• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Konya kanalizasyonu sofralara geliyor ERKİN USMAN

Konya kanalizasyonu sofralara geliyor

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01.10.2011, 00:00
Geçtiğimiz hafta sonu, bir süpermarkette yaşlı bir kadın eline bir tuz paketi almış görevli kızlardan birine soruyordu:
"Yavrum bunun üzerinde kaya tuzu mu, göl tuzu mu yazmıyor. Ben kaya tuzundan imal edileni almak istiyorum." Önce bu yaşlı teyzenin yaptığını bir yaşlılık davranışı zannettim. İnceledim, sordum soruşturdum, meğer bu yaşlı teyzemiz haklıymış. Şimdi ben de üzerinde 'kaya tuzu' yazanları satın almaya çalışıyorum. Hatırlarsanız buna benzer bir ileti de şeker için dolaşmıştı. Meğer, ülkemizde şeker, pancardan imal edildiği gibi genleriyle oynanmış mısırdan da imal ediliyormuş. Şimdi birçok vatandaş paketin üzerinde 'yüzde yüz pancar şekerinden imal edilmiştir' yazısını görmezse satın almıyor. Artık tuz yemeyin, yedirmeyin! Nedenine gelince, aşağıdaki notları okuyun. Neden yememeniz gerektiğini anlayacaksınız.
Tuz gölü hakkındaki bilgiler maalesef doğru. Sonra, "Türkiye neden kanserden kırılıyor?" diye soruyoruz. Tuz Golü, Van Gölü'nden sonra ülkemizdeki ikinci büyük göldür. Uzunluğu 80 kilometre olan Tuz Gölü'nün genişliği 48 kilometreyi bulur. Geniş bir alanı kapsamasına karşılık çok sığ bir göldür. Dünyanın en tuzlu göllerinden biridir. Litresinde 329 gram gibi çok yüksek oranda tuz ihtiva etmektedir. Gölün bu özelliğini değerlendirerek tuz elde etmek amacıyla kıyılarında çok sayıda tuzla kurulmuştur. Bu tuzlalardan elde edilen tuz, Türkiye'nin gereksinimi olan tuzun büyük bölümünü karşılamaktadır. Türkiye'nin oldukça kurak bir yerinde yer alması nedeniyle bu sığ bölgelerde çok yoğun bir şekilde buharlaşma görülür. Doğu kısmındaki körfez dışında tümüyle kuruyan gölün tabanında, kalınlığı yer yer 30 santimetreyi bulan mevsimlik bir tuz katmanı oluşmaktadır. Tuz Gölü'nün en derin yeri sadece 2 metredir. Öteki kesimlerin derinliği sadece santimetrelerle ölçülebilmektedir. Göle dökülen en önemli akarsular, Peçeneközu Deresi'yle, Melendiz Çayı'dır. Coğrafya bilgileri aynen böyle diyor. Coğrafya bilgilerine girmemiş acı gerçek ise şu: "Tuz Gölü'ne dökülen en büyük akarsu, Konya'nın şehir kanalizasyonudur. Çumra yönüne verilen kanalizasyon bu doğrultu üzerinden maalesef herhangi bir arıtmaya tabi tutulmadan doğrudan Tuz Gölü'ne akıtılmaktadır. Bir milyonu gecen şehir nüfusunun sanayi atıklarını da taşıyan şehir kanalizasyonu, bizlere iyotlu ya da iyotsuz tuz olarak geri dönmektedir. Bu faciaya dur demek ve tuzun kokmasına fırsat vermemek için her sorumlu vatandaşın üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiği inancı ile bu mesajı ulaşabileceğimiz her kişiye gönderelim ve ilgilileri göreve davet edelim.... Yoksa hepimizin yemeğinde, Konyalıların katkısı olmaya devam edecek."

hayattan

Mevduatı artıran izdivaç

Tahir Türetken, Karşıyaka'nın anıt isimlerindendir. Yaşına göre hafızası çok iyidir. Canlı tarihtir. Karşıyaka'yı ondan öğrenebilirsiniz.
Tahir Türetken geçtiğimiz günlerde 88 yaşına bastı. Sancar Maruflu'nun düzenlediği bir yemekle; Yılmaz Temizocak, Şevki Figen, Sezgin Çubukçu, Arif Dökel, Yücel İzmirli, Mehmet Erişkin, Yalçın Temizocak, Mehmet Kiraz, Ekrem Güçsav, Okan Yüksel, Vehbi Moğol ve Tufan Atakişi bir araya gelip doğum gününü kutladılar.
Konular, konuları açtı. Muhabbet doruklara çıktı.
Tahir ağabey nasıl evlendiğini anlatırken kahkahalar ortalığı çınlattı.
***
Tufan Atakişi'yi dinleyelim:
"Evlenme yaşı gelince Tahir amcaya kısmet aramaya başlamış aile büyükleri. O zamanlar da Güzin Hanım Ticaret Bankası İzmir Şubesi'nde çalışıyormuş. Ortak dostları Muzaffer Arel de Genel Müdür Yardımcısı imiş. Aile büyüklerine, "Bankaya gelin, 200 liralık bir hesap açın. Böylece Güzin Hanım'ı da görmüş olursunuz" demiş. Türetken ailesi büyük. Güzin Hanım'ı görmek uğruna neredeyse Karşıyaka'nın yarısı bankada hesap açtırmış. Muzaffer Arel bu işten fazlasıyla memnun. Gerekli tahkikatı(!) da rahmetli Göbek Hidayet ile Arap Osman yapmışlar. Tahir Türetken daha fazla dayanamamış. O da bankaya gidip, 200 liralık bir hesap açtırmış. Böylelikle iki taraf birbirini görmüş. 1962 yılında evlenmişler. Bu işte en karlı çıkan banka olmuş. Çünkü mevduatı hatırı sayılır bir şekilde artmış."
***
Sağlıklı, mutlu, nice senelere Tahir Türetken ağabey.

laflama

* İplik çileleri üreten fabrikada çalışan kızların ne de 'çileli ömürleri' varmış.
* Bir bakışıyla yüreğimi yakan kadına bak, evlenince yemeği yakıp duruyor habire.
* Eee alkol alınıp söylenen şarkılar, azıcık 'şarabesk' kokar kardeş!
* "Benim pilim bitti" yerine, "Benim şarjım bitti" desek daha gerçekçi olmaz mı?
* Her 'çiçekçi kızdan' makas alırsın, sen kendini ne sanırsın?
İbrahim Ormancı'dan

küpe
İnsanlar büyük hırslar gütmeseler, küçük şeylerle pekala mutlu olurlar.
Longfellow



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA