• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kur ve altın belirsizliği CAHİT SÖNMEZ

Kur ve altın belirsizliği

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05.05.2017, 00:00

Ocak ayının ortalarında 3,94'e kadar yüklenmiş olan dolar, yıla hızlı başlangıç yaparak 1100 dolarlardan 1260'lara gelmiş altın rüzgarda ters dönmüş şemsiye gibi aşağı doğru adeta serbest düşüşe geçtiler. Hatta hem altının ons fiyatının hem de doların aşağı gelmesi sonucu altının TL gram fiyatındaki kayıp daha da fazla oldu. Piyasa hareketlerini tahmin etmek zorlaştı, belirsizlik arttı. Son aşağı yönlü hareket dolar ve altında ayı piyasasına geçildiğini mi gösteriyor? Yoksa ayı tuzağı mı?
Aslında yanıtlarımız belli; gerek dolar gerekse altın uzun vadede yukarı trend izleyecekler. Nedenlerine değinmiştik. Ama kısa hatırlatma yapalım; Fransa ve Almanya'da seçimler var. Euro bölgesinde Yunanistan halen sorunlar yaşıyor, İspanya'nın da tam toparlandığı söylenemez.
Euro'nun patronu Avrupa Merkez Bankası aylardır 60 milyar dolar likidite enjekte ediyor, kendi bünyesindeki mevduat hesaplarına negatif faiz veriyor.
Buna karşın FED normalleşme sürecinde kademeli olarak faiz artırıma gidiyor. Kalan aylarda 2 faiz artırımı daha yapacak.
Gördüğünüz gibi euro ve doların merkez bankaları tamamen birbirlerinin zıttı politikalar uyguluyorlar.
Zaten bu teorik gerçek çerçevesinde piyasalar bunu fiyatladılar ve euro dolar paritesi 1,03'lere kadar gelmişti.

YÜKSEK FAİZ BELİRLİYOR

Yine bilimsel gerçeklerden gidelim...
Reel faiz farkı da bir para birimini cazip kılar. ABD'de enflasyon yüzde 1,5'larda. 10 yıllık hazine tahvil faiz oranı ise yüzde 2'nin biraz üzerinde. Euroda ise reel getiriler daha vahim seviyelerde. Yani bırakın iştah artırıcı getiriyi sıfırlarda bir getiri ile yatırımcının iştahını kapatacak düzeyde... Dolar lehine getiriyi swaplarda da görebiliyoruz.
Kısacası euronun dolar karşısında değer kazanması ve paritenin 1,00 sınırına dayanmasının kesinlikle bilimsel bir dayanağının olmadığını, spekülatörlerin açılan kar marjını değerlendirdiklerini ve bu yüzden hareketin kalıcı olmadığını söyleyebiliriz.

GELELİM TL'YE...

Merkez Bankası beklentilerinin üzerinde yükselen enflasyon karşısında zorunlu olarak TL maliyetini yükseltmek zorunda kaldı.
Ortalama fonlama oranı Ocak sonu itibarıyla iki hanelere çıkıp şu günlerde yüzde 11,80'lere kadar yükseldi. Bankalar arasında yüzde 14 mevduata faiz veren var. Düşünebiliyor musunuz?
Böyle bir getiriye nerede ulaşabilirsiniz.
Bu yüzden yabancılar dolar satıp TL alıyorlar ve TL'nin yüksek getirisinden yararlanıyorlar.
Dolayısıyla, enflasyonunun yüksek seviyelerde kalması ve Merkez Bankasının yüksek para politikası uygulama zorunluluğu devam ettiği sürece kurlarda aşırı yukarı yönlü hareket beklememeliyiz.
Ancak orta vadeli trend değişmeyecek, yıl içinde dolar fazla olmasa da değerlenecek.

ALTIN DİNLENMEDE

Son olarak altına bakalım...
Altın ilk çeyreğe pek iyi başlayamadı.
Geçen yılın ilk çeyreğine göre toplam altın talebi 1,034 ton ile yüzde 18 azalmış Dünya Altın Konseyi verilerine göre.
Bu sonuçta borsa yatırım fonları ve merkez bankalarının altını az tercih etmelerinin etkisi büyük...
Fonlar 109 ton, merkez bankaları ise sadece 76,3 ton altın almışlar geride bıraktığımız 3 ayda. Buna karşın Çin etkisi ile yatırım amaçlı altın talebi yüzde 9 artmış. Aynı şekilde Hindistan etkisiyle de mücevher altın talebi 480,0 tona yükselmiş. Dünya Altın Konseyi diğer çeyreklerde altın talebinin momentum kazanacağını ve yıl içinde 1,350 doları aşacağını öngörüyor.
Sözün özü hem altın hem de dolar ayı piyasasına dönüşmüş değil. Yukarı yönlü trendlerine sadece kısa ara vermiş durumdalar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA