1960'larda ortanın solu, 70'lerde demokratik sol, 80'lerde SODEP'le birlikte evrensel sol.
Türkiye'de Cumhuriyet tarihinden bu yana İttihat Terakki, Prens Sabahattin'e dayanmayan demokratik bir parti yapılaşması, Türkiye'nin karanlık günlerinde bir umut ışığı olmuştu.
Türkiye genelinde 'kabul gören' bu parti, 'dejenere' olmuş bir yapıdaki Halkçı Parti ile birleşmesinden sonra topluma verdiği güveni kaybetmiş, iktidar olanağını elinin tersiyle itmişti.
1992'de CHP yeniden açıldıktan sonra, Genel Başkan olma hırsı ile yönetime gelen kadro, kısır ve 'bencil' kadrolaşma içerisinde CHP'yi tarihinde ilk kez TBBM dışında bıraktı.
* * *
"Peki kurultaydan sonra en yetkili organ olan parti meclisi bu güne kadarki süreç içinde bir varlık gösterebildi mi?"
Bu sorunun cevabını, CHP'deki Karanlıklar Prensi Ahmet Kadıbeşegil'den alalım.
Kadıbeşegil diyor ki:
"Siyasi gelecekleri için genel başkan ve yönetime 'biat' eden bir anlayışla, ne politika üretti, ne dünyadaki sosyal demokrat gelişmeleri içselleştirdi, ne de partiyi iktidara getirecek, halkın güvenini sağlayacak bir yaklaşım gösterdi.
Bu çerçevede tabanı bir tarafa iterek, ilçe, il, belediye başkanı, milletvekili, parti meclisi
üyesi seçilenlerin 'kısır bir döngü' içerisinde birbirlerinin siyasal geleceğini kolladığı bir
yapıda, kimse parti meclisi ve yönetimden bir şey beklemesin.
Örgütünü tabandan gelen devrimci yapıyla oluşturmayan, evrensel sosyal demokrat yaklaşımları halkına anlatamayan bir CHP, Türkiye'nin önüne bir vizyon koyamayacaktır.
CHP'ye oy veren ve umut bağlayanların, 'oy tacirlerine' artık oy vermemesi, sosyal demokrat
ilkeleri 'sözde' değil özde benimseyenleri yönetimlere getirmeleri, gerçek demokrasinin yerleşmesinin en önemli unsuru olacaktır.
kentten
Çalkaya söz verdi: O merkez yapılacak
Geçtiğimiz hafta sonu, "Balçova Belediye Başkanı M. Ali Çalkaya üç seçimdir Kültür Merkezi yapacağını söyledi ama bu hedefini bir türlü gerçekleştiremedi" demiş ve bir hatırlatma yapmıştık.
Çalkaya aradı ve söz verdi:
"O Kültür Merkezi en kısa zamanda yapılacak."
Balçova Belediye Başkanı'nın açıklaması şöyle:
* Balçova'nın ihtiyacı olan Kültür Merkezi'ni yapmayı hedeflediğimiz bölge Korutürk Mahallesi'nde bulunan eski pazaryeridir. Bu bölge belediyenin çok küçük bir arsasının bulunduğu ancak bizden önceki dönemlerde vatandaştan izinsiz pazaryeri olarak kullanılan bölgedir.
* Biz göreve geldiğimizde ilk olarak kapalı bir pazaryeri yaparak yasal ve de sağlıklı olmayan eski pazarı kaldırdık. Daha sonra Sosyo-Kültürel Alan olarak belirlenen bu bölgede Kültür Merkezi yapmak için kamulaştırma yoluna gittik.
* Ülkemizdeki hukuk mevzuatının da işleyişi göz önüne alınırsa; Kültür Merkezi yapmak için ne kadar zorluk çektiğimizi ve bu proje için ne kadar çaba sarfettiğimizi anlayacağınızdan eminim. Kaldı ki çok büyük bir bütçesi olmayan Balçova Belediyesi olarak bu süre zarfında gerek kendi etkinliklerimizde, gerekse Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullardan gelen etkinlik taleplerinde her zaman çözüm ürettik.
* Çok kısa süre içinde gerçekleştireceğimiz Atatürk Kültür Merkezi'nin temel atma töreninde sizleri de aramızda görmekten mutluluk ve onur duyacağız.
küpe
Yanlışlık fare deliğinden bile geçer, doğruluk kapılardan sığmaz.
H.W. Shaw
günün fıkrası
Tedbirli kız
Bir tren kompartımanındayız. Bir genç kızla, delikanlı karşı karşıya oturuyorlar.
Birbirlerini tanımadıkları gibi, uslu da durmuyorlar. Bir ara delikanlı soruyor:
"Küçük hanım biliyor musunuz? Birkaç dakika sonra uzun bir tünele gireceğiz."
"Girelim, ne olur?"
"Hiiiç... Acaba benden korkar mısınız, diye düşündüm de..."
"Yok canım. Ağzınızdaki sigarayı çıkardıktan sonra ne diye korkayım..."
laflama
* Bülbülü altın kafese koydular. Ben gerçekçiyim, vallahi tek kelime konuşamadı. "İlle de vatanım" diyen bülbül bulursanız, bana da haber verin yani!
* Felekten bir gece çaldı. Karısı eve almadı, sokakta kaldı.
* Abur cubur yiyen kadınlar erken doğuruyormuş. Mahallenin ele avuca sığmaz çocuğuna "8 aylık" diyordum. Günahını almışım. Bütün suç anasındaymış anasında!
* "Her şey vatan için" sözüne kimin itirazı olabilir ki? Ama bu sözün yanı sıra "Her şey vatandaş için" de deseniz çok güzel olur, tadından yenmez billahi!
* Ağlarsa anamız ağlıyor doğru, amenna. Ama bize değil, pembe diziye ağlıyor...
İbrahim Ormancı'dan