. öneriler yaptırıma dönüştüğünde kitaptan daha çok uzaklaştırabiliyoruz çocuklarımızı.
Severek okudukları kitabın ilk başlarda en doğrusu olduğunu unutmamalı. Zamanla edebi zevkleri de gelişecek, gerektiğinde doğru yönlendirmeleri de yapabileceğiz.
Bir başka sıkıntımız ise çocuk edebiyatının günümüz çocuklarına çok hitap etmemesi.
Kitapların teknoloji ile harmanlanıp hem içerik hem de şekilsel yönden cazip hale getirilmesi çok da zor olmamalı.
Sonuç olarak dünyaya katkı sağlayacak çocuklar çok test çözenler arasından değil, okuyup hayal kurabilenler içinden olacak.
Çok okuyan, okuduğundan daha çok gezen çocuklar eğitimini en sağlıklı şekilde tamamlayacak kanımca.