Kılıçdaroğlu: Atatürk’ün CHP’si değiliz

Bugün adeta yeni bir Kurtuluş Savaşı veren, hem içeriden hem dışarıdan kuşatılmaya çalışılan Türkiye'nin birleştirici güçlerinin başında Gazi Mustafa Kemal Atatürk geliyor. O yüzden Atatürk'ü doğru anlamak en hayati meselelerimizden birini oluşturuyor.
Atatürk'ün 1938'deki vefatından sonra bize CHP'yi yönetenler ve darbeciler tarafından Atatürkçülük kılıfı altında dayatılan kalıpları aşmanın zamanı geldi.
Atatürk, kimsenin tekelinde değil, hele CHP'nin, darbecilerin hiç değil.
Allah aşkına, bugünkü CHP Atatürk'ün kurduğu parti mi? Bugün Atatürk yaşasaydı CHP, FETÖ'cüler ve PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile birçok konuda söylem birliği yapar mıydı? Onlarla omuz omuza sözde adalet yürüyüşe çıkar mıydı? CHP'nin genel başkan adaylığı için ismi geçenlerden biri olan İstanbul Barosu eski Başkanı Ümit Kocasakal bile bu yürüyüş için "Atatürk düşmanlarıyla birlikte yürümem. Ben bu ülkenin bölünmez bütünlüğüyle sorunu olanlarla, Cumhuriyetle ve Atatürk'le sorunu olanlarla, emperyalizmin işbirlikçiliğini yapanlarla yürümem" demedi mi?
Atatürk yaşasaydı PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD için "terör örgütü değil siyasi parti" der miydi?
Türkiye'nin ulusal çıkarları ve Türkmen soydaşlarıyla dayanışma için Suriye'ye gönderdiği silahları dünyaya açıklayıp, Türkiye'yi bir savaş suçlusu konumuna düşürmeye çalışır mıydı?
Atatürk yaşasaydı partisinin milletvekilleri ve belediye başkanlarının PKK'nın siyasi uzantısı HDP'nin İzmir'deki 'teröristlere özgürlük' eylemine katılıp onlarla kucaklaşmalarına, PKK'nın yayın organı ANF'ye beyanat verip İzmirlileri eyleme davet etmelerine müsamaha gösterir miydi?
Bugünkü CHP'nin Atatürk'ün partisi olmadığının en büyük kanıtlarından biri de bizzat CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözleridir. Kılıçdaroğlu, CHP'nin Atatürk dönemindeki CHP olmadığını birçok kez itiraf etti.
Örneğin, Aralık 2015'te katıldığı bir TV programında "Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Fırkası ile bugünkü CHP aynı mıdır?" sorusu karşısında açıkça "Hayır" dedi.
"Farkınız ne?" sorusuna da şu cevabı verdi: "Dünya kadar fark var. Sosyal demokrasi yoktu şimdi var. Biz sosyal demokrat bir partiyiz. Sosyalist Enternasyonal üyesiyiz. O dönemin Cumhuriyet Halk Fırkası Cumhuriyet'i kuran Kuvay-ı Milliyeci bir partidir. O dokunun izleri bizde vardır." Yani, göğsünü gere gere "Biz hala Atatürk'ün kurduğu partiyiz. Kuvay-ı Milliye ruhunun izi falan değil bizzat kendisi hala bizde var" diyemedi ve Atatürk'ten ne kadar uzaklaştıklarını itiraf etti.
KOCAOĞLU ÖRNEĞİYLE CHP ATATÜRKÇÜLÜĞÜ
Size CHP'nin Atatürkçülüğünün nasıl bir şey olduğunu, CHP'nin Atatürk'ü nasıl istismar malzemesi haline getirdiğini İzmir'den bir örnekle anlatmak istiyorum. Geçtiğimiz Mayıs ayında İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin birçok ilçesine günlerce su verememişti.
Vatandaşlar, ellerinde bidonlarla tanker kuyruklarına girmiş ve yaşamak için gerekli suyu tankerlerden karşılamıştı. İzmir'deki bu manzara Türkiye gündemine oturmuştu.
Bu durum büyük tepki toplamıştı. İşte böyle bir ortamda Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, çıktı ve gelen tepkilere şu tarihi cevabı verdi: "Bu kent Mustafa Kemal'in kentidir. On seçimdir bu kentten netice alamıyorsunuz alamazsınız." Yani, bu şehre doğru düzgün hizmet veremediği ortaya çıkınca, hemen öne Atatürk'ü sürdü. İşte CHP'nin Atatürkçülüğü bu..