Erkin Usman

Kadına cinsiyetçi bakış insanımızı yaralıyor

İnsan kavramının cinsiyeti yok. Bu kavram şemsiyesi altına girenlerin yarısı kadın, yarısı erkek. Kadın ve erkek insan kavramının ayrılmaz parçası. Kadın ya da erkek eksildiğinde insanın yarısı yok olur diyebiliriz. Kadına yönelik cinsiyetçi bakışlar insanı yaralıyor. Kadını bir cinsel obje ya da eksik insan olarak gören, kadını hayatın kendisi değil, hayatın aksesuarı olarak kabul eden, küresel bir problemle karşı karşıyayız. İnsanlığı yaralayan bu tutum dünyanın her tarafında mevcut. Ülkemizde kadınların yaşadığı birçok problem ithal problemlerdir. Çözümün yolu meseleye kadın ya da erkek olarak bakmaktan değil, insan olarak bakmaktan geçiyor.

Bu konuda bilgi sahibi kişelerden biri olan Misbah Demircan, "Meseleyi köklerinden kavrayarak ele almak lazım" diyor ve ekliyor:

"Kanuni Sultan Süleyman'ın olduğu gibi valide sultanlarımızın da kusurlarının olduğunu biliyoruz. Aynı şekilde Kanuni Sultan Süleyman gibi, valide sultanların da tarihimize mühür vurduğunun farkındayız. Kadının liderliği üzerine bir ütopya kurmuyoruz. Tarihimizde sahne almış lider kadınları bir teşvik edici olarak gün yüzüne çıkarmayı arzu ediyoruz. Kadınların yaşadığı bütün problemlerin ilacı gerçek bir zihniyet dönüşümüdür.
Bu zihniyet dönüşümünü gerçekleştirmek, kadın erkek hepimizin ödevidir.

Sadece kadınlar konusunda değil, tarihimizle ilgili pek çok konuyu yabancı kaynaklardan takip ederiz. Örneğin, dünyanın ve hepimizin kafasında bir harem fotoğrafı var. Saray süsü, padişah eğlencesi, cinsel meta, entrika dolu kadınlarla dolu bir harem. Kafamızdaki bu harem fotoğrafı nereden geldi, İmparatorluk protokolünün ilk sırasında yer alan valide sultanlar başta olmak üzere neden lider kadınları bu çerçeve içine çekinmeden yerleştirdik. İmparatorluk coğrafyası ve medeniyetimizi imar eden kadınları neden fitne fesat ve entrika kaynağı olarak gördük? Pek çok neden sayabiliriz. En önemli sebep, haremi yabancılardan okumamız, kafamızdaki kirli bilgiyi onlardan devşirmemizdir."

Demircan daha sonra hiçbir gerçeğin sonsuza kadar gizlenemeyecini vuruguluyor ve devam ediyor:

"Entelektüellerimiz, siyasetçilerimiz, sanatçılarımız, sinemacılar, tiyatrocular gerçeği aramaya, gerçeği ortaya çıkarmaya başladılar. Hürrem Sultan, Kösem Sultan ve Hatice Turhan Sultan aynı zamanda itibarı iade edilen ilk valide sultanlar olarak tarihe geçecekler. Üç valide Sultan'ın İstanbul başta olmak üzere, Osmanlı coğrafyasının tamamında çok önemli eserleri ve kadına liderlik konusunda rehberlik yapacak bir kimlikleri var. Öncü kadınlar programlarımız, lider kimliği ile öne çıkan başka kadın karakterlerle önümüzdeki yıllarda da devam edecek. Kanaatimce bütün günler kadınların günüdür. Yine de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sembolik olarak daha özel bir yere sahip. Bütün kadınların kadınlar gününü tebrik ediyorum."

Ayhan Işık, aman unutulmasın!

İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeni satın aldığı Körfez vapurlarına; İzmir'in yetiştirdiği ünlülerin adlarını veriyor.

Örneğin futbolcu olarak Gode Cengiz, Gürsel Aksel ve Metin Oktay, gazeteci yazar olarak Atilla İlhan, sanatçı olarak da Dario Moreno'nun isimleri, bu gemilerin önlerinde gururla yer alıyor.

İzmir'de yaklaşık 60 yıldır sinemacılık ve film işletmeciliği yapan, bu alandaki çalışmalarını uzun yıllar Adana ve Antalya'da da yürüten Antalya Altın Portakal Kurucu Üyesi Tarık Vardar, bu uygulamada; Türk Sineması'nın gerçek kralı Ayhan Işık'ın isminin unutulmamasını istiyor.

Tarık Vardar, Ayhan Işık'ın İzmir doğumlu olduğunu ve doğduğu evin Karataş'ta halen sanat evi olarak kullanıldığına dikkat çekerek şöyle konuşuyor:

"Filmcilik ve sinema piyasasında 1958 yılından beri çalışıyorum. Gözlemim ve tespitim şudur: Ayhan Işık, çevirdiği filmleriyle Türkiye'de sinema seyircisini ikiye katlamıştır. O yıllarda belediyeler, sinema biletlerinden rüsum adı altında pay alırlardı. Bunun bir kısmı da devlete giderdi. Ayhan Işık, bu konumuyla bile özellikle belediyelere büyük katkı sağlamıştır."

Ayhan Işık'ın İzmir sevgisiyle dolu olduğunu bilenlerdenim. 1970'li yıllardaki dostluğumuzu unutamam. Bu nedenle Tarık Vardar'ın talebini takdirle karşılıyorum.

Tarık Vardar, Ayhan Işık adının bir şekilde değerlendirilmesi amacıyla Büyükşehir Belediyesi'ne hitaben vereceği dilekçenin ekinde destekçi olarak 300'e yakın imza da toplamış.

Buna hiçbir İzmirlinin ve tabii hiç bir yerel yöneticinin itiraz edeceğini düşünemiyorum.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.