Erkin Usman

'İlklerin Efendisi' işte Yeni Asır...

Göztepe'yi Avrupa Fuar Şehirleri Kupası'nda dünya çapında üne kavuşturan 3-0'lık (Hani son golü 40 metreden attığı füzeyle kaydeden Bombacı Halil'i (Kiraz) ve arkadaşlarını anaraktan) Atletico Madrid zaferi kolay kolay unutulmaz. Kaleci Ali'yi, Çağlayan'ı, Hüseyin'i, Ali İhsan'ı ve de ebediyete göçen diğer efsaneleri saygıyla yadederek bir anımızı nakledelim ve 119. yılını kutlayan, basında Türkiye'ye ilkleri yaşatan Yeni Asır'ın da hakkını teslim edelim.
Yıl 1967, Atletico Madrid maçının oynanacağı günün öğle saatleri.
Yeni Asır'ın eski binasında maç öncesini tartışıyorduk ki, patron Dinç Bilgin parmaklarını kıvıra kıvıra aramıza katıldı.
Hemen söyleyelim, Dinç Bilgin böyle el parmaklarını kıvır kıvır yaptı mı, "bi dakka durmak" lazımdı.
Bu, patrondan bir bomba geleceğinin ilk işaretidir.
Madde bir...
* * *
Dinç Bilgin hızlı bir gazeteci...
Koluma girdi...
"Enişte..." dedi. "Bir ilki gerçekleştirmeye var mısın?"
"Varım"ı bastırdım. Ama, "Neye varım" dediğimi ben de bilmiyordum.
Sonra Spor Müdürü Şevket Özçelik ile yardımcısı rahmetli Tunç Saruhanlı'yı yanına çağırdı. "Siz de var mısınız?" dedi.
İkisi de "Varız"ı patlattı. Ne var ki, Şevket Özçelik itidalli bir kardeşimizdi. Dinç Bilgin'in koluna girdi. Ve sordu:
"Patron, neye varız?"
"Stadyumun kapısına maç biter bitmez gazete yetiştirmeye!"
Madde ikiii...
* * *
O yıllarda, Alsancak Stadı'nda sadece Yeni Asır'ın tribün ile manyetolu telefon bağlantısı vardı. Hızlı bir gazetecilik çalışması yapacaktık.
Bütün teknik varyasyonları yedekleriyle birlikte hazırladık.
Çeşitli skorlara paralel başlıklar hazırladık. İlk on dakikadan hem sana içinden, hem tribünlerden fotoğraflar çektirdik.
Kamera çalışmalarını heyecan ve titizlikle yürüttük.
Rotatifin başında hızlı basım tekniklerini sergiledik.
Ve maçın Göztepe'nin 3-0 galibiyeti ile kesinleşmesine beş dakika kala bir kumar sergiledik ve rotatifi döndürdük.
Maçın sona ermesiyle birlikte, Yeni Asır'ın dağıtım elemanları tam kadro kollarında maçı yazan gazeteler hazır ve nazırdı. Hiç unutmam, stadın önünde zaferin zevkini yaşayan Göztepelilere 5 bin gazete sattık. Bu bir gelenek oldu, önemli olaylarda hem anında gazete basma ve satma geleneğini sürdürürken tüm diğer gazetelerin de bizi örnek almasını sağladık.
Madde üüüç!
* * *
Ve, bir not...
Türk basınında "İlklerin Efendisi" Yeni Asır'dan bir başka ilk daha...
O yıllarda gazeteler 8 sütundu.
Hatta, "Sekiz Sütuna Manşet" isimli filmler bile çekilmişti.
Yeni Asır bu eski geleneği yıktı ve gazatesini dokuz, hatta on sütuna çıkardı.
Devrim niteliğinde bir ataktı bu.
Gerçekleştiren de Yeni Asır.
Dün bu "İlklerin Efendisi"nin 119'uncu yaşını kutladık.
Bitmeyen gazetecilik aşkı ve Yeni Asır'cılığı nice yallıra taşımak heyecanı ile herkese merhaba!

siyasetten
Siyaset asalakları

Yerel seçim heyecanı dorukta. Liderler Eylül ayı ile birlikte sahaya da inmeye başlayacak. Mitingler yaz rehavetine sonbaharla birlikte farklı bir renk getirecek.
Birçok kentte adaylar belli olmaya başladı. Bir de bol sayıda aday adayı var. Bunların amacı belli, "Benden bir şey olmaz ama görüntü vereyim. Seçim sonrası belki bir şeyler kaparım".
Türk siyasetinin bu tür her seçimde ortaya çıkan 'asalaklar'dan da kurtulması lazım.
Halk bu isimlere prim vermiyor da... Nedense bazı partiler de hala 'dinleyenler' var. Oysa Türk siyasetinin kurtuluş reçetesi de bu! Yani 'seçim asalakları'ndan kurtulmak. Her seçimde "ben de varım" diyenlere sormak lazım.
"Ne yaptın?"
"Adaysın da bugüne kadar millete verdiğin bir hizmet var mı?. İşin ne, gücün ne? Ya da toplumsal yaşam içinde ne tür bir ağırlık taşıyorsun?"
Sıfıra sıfır elde var sıfır. Amaç, bir yerlere kapağı atabilir miyim?
Birtakım insanları kandırabilir miyim?
Özellikle CHP'nin bu asalaklardan çok çektiği hep konuşuluyor. Yapılacak belli, halkın sırt çevirdiği gibi partilerin de bu tür isimlere arkasını dönmesi.
Yoksa aynı sıkıntılar devam edecek.

günün fıkrası

Oje yüzünden

Irza geçme davasında yargıç, davacı kadına sordu:
"Sanık üzerinize atıldı, elbiselerinizi yırttı ve size şiddetle sarıldı. Peki kendinizi savunmayı denemediniz mi?"
Kadın:
"Onu yapamadım sayın yargıç, tırnaklarımın ojesi henüz kurumamıştı."
laflama
* Eskiden "kazak erkek" idim. Şimdi o "kazak" eskidi dostlarım. Yerleri silmek için "bez" olarak kullanıyorum. Aklımla iftihar ediyorum!
* Kimi "Susam Sokağı" kuşağındadır. Ben "Suzan Sokağı" kuşağındayım!
* Dimyat'a giderken evdeki bulgurdan olsam keşke. Dimyat dediğin yer Mısır'da. Mısır'a gidip piramitlerin yanında resim çektirmeyi kim istemez. Evdeki bulgura ne olursa olsun yani!
* Karga karga gak dedi. Şu fıstık kıza bak dedi!
* Dünya öküzlerin boynuzlarının üstünde değil ama dünya öküzlerin işgali altında hacı!
* Bakıyorum konuşasın var. De Türküm de!
İbrahim Ormancı'dan
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.