• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Eğitim her yerde ARZU GÜNAYDIN

Eğitim her yerde

arzu.gunaydın@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06.07.2019, 00:00

Yıllardır bizimle çalışan, artık ailemizin bir üyesi olan çocuklarımın Hatice ablasından bu haftaki dersimiz, en çok da benim dersim... Biz eğitimcilerin en büyük derdidir, kendi çocuklarımızın sorunlarını çok kolay çözemeyiz. Annelik ile profesyonelliğimiz arasında gider gelir, doğru bildiklerimizi de yanlış uygularız bazen. Benim derdim de oğlumun sosyalliği... Akademik başarı nasıl olsa olur, su akar yolunu bulur diyenlerdenim.
Ancak sosyal özelliklerin çocukluk yıllarında kazanılacağına olan inancımla, panik halinde bunun için uğraşıyorum senelerdir...
Yaz tatilinde arkadaşları ile oynaması için sürekli zorladığımın farkında bile değildim.
Ta ki Hatice Hanım, çekinerek düşüncelerini söylemeye başlayana kadar.

ELİNİZİ ÇEKİN ÜZERİNDEN

Ben cahilim diye söze girdi, estağfurullah dememe bile izin vermeden devam etti:
"Yanlış anlamazsanız sizden rica ediyorum elinizi çekin artık bu çocuğun üstünden" dedi. Şaşkınlığımı görmesine rağmen devam etti: "Evet, sürekli birileri ile iletşime geçmesi için zorluyor hatta baskı yapıyorsunuz" dedi.
Nasıl olurdu? Eğitimin çeşitli kademelerinde çalışmış halen de çalışan, üstelik bu köşeden baskıcı ebeveynleri zaman zaman eleştiren ben de mi aynı hataya düşüyordum?
Hatice'nin söyleyecekleri bitmemişti: "Rüzgar kendi kendine de çok mutlu olabilen bir çocuk. Her zaman başkalarına ihtiyacı yok...
Yalnız kalmak istediği anlar da olabilir." Son cümle ile birlikte büyük bir farkındalık yaşadığımı düşündüm. Kendime ayırdığım ve hep en değerli zamanlarımdan gördüğüm tek başına vakitleri oğlumdan esirgiyor, izin vermiyordum. Yaratıcılığın, yenilenmenin olmazsa olmazını yani... Üstelik her an sosyalleşmesini isteyerek, sürekli birilerine ihtiyacı olduğunun, olacağının mesajını da mı vermiştim? Halbuki kazandırmamız gereken ilk becerilerden birinin kendine yetebilmek olduğuna inanırken...

KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ

Elbette sosyalleşsinler... Ancak sosyalleşmeyi de adeta bir yarış haline getirmemeli, kişilik özelliklerini de göz ardı etmemeliyiz. "Ben de çocuk yetiştirdim, yanlış anlamayın lütfen, tecrübelerimden bahsettim" diyerek Hatice Hanım sözlerini sonlandırırken; yetiştirdiği pırıl pırıl özgüvenli çocuklarını düşündüm...
Hepsi de çok sosyal, terbiyeli çocuklardı.
Hiçbiri sosyalleşmesi için zorlanmamıştı...
Tercihlerine saygı duyulmuş, istedikleri zaman arkadaşları ile bir araya gelmişler, dilediklerinde yalnız kalmışlardı. Ders çalışmak istemediklerinde bile sadece uyarılmış, panik havasında öğretmenlere koşulmamıştı. Zaten şartsız seven, saçını süpürge eden anneleri vardı hep arkalarında. Bunun gücünü de hep hissetmişler ve anneleri ile gurur duymuşlardı.
Bu kadar basitti aslında. Anne babalarımız da böyle yapmamış mıydı? Sadece kontrollü özgür alan ve zaman bile yeterli çoğu zaman, tabi sevgiyle birlikte.

HEDEFLER VE HAYALLER

Zorlama ile başarı dahi olmuyor... Hedef koyulmadan yapılan hiçbir çalışma yerini bulamıyor. Hedefler ise hayallerle ortaya çıkıyor. Hayal de yaratıcılıkla, kendini tanımakla...
Yani işin ucu yine özgür alanlara dayanıyor. Bunun en güzel örneğini LGS sınavında birinci ve ikinci olan çiftçi ailenin çocuklarında gördük. Matematik öğretmenleri olmayan ikizlerin belli ki hayalleri, hedefleri ve azmi vardı. Kendi hayalleri ve hedefleri, ebeveynlerininki değil. Çocukluk travmalarımızı iyileştirecek ya da o dönemdeki hayallerimizi gerçekleştirecek kişiler olmamalı çocuklarımız.
Kendi istekleri doğrultusunda yaratacakları bir dünya inanın bizim hayallerimizdekinden çok daha güzel olacak. Onlar da çok daha mutlu... Tek isteğimiz evlatlarımızın mutluluğu değil mi zaten? Öyleyse okul tercih döneminde olduğumuz bugünlerde, okul tercihlerine saygı duyarak başlayabiliriz çocuklarımızla yeni döneme...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA