Türkiye, 28 Şubat'ta karanlık bir dönem yaşadı. Bir takım generaller ve sivil uzantıları, seçilmiş siyasilere ve hükümete baskı uyguladı.
O dönemde mütedeyyin insanlara yönelik inanılmaz uygulamalara imza atıldı. Bu insanlar sırf başlarını örttükleri için üniversitelere, bazı kamu kurumlarına sokulmadı. Başörtülü anneler, askere gönderdikleri oğullarının yemin törenlerine bile alınmadı.
Elbet, demokrasiden yana olan Türk halkı, bunun peşini bırakmayacaktı.
Bu devletin sahibi olarak milleti değil kendilerini görenler bunun hesabını verecekti. İşte, dün demokrasi tarihine utanç olarak geçen 21 yıl önceki o dönemde sorumluluğu olanlarla ilgili mahkeme kararını verdi.
VİCDANLAR RAHATLADI
Sorumluluğu tespit edilen emekli organeraller İsmail Hakkı Karadayı, Çevik Bir ve Çetin Doğan'ın da aralarında yer aldığı 21 sanık için müebbet hapis cezası verildi.
Dönemin Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı Kemal Gürüz de müebbet hapis cezasına çarptırılanlar arasında yer aldı. Şimdi sırada Yargıtay aşaması var. Bu karar, bu ülkede insanların inandığı gibi özgürce yaşayabilmesini hazmedemeyenlere, demokrasiyi sindiremeyenlere verilmiş tokat gibi cevaptır. "1000 yıl sürecek" dedikleri 28 Şubat, son 15 yılda alınan kararlarla tarihe gömülmüştü. Üzerine sorumluları hakkında böyle bir kararın çıkması kamuoyu vicdanını rahatlattı.
Attıkları gazete manşetleriyle o karanlık günlerde rol alanlar da eninde sonunda bunun hesabını verecek.
Yaşasın demokrasi...
VATAN PARTİSİ VE İTTİFAKLAR
Bu köşede geçtiğimiz günlerde Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in bir açıklamasıyla ilgili kendi kişisel değerlendirmelerimi sizinle paylaşmıştım.
Perinçek'e aday olduğu Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura kalamazsa AK Parti-MHP ittifakı mı yoksa kurulacağı konuşulan CHP-HDP ittifakına mı destek vereceğini sormuştum. Perinçek ise, kesinlikle 2. tura kalan adaylardan biri olacağını savunurken, bu nedenle 2. turda hangi ittifakı destekleyecekleriyle ilgili değerlendirme yapmadıklarını söylemişti. Perinçek, bu sözlerinin devamında ise, ittifak konuları ve aralışlarının dışında Vatan Partisi'nin Türkiye'de bir araya gelemeyeceği tek partinin PKK'nın uzantısı HDP olduğunu dile getirmişti. Ben de bu cevap çerçevesinde "kişisel kanaatim" olarak Perinçek'in ikinci tura kalamaması halinde olası CHP-HDP ittifakını değil AK Parti-MHP ittifakını destekleyebileceği sonucunu çıkardığımı belirtmiştim. Bu tamamen benim yaptığım bir çıkarımdı ve bunu da yazımda belirtmiştim. Ancak, bu yazıyla ilgili yanlış değerledirmeler yapıldığı öğrendim. O yüzden bir kez daha vurgulama gereği duyuyorum:
Perinçek'in bana AK Parti-MHP ittifakını destekleyecekleri yönünde bir açıklaması veya iması kesinlikle olmamıştır. Bu benim Perinçek'in "Tek bir araya gelmeyeceğimiz parti HDP'dir" sözünden hareketle çıkardığım bir sonuçtur.