İzmir’e ikinci bir suni ada geliyor

Yapay adalardan ilki Kültürpark'taki göl içinde İzmir'in unutulmaz inşaatçılarından Niyazi Ersoy tarafından inşa edilmiş ve üzerine bir de gazino kondurulmuştu.
Niyazi Ersoy'un yıllar önce yaptırdığı bu ada şimdi de İzmirlilerin hizmetinde...
İzmir'in ikinci suni adası da Torbalı'da Fetrek Çayı Sultanlar Vadisi'nde inşa ediliyor.
16 bin metrekarelik suni adada çalışmalar tam hız devam ediyor.
Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez, "Oluşturulan rekreasyon alanları ilçenin geleceğine çok büyük yatırımdır" diyor.
Başkan Görmez, Türkiye'nin en büyük çevre yatırımlarından birinin Torbalı'da adım adım gerçekleştiğini 22 km uzunluğundaki Fetrek Çayı'nın çok büyük bölümünün ıslah edildiğini belirterek şunları söylüyor: "Birinci etap planlamasına göre toplam 340 bin metrekarelik alanda rekreasyon projeleri uygulanacak. Bunun içinde bir de yapay ada var. Bu adanın büyüklüğü ise 16 bin metrekare dolayında. Ada inşaatı kış şartları nedeniyle bir süre durmuştu şimdi yeniden başladı. Taş, dolgu ve tahkimatları tamamlanan adada sosyal yaşama dair birçok tesis yer alacak. Yapay adada ayrıca kafeterya, seyir terasları, çocuk oyun alanları, piknik üniteleri, bisiklet ve yaya yolları bulunacak."
Bergama'da koşar adım bir tur
Eski Borlu doğumlu (Manisa/Gördes) olmasına, Salihli topraklarında yetişmesine karşın kendisini Bergama'ya aitmiş gibi hisseden Recai Şeyhoğlu, geçtiğimiz gün sevgilisi/ aşkı Bergama'daydı.
Yıllar önce Bergama Öğretmenler Tüketim Kooperatifi yönetimindeyken esnafla iyi ilişkiler kuran Şeyhoğlu, öğretmenlerin ihtiyacı olan ayakkabıları Ardıç Kundura'dan alıyordu arkadaşlarıyla.Kısa bir süre önce Mesut Ardıç, 42 yıllık ayakkabı esnaflığını bırakıp emekli yaşamına geçince, "Bergamalıların çok ekmeğini yedim. Kazancımın bir kısmını da onlarla paylaşmak isterim" deyip devlet hastanesinin ameliyathanesine binlerce liralık araç gereç yardımında bulunmuştu. Arkadaşı Mesut Ardıç'ın bu jestine karşılık Şeyhoğlu da onu kutlamaya gitmişti. Son çıkan iki kitabını da sevgili dostuna armağan etmek üzere...
Ardıç Kundura, Bergama'da bir markaydı. Mesut Ardıç da, Bergamalıların bağrına bastığı bir esnaf... Onu unutmak, ihmal etmek ne mümkündü!
İkinci durak ise Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç'ti. Gönenç, anaoğul Şeyhoğluların kırsala olan yolculuğunda onların elinden tutmuş, onlara hep destek olmuştu. Mutlu günde, kederli günde hep onların yanında yer almıştı.
Şeyhoğlu Ailesi, sevgili başkanlarının kadirşinaslığı karşısında bir şey yapabilmiş değillerdi bugüne değin. O gün Şeyhoğlu, Gönenç'i makamında ziyaret ederek teşekkür edip şilt verdi. "Bu, size gecikmiş bir teşekkürdür.
Zincir olarak hep bize omuz verdiniz, yanımızda yer aldınız. Sizi kitapların sevgilisi başkan olarak selamlıyorum, aydınlanma dostu ilan ediyorum" dedi. Genç başkanın sözleri ise şöyle olmuştu o buluşmada. "Bizler, Pergamon Uygarlığının ardıllarıyız. Bergamalıların kitap ve kütüphaneyle ilişkileri binlerce yıl öncesine dayanır. Aydınlanma- aydınlatma adına atılan adımlara destek olmayı bir zorunluluk, bir görev biliyoruz."