• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Merkez Bankasının faiz kararı ne anlama geliyor? CAHİT SÖNMEZ

Merkez Bankasının faiz kararı ne anlama geliyor?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23.12.2016, 00:00

Alışageldiğimiz bir şartlanma vardı zihinlerimizde...
FED faiz artırırsa Merkez Bankası da artırır. Oysa bu sefer olmadı, Merkez Bankası faizleri aynı seviyede tutmayı tercih etti FED'in 25 baz puan faiz artırımına rağmen... Nedenlerine ve ne anlama geldiğine tabiki değineceğiz ama öncesinde şu vurguyu yapalım; doğru bir aksiyondu. Faiz indirme seçeneğini bulunduğumuz ekonomik konjonktürde doğal olarak yok sayıyoruz. Faiz artırma ve sabit tutma seçenekleri masasında vardı. Hem de eşit olasılıkla...
Neden faiz artırabilirdi?
Belirsizlikler ve buna bağlı olarak artan risk algısı faktörünü ilk sıraya yazabiliriz. Küresel finansal piyasalarda artan oynaklıklar portföy hareketleri ve varlık fiyatlarındaki volatiliteyi ciddi şekilde artırdı. Bir de içerideki siyasi gelişmeler ve sınırımızdaki jeopolitik riskler de artınca elektrik devresi gibi belirsizlik ve risk birbirini beslemeye başladı.
Sonuçta risk algısının artması hem faizler hem de kurlar üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturuyor. Kurların yükselmesi ise gecikmeli olarak enflasyon görünümünü bozuyor.
Kısa cümlelerle özetlediğimiz bu gerçek ana amacı fiyat istikrarı olan Merkez Bankası için yeterli değil mi?

NEDEN ARTIRMADI?

Aslında yeterli gibi görünüyor. Ama madalyonu çevirdiğimizde şu gerçekler de ortaya çıkıyor. Birincisi... Bir süredir özel kapsamlı TÜFE H ve I grubu enflasyon oranları hafif aşağı hareketini sürdürüyor. Yani enerji, altın ve işlenmemiş gıda gibi para politikalarından fazla etkilenmeyen ürünler dışarıda tutulduğunda kalan çekirdek enflasyon yüzde 7,5-8 bandında kalıyor. İkincisi, iç talep ılımlı seyrini koruyor. Konut, otomobil ve dayanıklı tüketim malları talebi yıl içinde makul seviyelerde tutunuyor.
Üçüncüsü, kredi hacmi artış oranı da yüzde 15'ler ile Merkez Bankasının hedefleriyle uyumlu görünüyor. Dördüncüsü, son kur artışlarına ve bunun neden olacağı enflasyonist baskıya karşı halihazırda bir dizi önlem almıştı Merkez Bankası...
TL ve yabancı para zorunlu karşılık oranları, rezerv opsiyonu mekanizması (ROM) ve tahvil alımları aracılığıyla kalıcı likidite sağladı. TL işlemleri için kabul edilen teminat koşullarında sadeleştirmeye gitti. Toplam haftalık vadeli fonlama stokunu haftanın günlerine dengeli bir şekilde dağıttı. Yabancı para yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların ortalama olarak tesis edilebilecek kısmının üst sınırını yükseltti. İhracat reeskont kredilerinde yıl sonuna kadar yapılacak olan geri ödemeler için vadeleri uzattı veya TL ödenebilmesine imkan tanıdı. Beşincisi, Merkez Bankası belirsizliklerin zaman içinde, özellikle Trump'ın ilk birkaç ayı sonrasında, azalacağı tahmini de yapıyor.

BÜYÜMEYE DESTEK!

İkincil hedeflerinden büyümeyi de göz önünde bulundurarak Merkez Bankası istikrarlı fonlama oranını yüzde 8, marjinal fonlama oranını da yüzde 8,5 seviyesinde bıraktı.
Peki faizlerin bu seviyede kalması ne anlama geliyor?
Tahvil faiz oranlarının tansiyonu kısmen düşecek. Bu da aktifinde tahvil bulunan özellikle banka gibi finansal kuruluşların kar yazmalarını sağlayacak. Faizlerin gerilemesi aynı zamanda iç talebin en azından mevcut seviyesini korumasına ve iktisadi faaliyetlerin biraz hızlanmasına neden olabilecek.
Sözün özü, Merkez Bankası enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeleri radarından takip ederek para politikasındaki temkinli duruşunu sürdürecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA