CHP'ye nereden bakarsanız bakın, içinde birbirlerini yiyorlar, suçluyorlar. Yani CHP içten çürüyen bir ağaç gibi. Çürütenler ise içinde. Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluk-rüşvet- irtikap iddialarıyla tutuklanmasından sonra, CHP bir ağaç gibi içten çürüyor. Tel tel dökülüyor. İmamoğlu, 35'lere varan itiraflar sonucu, her gün biraz daha köşeye sıkışıyor, kıvranıyor. CHP içindeki ayak kaydırma, menfaat çekişmeleri birbirini yeme noktasına geldi.
CHP büyük kurultayında şaibe olduğuna ilişkin soruşturmalar, bizzat CHP'li delegeler ve eski Hatay Belediye Başkanı'nın şikayetleri üzerine açıldı. 8 Eylül'de son karar verilecek. İstanbul Ahtapotu soruşturmalarında, itirafta bulunanlar, bizzat Ekrem İmamoğlu tarafından göreve getirilenler. Çok yakınındakilerin itirafları dönen dolapları bir bir ortaya çıkarıyor. CHP Genel Merkezinde, il başkanlıklarında, Özel/ İmamoğlucular, eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile kavgalı, birbirini yiyor.
KÖSELER'İ YAKTILAR
Tutuklu eski CHP'li Belediye Başkanı Alaattin Köseler'den itiraf mektubu: "Bana kumpası CHP'liler kurdu." Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınıp tutuklanan eski Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, Beykozlulara hitaben mektup yazdı. Mektupta, kendisine kumpas kurulduğunu, bunu da kendi içlerinden CHP'li kişilerin yaptığını belirtti. Köseler'in tutuklanması üzerine başkan vekili seçilen Özlem Vural Gürzel'in de dışarıdan gelen akıl hocalarının yönlendirmesiyle hareket ettiğini açıkladı. Köseler'in tutuklanmasıyla boşalan Beykoz Belediye Başkanlık koltuğuna İmamoğlu, seçim öncesinde Beylikdüzü'nden Beykoz'a transfer ettirerek meclis üyesi seçtirdiği Özlem Vural Gürzel'i başkanvekili yaptırdı. 31 Mart 2024 yerel seçimleri sonrasında Beykoz Belediye Başkanı olan Alaattin Köseler, bizzat CHP'li yöneticiler tarafından belgeli şekilde Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet edilmişti. Başsavcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 27 Şubat'ta "ihaleye fesat karıştırma", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "üyelik ve yardım" ve usulsüz harcamalar iddialarıyla gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı.
KİLİT ADAM ONGUN
Tutuklu bulunanlar arasındaki eski Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Fidan Gül ile eski Beykoz Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Erkan Duyar oldu. Köseler'in yardımcısı olan Gül, belediyenin ihalesiz mal alımı yaptığını söyleyerek, "Bu nedenle geriye dönük ihale yapılması gerekiyordu." Başkan da bu şekilde "geriye dönük ihale yapalım" diyerek Köseler'i suçlamıştı. Yolsuzluk iddiasıyla tutuklanan Ekrem İmamoğlu soruşturmasında, yurt dışına kaçan (kaçırılan) KİLİT İSİM Emrah Bağdatlı hakkında müthiş itiraf geldi. Eski İBB'deki rüşvet çarkıyla ilgili Emrah Bağdatlı'nın kara kutusu Orçun Yılmaz itirafçı oldu. Gözaltına alınan ve tutuklanan reklamcı Avukat Orçun Muhittin Yılmaz, "Özgür Özel'in kazandığı, CHP'nin son kurultayında da Emrah Bağdatlı, Murat Ongun'la beraber Ankara'da günlerce kaldılar" dedi. Yılmaz, ifadesinde yurt dışına firar eden Emrah Bağdatlı'nın İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un kara kutusu olduğunu söyledi. Bağdatlı'nın yurt dışına Murat Ongun'un talimatıyla firar ettiğini dile getiren Yılmaz, "Emrah Bağdatlı bana, 'Ben Murat Ongun'un hem kardeşi hem kasasıyım, parasını ve ailesini bile emanet ettiği, en güvendiği kişiyim.' diye söyledi."
KUMAR BAĞIMLISIYDI
Yılmaz, Emrah Bağdatlı'yla 2020 yılında tanıştığını dile getirerek "Önceki yaşantısını bilmiyorum ama tanıştığımızda son derece lüks ve şatafatlı bir hayat yaşıyordu. Hemen herkese para ile hava atmayı, yaşantısını anlatmayı ve fotoğrafla göstermeyi seviyordu. Pahalı saat koleksiyonu vardı. En pahalı otellerde tatiller yapar, son model arabalar kullanırdı. Ortamlarda ve bana, lüks tatil ve harcamalarını ballandıra ballandıra anlatırdı. Çok büyük bir kumar bağımlısıydı. Yurt dışına ve Kıbrıs'a sık sık kumar oynamaya gider ve çok büyük meblağlarla kumar oynardı. Online kumar, bahis, casino, at yarışı aklınıza ne gelirse oynardı. Yemek yerken bile elindeki telefonundan kumar ve bahis oynardı." ifadesini kullandı. Bağdatlı'nın kendisine Ongun'la
uzun yıllara dayanan ağabey-kardeş ötesi bir ilişkisi olduğunu söylediğini ve bunu da övünerek anlattığını aktaran Yılmaz, "İkisi, Acarkent'te lüks villaların olduğu bölgede komşu olarak oturuyorlardı. Tüm tatillere beraber giderlerdi. Her yerde kendini, 'Ben Murat Ongun'un adamıyım, ona bağlı çalışıyorum.' diye tanıtırdı. Onun emriyle sosyal medya mecralarının yönetimi, yine aynı zamanda internet ve basın işlerinin yönetim işlerini yürüttüğünü söylerdi. İstanbul ve Bodrum'da beraber kullandıkları iki tane lüks yatları vardı. Ailecek beraber kullanırlar ve tatil yaparlardı." diye konuştu.
TALİMATLA GİTTİ
"Operasyondan önceki birkaç ay boyunca Galatasaray maçlarına ve yemeklere gelmemeye başladı. Bir seferinde yurt dışına çıkacağını söylediğinde, 'Ne yapıyorsun bu kadar çok yurt dışında?' diye sorduğumda, 'Ağabeyim (Murat Ongun) görev verdi, gidip geleceğim birkaç güne.' demişti. Bana operasyondan 15-20 gün kadar önce Amerika'ya gideceğini söylemişti ama Yunanistan'a gitmiş. Operasyondan önceden haberdar olduğunu, ona hazırlandıklarını ve yurt dışına gitmesinin ona Murat Ongun tarafından talimat verildiği kanaatindeyim." "Emrah Bağdatlı, özellikle iki üç duble alkol içtikten sonra çok fazla şey anlatırdı. Ağzı da çok gevşekti. Onun ve Bağdatlı'nın ortak bir atları vardı. Bağdatlı, yurt içinden ve yurt dışında değeri milyonlar olan başka yarış atları aldığını da anlatırdı. Yanımızda atları almasını sağlayan ve bakımını yapan kişilerle devamlı konuşmalar yapardı. Ben bu atlarda da Ongun ile ortak olduklarını düşünüyorum. Çünkü Ongun'a bizim yanımızda telefonda bu atlarla ilgili bilgiler aktarmışlığı vardır. Yurt dışından büyük bir at çiftliği alacağını, orada şirket kurup at yetiştiriciliği yapmak istediğini söylerdi." Yılmaz ifadesinin devamında, "Zorlu AVM'nin içinde 'Raffles Hotel' vardır. Bu otelde Hüseyin Köksal'ın sahibi olduğunu Emrah Bağdatlı'nın söylediği süper lüks bir daire varmış. Murat Ongun, Hüseyin Köksal ve Emrah Bağdatlı sık sık burada buluştuklarını Emrah anlatırdı. Ben Hüseyin Köksal ile aralarındaki ortaklık ilişkisinin reklam işleriyle olduğunu düşünmeye başladım. Emrah Bağdatlı özellikle iki üç duble alkol içtikten sonra çok fazla şey anlatırdı, ağzı da çok gevşekti. Emrah Bağdatlı ile Murat Ongun arasındaki ilişkinin yalnızca ağabey kardeş benzeri bir yakınlıktan ibaret olmadığını, bu ilişkinin arka planında bir ortaklık ya da daha derin bir irtibatın olduğunu düşünüyorum. Bağdatlı'nın Ongun'un parasını himaye ettiğini ve kendisinin de pay aldığını, Bağdatlı'nın kendi ve Ongun'un parasını yurt dışına götürdüğünü düşünüyorum." diye konuştu.