Erhan Gülenç

Bunun adı 2. Kurtuluş Savaşı’dır

Yaşananları doğru analiz etmemiz gerekiyor. Bugün verdiğimiz mücadelenin adı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daha önce açıkladığı gibi, '2. Kurtuluş Savaşı'dır...
ABD'nin Türkiye'ye yönelik vizeleri askıya alması, bu savaşın diplomatik ayağındaki bir saldırıdır.
Türk Ordusu'nun İdlib'e girmesi de yine bu savaşta Türkiye'nin yaptığı bir savunma hamlesidir.
2. Kurtuluş Savaşı verdiğimiz gerçeğini kavrayamazsak veya görmezden gelirsek bedelini çok ağır öderiz.
Türkiye'nin artık tam bağımsız olmaya karar vermesi ve adımlarını buna göre atmaya başlaması 'Batılı müttefiklerimizi' tedirgin etti. İsrail'e "One minute", Birleşmiş Milletler'i yönetenlere de "Dünya 5'ten büyüktür" diyen Türkiye'ye karşı adı konulmamış bir savaş başlatıldı.
Savaşta askeri, siyasi, diplomatik ve ekonomik olmak üzere her alanda cepheler açıldı.
Bu savaşın ilk büyük saldırısı 2013'teki Gezi olaylarıydı.
Amaç, Türkiye'yi yönetmeye başlayan yeni iradeye diz çöktürmekti.
Ancak, bu oyun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dik duruşuyla bozuldu.
İkinci saldırı ise, bugün artık dış güçlerin maşası olduğu ayan beyan ortada olan FETÖ'nün yaptığı 17-25 Aralık polis-yargı darbesi girişimiydi. Hükümet, FETÖ'cü polis ve yargı mensuplarının işbirliğiyle çökertilmek istendi.
Bu saldırı da yine dik durularak püskürtüldü.
Öte yandan, Türkiye'nin iyi niyetle başlattığı çözüm süreci, terör örgütü PKK ve uzantısı HDP tarafından istismar edildi.
Türkiye'nin bu oyunu bozan hamlelerinin ardından ise, dış güçlerin de desteğiyle bir iç savaş çıkarılmak istendi.
Dağdaki terör, kazılan hendeklerle şehirlerin içine taşındı.
Ancak, PKK açtığı bu hendeklere gömüldü.
İŞGAL GİRİŞİMİ
Türkiye'ye en büyük saldırı ise, 15 Temmuz 2016'da FETÖ'nün Türk askeri arasına sızan teröristleri tarafından gerçekleştirildi.
Türkiye, işgal edilmeye çalışıldı. Eğer, FETÖ'nün teröristleri o akşam başarılı olsaydı, Türkiye'nin anahtarı FETÖ'yü besleyen güçlere altın tepsi içinde sunulacaktı.
Ancak, o da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısının ardından meydanlara inen milletin duruma el koymasıyla çöktü.
Diğer yandan, savaşın bir başka cephesi de güneyimizde açıldı. ABD'nin desteğiyle terör örgütü PKK/PYD tarafından Suriye'de Türkiye'yi kuşatacak bir terör koridoru oluşturulmaya başlandı. ABD tüm çağrılarımıza rağmen PKK/PYD'ye silah yağdırdı.
Bu arada, Suriye'de bu yaşananlara paralel olarak Irak'ın kuzeyinde de bağımsız bir Kürdistan kurulması için referanduma gidildi.
Bu iki gelişme, Türkiye'ye karşı daha büyük bir cephe açmanın ve 15 Temmuz'dan sonraki ikinci işgal girişiminin ön adımlarıydı.
Türkiye, bunun bir beka sorunu olduğu teşhisini koydu ve adımlarını buna göre attı.
FETÖ ve PKK'yla yürütülen amansız mücadelenin yanı sıra Fırat Kalkanı harekatıyla kuşatma projesine karşı ilk adım atıldı.
KUŞATMA KIRILDI
Öte yandan Türkiye, Suriye'de kendisine rağmen terör örgütleriyle işbirliği yapan ABD'den olumlu yaklaşım göremeyince Suriye konusunda Rusya ve İran ile işbirliğine gitti.
Bu işbirliği çerçevesinde Türkiye, İdlib'te yeni bir harekat başlattı. Böylece, Türkiye'yi bir terör koridoruyla kuşatıp işgal etme projesine bir darbe daha vuruldu.
Bununla birlikte Türk yargısı, darbe girişimine karışan İzmir'deki ABD vatandaşı bir papazın ardından FETÖ ile derin bağlantıları tespit edilen ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz'u tutukladı.
Türkiye'nin İdlib'e girmesi ve bir ajanını daha tutuklaması, kendisi yıllardır FETÖ elebaşını besleyen ABD'yi rahatsız etti.
ABD, 'Yavuz hırsız evsahibini bastırır' misali Türkiye'ye yönelik vizeleri durdurdu.
Bu gelişmelerin ortaya koyduğu gibi bugün yaşadıklarımızın adı, 2. Kurtuluş Savaşı'dır. İlerleyen süreçte bu savaş daha da şiddetlendirilmek istenmektedir.
Bu saatten sonra Türkiye varlığını korumak için geri adım atmaz, atamaz.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak bizlere düşen de bu savaşta devletimize destek olmaktır.
CHP, HANGİ ÜLKENİN PARTİSİ?
Türkiye, böylesine hayati bir süreçten geçerken CHP, ülkemizin elini zayıflatacak adımlar atıyor. CHP'de bir çok milletvekili İdlib operasyonuna karşı çıkıyor.
Ana muhafleet partisinde vize konusunda da aynı 'gayrimillilik" sergileniyor. Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP sanki bir başka ülkenin partisiymiş gibi bir açıklama yaptı ve "AK Parti ve ABD'ye sağduyu çağrısında bulunduklarını" söyledi. Bu sözler CHP'nin bugün 'gayrimillilikte' son noktaya ulaştığını ortaya koydu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.