İzmir’in duayeni maalesef yurt dışına kaçıyor!

İzmir, sürekli artan nüfusuyla yatırımlara büyük ihtiyaç duyan bir kent. Yatırımlar yapılacak, fabrikaların bacaları tütecek ki yetişen nüfusa iş bulunabilsin. Ancak İzmir'deki uygun büyüklük ve fiyatlara arsa üretiminde yaşanan sıkıntı büyük sanayi yatırımlarının kente çekilmesi açısından da sıkıntı oluşturuyor. Hatta büyük arsa olmaması ve bulunsa da yatırımcılara uygun koşullarda tahsis edilememesi nedeniyle İzmir'in en büyük kuruluşlarından Bakioğlu Holding, yurt dışına kaçma noktasına geldi... Holding Yönetim Kurulu Başkanı olan duayen iş insanı Cem Bakioğlu, kentteki arsa fiyatlarının yüksekliği ve ara eleman problemi konusunda feryat ediyor.

Ağırlıklı olarak Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nde üretim yapan Bakioğlu Holding, 2 bin 500 kişiye istihdam sağlıyor.

Bakioğlu'nunun bu feryadını biz de geçtiğimiz günlerde bir toplantıda dinledik. Yatırımlarını bu sıkıntılar nedeniyle artık yurt dışına kaydırmaya karar verdiklerini açıklayınca İzmir adına üzüldük. "Maalesef şu an 100 liralık bir yatırım yapacaksınız bunun içerisindeki makine parkı sadece 20 lirayken, arsaya 80 lira veriyorsunuz. Biz yatırımlarımızı yurt dışına bedel ödemeden arsa tahsisiyle yapmaya karar verdik" diyen Bakioğlu, aynı zamanda ara eleman konusunda da büyük sıkıntı çektiklerini anlattı.

Cem Bakioğlu

Ara eleman konusunun yerel yönetimin de en büyük sorunu olması gerektiğini belirten Bakioğlu, şunları söyledi: "Çünkü biz yeteri derecede yetişmiş ara eleman istihdam etme imkanı bulamıyoruz, bunu bulamadığımız gibi mevcut beyaz yakalılarımızı ve hatta mavi yakalılarımızı bile yurt dışına transfer ediyoruz. 2024 yılı itibariyle bizim grubumuz 2 bin 500 kişilik bir grup, ancak aşağı yukarı 30 kişiye yakın yurt dışına kan kaybettik ve bu kan kaybı hakikaten bizim yatırımlarımızı engelliyor. Şu anda çok büyük yatırımlar içerisindeyiz ve neredeyse kafamızı dağlara taşlara vuracağız. Eleman yok, arazi tahsisi yok. Mevcut arazilerin içerisinde sıkışmaya çalışıyoruz. Arazi aramaya kalkıyoruz, almanın imkanı yok. O bedeller toprağa ödenemez durumda. Dolayısıyla bu yatırımlarımızı yurt dışında nasıl devam ettiririz diye düşünüyoruz." Şu an İzmir'de gündem yerel seçim. Ancak atlamamız gereken konuların başında yatırımcıların sorunlarının çözümü de geliyor. Hem merkezi hem de yerel yönetimlerin ele ele vererek arsa ve ara eleman sıkıntısını mutlaka çözmesi şart.

Son olarak bir çağrımız da Sayın Bakioğlu'na olacak. Siz de işin kolayına kaçmak yerine, İzmir ve ülkemizde kalmak için direnin. Haklı olmak ayrı ama bu işin aynı zamanda memleket meselesi olduğunu da unutmayın. Siz de sorumluluktan kaçamazsınız…

"Mustafa Günay Paşa'ya" bak sen!

İzmir'de bu dönem ismi en çok konuşulacak belediye başkanlarından biri eğer seçilirse Güzelbahçe'de CHP'den aday olan Mustafa Günay olacak gibi görünüyor. CHP lideri Özgür Özel'in en yakın arkadaşı Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın akrabası olduğu belirtilen ve hemşerisi olan Günay, bu iki isimden aldığı güçle İzmir'de adeta külhan beyi gibi hareket ediyor. Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce'nin yıllarca yardımcılığını yapan Günay, fütursuzluğun ilk işaretlerini Urla'da aday adayıyken vermişti. "Urla'da baba şart" diyen Günay, başkan yardımcısıyken devletin müfettişini odasından kovmakla bile övünmüştü. Güzelbahçe Belediye Başkan adayı yapılmasının ardından geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajda yine orantısız özgüveni (!) ile dikkat çekti.

İNSANLAR AĞLAMIŞ
'Paşamız' o kadar önemli biri ki, istese Urla adayının da kendisinin olacağını vurgulayarak, "Güzelbahçede mevcut başkanımız Mustafa İnce'nin 3. dönemi olması nedeniyle Genel Başkanımız 'Değişim şart' dedi. Güzelbahçe boşa çıktı. Ben Güzelbahçe'yi yine düşünmüyordum. Ancak ilçede 14 yıldır beraber yol yürüdüğümüz belediye ve örgütteki arkadaşlarımızdan mevcut başkanımızın devam edemeyeceği ortaya çıkınca Ankara'dayken çok ciddi telefonlar aldım, ağlayan arkadaşlarımız oldu. 'Başkanım bu aileyi dağıtamazsınız, siz Güzelbahçe'ye dönmek zorundasınız' dediler. O gece otelde 3'e kadar çok ciddi telefonlar aldım. Ben Urla'ya da olabiliyordum. Ancak bu ailenin başında Mustafa Başkan'dan sonra benim olmam gerektiğini düşünerek sabah kalktığımda Genel Başkan'a yanına giderek bu isteğimi söyledim" dedi. Yani CHP'de İzmir'de Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarının kim olacağı konusunda herkes gırtlak gırtlağa girerken, yıllarını partiye vermiş birçok isim çizik yerken, Özel ve Ağbaba'nın kankası olan ve kendilerini ilçedeki balık restoranında sık sık ağırlayan Mustafa Günay Paşamıza hangi ilçeden aday olacağı konusunda imtiyaz tanınmış. Yazık... Atatürk'ün partisi kimlere kaldı böyle!