‘Tüketen değil üreten olma hazzı yaşıyoruz’

Olcay Kahraman'la Konak Halk Eğitim Merkezi kursiyerlerinin eserlerinin yer aldığı sergide tanıştk. Olcay öğretmen, Şehit Ömer Halisdemir İmam Hatip Anadolu Kız Lisesi'nin atölyesinde hayata geçirilen eserlerin öğreticisi.
Kendisi Konak Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat El Sanatları öğretmeni olarak yıllardır kursiyerlere takı tasarımı, 3 boyutlu oyma ve kat-ı sanatı gibi 5-6 farklı branşta eğitim veriyor. 110 kursiyeriyle birlikte bugüne dek birbirinden güzel eserler ortaya çıkarmışlar.
Kursiyerler arasında emekliler de var, ev hanımları da...
Her yaştan ve her eğitim seviyesinden kursiyeri olduğunu söyleyen Olcay öğretmen, "Kursiyerlerimle birlikte tüketen değil üreten insanlar olmanın hazzını yaşıyoruz" diyor.

KURSLAR ÜCRETSİZ
Ücretsiz kurslar haftada 1 gün 09.00-16.00 saatleri arasında tam gün olarak veriliyor ve kursiyerler sadece kullanacakları malzemeleri kendileri temin ediyor. Hobi kursları haftada 1 gün ama bir sanat dalı var ki, talep çok olduğu için Perşembe ve Cuma olmak üzere haftada iki gün eğitim veriliyor. Bir Osmanlı dönemi sanatı olan 'kat-ı'nın, Olcay öğretmen için yeri çok ayrı. Bu yüzden bu sanat dalına ayrı bir önem veriyor. Kat-ı sanatını öğrenmek isteyen 50 öğrencisi var ve bugüne dek çok başarılı ürünler ortaya çıkarmışlar.
İsterseniz, önce bir Olcay Kahraman'ın anlatımıyla kat-ı sanatının hikayesini öğrenelim:
"14. Yüzyıl'da İpek Yolu üzerinden Türk topraklarına gelen kağıt oyma sanatı, Sultan Süleyman zamanında Pargalı İbrahim Paşa tarafından çok destek görmüş, altın çağını yaşamış bir sanat. İbrahim Paşa'nın ölümünden sonra bu sanatçılara destek veren kimse kalmadığı için ustalar da kimselere bu sanatı öğretememiş. Ustaların sayısı da giderek azaldığı için zamanla unutulmuş.
1942 yılında Prof. Dr. Süheyl Ünver bir sarayın deposundaki tanzim sırasında kat-ı sanatı eserleriyle karşılaşınca özel bir izinle tüm objeleri toplayıp incelemeye almış. Ne yazık ki üniversitede ders olarak bunun uygulaması olmamış ancak Prof. Dr. Süheyl Ünver bu sanatı kendisi öğrendikten sonra çevresindekilere de öğretmiş. Bu sayede de kat-ı sanatı yeniden yayılmış." Yıllardır halk eğitim merkezlerinde düzenlenen kurslarda öğretilen bu sanatın, bilinçsiz ellerde yanlış aktarıldığını söyleyen Olcay öğretmen, rölyef ve 3 boyutlu çalışma adı altında çok farklı materyaller kullanılarak yapılan çalışmaların kat-ı sanatı olarak tanıtılmasından rahatsız. Kat-ının sadece kağıtla çalışılan bir sanat olduğunu söyleyen Olcay öğretmen, "Bu sanat dalında ya oyma kağıt ya da ebru kağıdı kullanılır ama sadece kağıt kullanılır" diyor.

İKİNCİ SERGİ
Haftada 1 günü kendi çalışmalarına ayıran Olcay Kahraman, Ekim ayında Seferihisar'da açtığı ilk kişisel serginin ardından ikinci sergisini açmaya hazırlanıyor. İkinci sergisini kursiyerleriyle birlikte açmayı planlıyor. Bu sergi için belirlediği konsept ise sinema. Sinema ile ilgili kat-ı eserlerinin yer alacağı sergiye sinema sanatçılarının da katılması bekleniyor.
Proje üzerinde hala çalıştıklarını söyleyen Olcay öğretmen, "Çok farklı bir sergi olacağına inanıyorum" diyor.
SOKAK HAYVANLARININ GÖNÜLLÜ BAKICISI
Seferihisar'da açtığı el sanatları standında hafta sonları mezat düzenleyen Olcay Kahraman, ikinci el ürünlerin satışından elde ettiği geliri derneklere paylaştırıyor.
Aynı zamanda SİHAYDER'de gönüllü üye olan Kahraman, cumartesi günleri 600'den fazla hasta, felçli, engeli, trafik kazalı ya da terk edilmiş kedi ve köpeğin bakımını yapıyor. 11 Haziran'da da Bodrum Yalıkavak'ta dünya genelinde 20 sanatçıyla bir çalıştay yapacaklarını söyleyen Kahraman, "Bu çalıştay sonrası Seferihisar'da barınakta canlı workshop yapacağız. İki gün sonra galeride bunun satışını yapıp gelirini hayvanlara bırakacağız" diyor.