• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Gazze’nin inşasında ordu göreve hazır

BÜLENT ERANDAÇ

Gazze’nin inşasında ordu göreve hazır

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12 Ekim 2025

Cumhurbaşkanımız Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Görev gücünde Türkiye olarak inşallah biz de yer alacağız" açıklamasından bir gün sonra Kahraman Türk Ordusu'ndan yüreklere su serpen açıklama geldi. Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Gazze'de göreve hazır olduğu duyurdu. Kahraman Türk Ordusu'nun uluslararası görevlerde bulunduğu ve "Barışın tesisi ve korunmasında tecrübe sahibi olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz kendisine tevdi edilecek her türlü göreve hazırdır.

Sivil ve askeri unsurların da görev gücü içinde yer alabileceği" belirtildi. Gözler Türkiye'ye çevrildi. "İsrail'in tekrar saldırmayacağının garantisi olacak mı? İsrail'in tekrar saldırmasını önleyecek olan garantör ülke mekanizması nasıl kurulacak? Bu anlaşmanın garantörü hangi ülkeler olacak? Gazze görev gücü hangi ülkelerden oluşacak, yetkisi ne olacak?" soruları konuşuluyor. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan Fransa'daki Gazze konulu üst düzey toplantı sonrası görev gücünün kapsamına ilişkin açıklamalar yaptı. Fidan esas olarak arabulucu ülkelerden oluşacak görev gücünün "Anlaşmanın ilgili maddelerinin uygulanmasında kendine düşen görevleri yapacağını" söyledi.

İBRAHİM KALIN FARKI
Bakan Fidan, "Süreçte sorunlar çıkacaktır. Bu sorunlara pratik cevaplar bulunması için bu ekip de devreye girecek" dedi. Gazze görev gücünün ateşkesin kontrolü, insani yardım, cenazelerin bulunması, toplanması, inşa çalışmalarını yürüteceği belirtilirken bu kapsamda Türkiye'den ilk etapta AFAD, Kızılay gibi sivil unsurların görev gücü içinde yer alması, gelişmelere göre askeri unsurların görev gücü içerisinde yer alması için TBMM'den onay çıkartılacağı vurgulanıyor. Erdoğan'ın müthiş Gazze diplomasisinde ve ateşkes sürecinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın açıkkapalı çalışmaları takdire değer. Başkomutan Erdoğan İbrahim Kalın'ı çok kritik bir aşamada Doha'ya gönderdi. Hamas'ı ateşkese ikna etmesini sağladı. Hamas masaya döndü. İbrahim Kalın'ın başarılı arabuluculuğu Mısır'daki ateşkes görüşmelerine Türkiye'nin davet edilmesiyle sürdü. Şarm El-Şeyh'teki ateşkes görüşmelerine Türkiye hem Hamas hem de ABD'nin isteği üzerine katıldı. İbrahim Kalın zaman zaman kopma noktasına gelen müzakerelerin ateşkesle sonuçlanmasını sağlayan isimlerden biri oldu. Kalın, "En sıcak gündem maddemiz olan Gazze'de ateşkesin sağlanmasıyla yakın tarihimizde önemli bir sayfayı, dönemi geride bıraktık. İki yıldır devam eden Gazze halkına yönelik soykırım politikaları bugün itibarıyla bir ateşkesle artık sona ermiştir. Bunu derken tabii ki büyük bir ihtiyat ve dikkat içerisinde söylüyorum. Zira ateşkesin uygulanması bundan sonraki en önemli görevimiz olacaktır. Kırılgan bir ateşkes yapıldı. Uygulanması sahada denetlenmesi de aynı şekilde büyük bir hassasiyet ve dikkat gerektirmektedir. Bu tür hassas kırılgan ortamlarda ihlaller sabotajlar her zaman olur. Ama bugün itibarıyla önümüzde elimizde artık bir ateşkes var ve Gazze'de akan kanın durması gözyaşlarının dinmesi için bir tarihi fırsat önümüzde bulunuyor. Bu fırsatı hayata geçirmek kalıcı hale getirmek bu ateşkesi barışa dönüştürebilmek için hepimizin üzerine büyük bir sorumluluk düşüyor" dedi.

ATEŞKESİN ÖNEMİ
Bütün uluslararası toplumun ateşkesin kalıcı hale gelmesinde rol üstlenmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Kalın, "Sadece arabulucu ülkelerin ya da garantörlerin değil Avrupa'dan Amerika'ya Asya'dan Ortadoğu'ya bütün uluslararası toplumun bu ateşkesin kalıcı hale gelmesi için rol alması ve sorumluluk üstlenmesi gerekiyor. Önümüzdeki günlerde ve haftalarda bu kırılgan ateşkesin kapsamlı bir şekilde hayata geçirilmesi ve kalıcı hale gelmesi için hepimize büyük görevler düşüyor. Bu ateşkes tabii ki sorunun çözümü değil, daha ilk adımdır. Sorun ancak ve ancak Filistin Devleti kurulduğunda Ortadoğu'da iki devletli çözüm hayata geçirildiği zaman gerçek manada çözüme yakın hale gelmiş olacak. Bunun imkânsız olmadığına biz inanıyoruz. Biz Türkiye olarak bu süreçte hem akan kanın durması hem soykırımın sona ermesi hem Gazzeli kardeşlerimizin bir nefes alması için gece gündüz çalıştık. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu son derece güçlü irade Birleşmiş Milletler'den uluslararası toplantılara her alanda en yüksek ifadesini bularak bu konudaki kararlılığımızı ortaya koydu. Bu konuyu sadece bir bölge meselesi olarak değil küresel barışın da anahtar unsurlarından birisi olarak önümüzdeki günlerde aylarda yakın bir şekilde takip etmeye devam edeceğiz" dedi. Terörsüz Türkiye hedefi Türkiye'nin Afrika'daki faaliyetlerine ilişkin de konuşan Kalın, Somali'ye birkaç ülke dışında dünyanın sırtını döndüğü dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iradesiyle bölgeye gittiklerini, bugün Somali'nin çok daha iyi bir noktaya geldiğini aktardı.

GÜVENLİK STRATEJİLERİ
Kalın egemenlik ve bağımsızlığın söylemlerle değil, üretilen teknolojiyle, imkân ve kabiliyetle ölçüldüğüne dikkati çekerek, Türkiye'nin savunma sanayi alanında SİHA'larla ve diğer savunma sanayi ürünleriyle artık dünyada adından sıkça bahsedilen bir ülke haline geldiğini dile getirdi. Türkiye Yüzyılı perspektifinin en önemli ayaklarından birini "Terörsüz Türkiye" hedefinin oluşturduğuna vurgu yapan MİT Başkanı Kalın şunları kaydetti: "Terörsüz Türkiye'yle sadece Türkiye'nin karşı karşıya olduğu 40 yıllık PKK terörünü sonlandırmayı değil, aynı zamanda bütün bölgenin her tür terör örgütünden vekil güçlerden arındırılması, bölgenin kendi dinamikleri üzerinde bir güven ve istikrar düzeni ve sistemi kurmasını arzu ediyoruz. Terörsüz Türkiye yolunda aldığımız mesafe gerçekten tarihi niteliktedir. Bundan sonra atılacak adımlarla da ülkemizi ve bölgemizi tüm terör tehditlerinden arındırmak, bölgede Türküyle Kürdüyle Arapıyla diğer unsurlarıyla gerçek bir kucaklaşmanın, barışın, stratejik bir kavuşmanın ve bütünleşmenin adımlarını atmayı hedefliyoruz." Türkiye savunma ve dış politika stratejileri kapsamında yurt dışında çeşitli askeri üsler ve tesisler bulundurmaktadır. Bu üsler terörle mücadele, bölgesel istikrar, eğitim ve danışmanlık gibi amaçlarla aktif olarak kullanılmaktadır. 2025 itibarıyla Türkiye Asya, Afrika ve Avrupa ile birlikte üç kıtada askeri varlığa sahip. Irak, Suriye, Katar, Somali - TURKSOM Askeri Üssü (Mogadişu), Libya - Misrata Deniz Üssü, Vatiyye Hava Üssü, Azerbaycan - Nahçıvan varlığı, KKTC, Arnavutluk, Lübnan, Bosna Hersek, Kosova, Libya, Afganistan, Mali. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yurt dışındaki varlığı dış politika ve güvenlik stratejileri açısından büyük önem taşıyor

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.