• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

40’larında bekar olmaktan ne öğrendik?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08.10.2015, 00:00
Dünyanın sonu değil, yani artık değil! Bekar olmak ve bekar kalmayı tercih etmek şüphesiz bir önceki jenerasyona tuhaf gelmekte; ama artık devir ya çoklu evlilik ya da tamamen özgür takılmak devri! Rahmetli babaannem evlenmeyen kızlara çok üzülürdü mesela, onun annesi bugün yaşasa kim bilir benim için ne derdi? Bir ara çok zayıftım, aile büyüğümüz bir teyze evlenmeyişimi kiloma bağlamıştı, "Kim ne yapsın seni" diye de çemkirmişti yüzüme. l Biz kadınlar 40'larımıza geldik ve hala bekar kaldıysak, bunun bizim tercihimiz olduğunu hatırlatmakta fayda görüyorum. 40 olduk, belki biraz geçtik, belki 40'a merdiven dayadık ama çok şey öğrendik...
Öğrenmedik mi?

Mesela şunu öğrendik, bekar kalmak korkunç bir şey değil. Biz korkunçmuş gibi algılıyorduk çünkü öyle öğretmişlerdi. Har kadın evlenmek zorundaydı, başında erkek olmazsa mahvolurdun... Öyle değil ama, ayaklarımızın üzerinde durmayı, bu arada mutlu olmayı da öğrendik.

Genç sevgili fikri kötü bir fikir değil! 40'larına geldiysen ve 30'larında bir sevgilin varsa, utanıp sıkılmaya gerek yok.

Bir ilişkinin ilk dönemlerinde alınan kararlar vardır ya, "Seni hiç yalnız bırakmayacağım, seni asla aldatmayacağım, seninle ciddi düşünüyorum" gibi; erken konuşmanın boş konuşmak olduğunu öğrendik.

Bir erkeği sonsuza dek beklememek lazım, öğrendik. Baktık olmuyor, gitmeyi öğrendik.

Kız arkadaşların önemini ve arkadaşlarla kurulan bağların gücünü öğrendik.

Ayrılık acısını bir başkasıyla unutmayı denedik ama kırılan kalbimizin onarılmadığını öğrendik.

Kendimiz olmayı ve kendimizi sevmeyi öğrendik. Hatırlayınız, Sex and the City dizisinde, Samantha erkek arkadaşından ayrılmak üzeredir ve şöyle der; "Seni seviyorum ama kendimi senden daha çok seviyorum"...

Kaderci olmadık ama kaderde yazanın olduğunu gördük, olması gereken her şey olur bir şekilde, sabretmeyi öğrendik.

İyi arkadaşlarımızın bire bir kopyamız olmasına gerek yok, öğrendik. Her yaş ve statüden arkadaşa ihtiyacımız olduğunu ve her birinin eşsiz bir yere sahip olduğunu öğrendik.

Kırık kalbi onarmak için biriyle birlikte olup, onu kalbini kırmanın kötü bir şey olduğunu öğrendik.

İyi arkadaşlara sahip olmak için iyi arkadaş olmamız gerektiğini öğrendik.

Aşkın harika bir şey olduğunu biliyoruz ama hayaller de arzular da aşk kadar güzel.

Affetmenin iyi bir şey olduğunu anladık.

Eski ve yeni sevgilimizi arkadaş olsunlar diye zorlamamamız gerektiğini anladık. Ne manasız şeyler yapmışız, gülüp geçtik.

Kendimizle ve cinselliğimizle kucaklaştık.

İçgüdülerimize güvenmeye başladık.

Her mükemmel erkeğin, bizim 'mükemmelimiz' olamayacağı gerçeğiyle yüzleştik.

Bir erkek kadar bir şehri, bir nehri, bir kediyi de sevebileceğimizi öğrendik.

Yaşlanmaktan korkmamayı ve aldığımız yaşları sevmeyi öğrendik.

Hem harika bir kadın, hem de bekar bir kadın olabiliriz, burada bir ikilem olmadığını öğrendik.

Her şey, herkes, her ilişki kusursuz olmayabilir, öğrendik...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI