Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 15 gündür dünyayı uyarıyordu:
"Katil Netanyahu durdurulmalıdır.
Küresel savaş riskleri artmaktadır" diyordu. ABD Başkanı Donald Trump'la, Rusya lideri Vladimir Putin'le ve Almanya Başbakanı Merz'le görüşmüştü. Ne yazık ki, ABD Başkanı Trump, EVANJELİST-SİYONİSTLERE TESLİM OLDU, İran'ın Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerini vurdu. Dünya nefesini tuttu.
CEHENNEMİN KAPILARI AÇILDI
İsrail-İran Savaşı'nda, çok kritik 48 saat içine girildi.
Dışişleri Bakanlığımız "Türkiye saldırının sonuçlarından derin endişe duymaktadır" denilerek, kritik saatlere yönelik dünyayı uyaran bir açıklama yapıldı.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Türkiye olarak, bölgede İsrail saldırganlığıyla başlayan çatışmanın yayılması ve güvenlik ortamının istikrarsızlaşması riskine her vesileyle dikkat çekmiştik. İran'ın nükleer tesislerine ABD tarafından yapılan saldırı, söz konusu riski en üst düzeye çıkarmıştır" ifadelerine yer verilirken şunlar kaydedildi: "Türkiye, ABD'nin İran İslam Cumhuriyeti'nin nükleer tesislerine yönelik saldırısının muhtemel sonuçlarından derin endişe duymaktadır.
Yaşanmakta olan gelişmeler bölgesel ihtilafın küresel düzeye taşınmasına neden olabilecektir.
Bu felaket senaryosunun hayata geçmesini istemiyoruz.
İlgili tüm tarafları sorumlu davranmaya, saldırıları an itibarıyla karşılıklı olarak durdurmaya ve daha fazla can kaybına ve yıkıma yol açabilecek adımlardan kaçınmaya davet ediyoruz.
İran'ın nükleer programına ilişkin ihtilafın tek çözüm yolu müzakerelerden geçmektedir"
GÖZLER BAŞKAN ERDOĞAN'DA
Dünyanın gözü Başkan Recep Tayyip Erdoğan'da ve NATO Zirve toplantısında.
Küresel savaş riskini artıran son gelişmeler üzerine Başkan Erdoğan'ın LİDERLERLE sürekli görüşmelerine pazar-pazartesi günleri devam edeceği, özellikle de 24 HAZİRAN'DA HOLLANDA'DA YAPILACAK NATO ZİRVESİ'NDE TRUMP ve diğer liderlerle derinlikli görüşmeler yapacağı öğrenildi.
İran'ın müttefikleri olan Rusya lideri Putin ve Çin liderinin nasıl bir tavır içine girecekleri tedirginlikle bekleniyor. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İstanbul'da dikkat çeken açıklamalar yaptı: "Rusya'ya gidiyorum. Sayın Vladimir Putin ile görüşmem olacak. İki ülke arasında ortaklık var, eylemlerimizi koordine ediyoruz."
PUTİN SERTÇE UYARMIŞTI.
Başkan Erdoğan, İran-İsrail savaşını durdurmaya yönelik İstanbul'da Barış Diplomasi toplantıları başlarken, Rusya lideri Putin de ABD Başkanı Trump'ı uyarmış, İran-İsrail gerginliği nedeniyle 3. Dünya Savaşı ihtimalinin arttığını açıkça dile getirmiş ve İran'daki nükleer tesislerin çevresindeki gerginliğin nereye evrileceği konusunda endişelim" demişti.
Rusya'dan sonra İran'ın arkasında bulunan Çin'den de, "İsrail'in İran'a saldırılarıyla başlayan çatışmalarda acil ateşkesin sağlanarak gerilimin sonlandırılması gerekiyor.
Bölgenin bilinmez bir uçuruma sürüklenmesine izin vermemeliyiz" açıklaması gelmişti.
Trump'ın İran'ın nükleer tesislerini bombalaması sonrası katil soykırımcı Benyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump'a teşekkür etti. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, ABD'nin İran'daki nükleer tesislere yönelik saldırılarından önceden bilgilendirildi. ABD, küresel topluma tehdit olabilecek bir durumu hafifletmek için harekete geçti" ifadelerini kullandı. Savunma Bakanı John Healey de "Güçlerimiz en üst seviyede korunuyor. Bu hafta Kıbrıs ve Ortadoğu'ya yeni jetler konuşlandırdık" dedi. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Direktörü Rafael Grossi, "İran'daki acil durum ışığında, yarın için IAEA yönetim kurulunun acil toplantısını düzenliyorum" dedi.
ARAKÇİ, PUTİN'LE GÖRÜŞMEYE GİDİYOR
İran Dışişleri Bakanı Arakçi, "Birdenbire aniden bir saldırıyla karşı karşıya kaldı. İran, ABD'nin nükleer tesislerine yaptığı saldırıları kınamaktadır.
BM kurallarını ihlal etmiştir.
Washington'daki kanun tanımayan idare, bu saldırıların karşılığından sorumludur. ABD soykırım rejimi ile saldırdı. Bu tür saldırganlık karşısında sessiz kalmak, dünyayı daha önce hiç görmediğimiz bir kaosa götürecektir.
İhlal edilmeyen kırmızı çizgi kalmadı. Diplomasiye ihanet eden ABD'dir. İran'a diplomasiye geri dön çağrısında bulunmanın bir anlamı yok, zaten biz müzakere sürecindeydik ABD ile görüşüyorduk.
Avrupalılarla da görüşüyorduk.
Şimdi Amerikalılar bu süreci bombalıyor. Ancak biz saldırıya uğradık, askeri olarak saldırıya uğradık. Burada İran değil Amerika gerçekleştirdi bu saldırıyı, müzakereye ihanet eden onlar. ABD, BM şartlarına hiç saygı duymadığını, uluslararası hukuka hiç saygı duymadığını, herhangi bir uluslararası hukuk düzenlemesine saygı duymadığını göstermiş oldu.
İhlal etmedikleri hiçbir kırmızı çizgi yok, en kötüsünü de dün akşam yaptılar. Sadece nükleer tesislerimiz bombalanmadı BM düzenlerini de bombaladılar.
Şimdi diplomasi için ne kadar alan kaldı buna bakıp göreceğiz.
Trump'ın net bir tehdittir sözleri. İran şu an nükleer silahı olan bir rejimin saldırısı altında ve İran'ın nükleer silahı yok."
HÜRMÜZ BOĞAZI KAPATILIRSA NE OLUR?
Netanyahu'nun 13 Haziran'da İran'a saldırması ve 10 gün sonra da Evanjelist-siyonistlere teslim olan Trump'ın İran-İsrail Savaşı'na resmen girmesi, İran nükleer tesislerini bombalaması ardından, küresel enerji naklinde önemli bir yere sahip Hürmüz Boğazı'nın kapanması ihtimali dünya ekonomisinde büyük endişeye yol açtı. Hürmüz Boğazı, Orta Doğu'daki petrol üreticisi ülkelerin (İran, Suudi Arabistan, Katar, BAE, Bahreyn, Umman) Asya, Avrupa, Kuzey Amerika ve ötesine ikmal yaptığı kritik bir güzergâh.
Küresel petrol tüketiminin yaklaşık beşte birinin Hürmüz Boğazı'ndan taşındığı hesaplanıyor.
İran'ın İkmal edilen ham petrolünün büyük bir bölümü ÇİN devleti tarafından alınıyor. Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasının sonuçları ne olur? İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatması durumunda dünya genelindeki petrol akışının yüzde 20'sinin etkilenebileceği belirtiliyor. JP Morgan Haziran ayında yayımladığı bir notta, Hürmüz Boğazı'nın kapatılması halinde petrol fiyatlarının varil başına 120-130 dolar seviyesine yükselebileceği uyarısında bulundu. Iran'ın ateşkes sağlanmadığı takdirde mayınlama yapma seçeneğine sahip.
SONUÇ
ÇOK KRİTİK 48 SAAT...Trump'ın Evanjelist-siyonist Pentagon, CIA, silah baronlarına teslim olarak İran nükleer tesislerini vurmasının ardından çok kritik 48 saati başladı. Evet. İkinci Dünya Savaşı öncesini yaşıyoruz.
