Ekim ayında dış ticaret açığı belirgin bir düşüşle Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı olan "cari açığa" olumlu katkı yapabileceği sinyali verdi. Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre Ekim ayında dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15.8 düşüşle 7.4 milyar dolara indi. Ancak takvim ve mevsim etkileri arındırıldığında resim biraz değişiyor. Detaylar şöyle:
- İhracat aylık bazda 12.9 milyar dolar ile bu yılın ortalama ihracat rakamı olan 13 milyar doların altında kaldı.
- İhracatın temel kaynağının Avrupa ülkeleri olması gerçeği yine değişmedi. Hatta AB'nin payı yüzde 8.1 oranında arttı. AB-28 olarak tanımladığımız 28 Avrupa Birliği ülkelerine yapılan ihracat toplam ihracat içindeki payı yüzde 44.2 civarında... Yüzde 8.6'lık diğer Avrupa ülkelerini de dahil ettiğimizde Avrupa coğrafyasına gerçekleştirilen ihracat yüzde 50'leri aşıyor.
- Zaten en fazla ihracat yapılan ülkeler sıralaması Almanya ile başlıyor, Irak ve Rusya, Fransa ve İspanya ile devam ediyor. İlk 8'de 6 AB ülkesi yer alıyor.
OTOMOTİV İLK SIRADA
- Yoğun olarak euro kullanan ülkelere ihracat yapmamız euro geliri elde etmemiz anlamına geliyor. Ancak ithalatın değer olarak daha fazlasını da AB-28 ülkelerinden yapıyoruz. İhracat 5.7 milyar dolar iken aynı ülkelerden ithalat 7.2 milyar dolara çıkıyor.
- Bu bağlamda euro dolar kurunun euro aleyhine bir trend izlemesi aslında bir dezavantaj olmuyor Türkiye'nin dış ticaret kazancı açısından.
- İlginç bir detay da şu: En fazla ihracat yapılan ürün motorlu kara taşıtları... Yani otomobil gibi binek araçlar ve kamyonet traktör gibi ticari araçlar. İhracat yapan şirketlere bakıyoruz... Honda, Toyota ve MAN gibi dünya devlerinin neredeyse tamamı yabancı sermayeli. Türk ortakları yok. Diğerlerinde de yabancı sermaye payları oldukça yüksek. Dolayısıyla, bu şirketlerin elde ettiği kazançlar, tabi yeniden yatırıma dönüşmeyen kısmı, kendi ülkelerine transfer ediliyor.
- Aynı zamanda Türkiye'de üretilen daha doğrusu montajı yapılan kara taşıtlarında kullanılan parçaların yarıya yakını ithal. Her bir 100 dolarlık üretimde 44 dolarlık yabancı malzeme gerekiyor.
KARŞILAMA ORANI
- Ekim ayı verilerinde bu yıl içinde alıştığımız gelişme devam etti. İhracat artarken ithalat yine geriledi. Geçen yıllarda genellikle dış ticaret açığında azalma olduğu aylarda ihracattaki yükseliş ithalattan daha fazla olurdu ve bunun sonucunda açık aşağı gelirdi. Oysa son verilere göre ihracat yükselirken ithalat düştü.
- Bunun sonucunda ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 67.4'e tırmandı. Bu rakamı şöyle okuyalım, geçen yıl Türkiye yaptığı ihracat ile ithalatının sadece yüzde 61.9'unu karşılayabilirken, bu yılın Ekim ayı itibarıyla ithalatın yüzde 67.4'ünü ihracattan elde ettiği gelir ile karşılıyor. Uzun aradan sonra ilk kez yüzde 65'lerin üzerine çıkıyor oran.
Dış ticaretteki gelişmeler Merkez Bankası açısından da oldukça önem taşıyor. Çünkü, Merkez Bankası yüksek cari açığı göz önünde bulundurarak para politikası bileşenlerini yönlendirmeye çalışıyor. Dış ticaret açığının düşmesine paralel olarak cari açığın gerilemesi Merkez Bankası'nın para politikası uygulamalarında hareket alanını genişletiyor. Enflasyondaki ateşte düşmüşken Merkez Bankası yeni yılı beklemeden düşünebilir faiz indirimini.
