Hakan Urgancı

Konuşmamız lazım

Erkek arkadaşınızı korkutmak ister misiniz? Şaka yapmıyorum, gerçekten soruyorum. Ona 'konuşmamız lazım' deyin... Ortalama bir erkeği başına dayanmış bir silah kadar, az sayıda erkeği de daha fazla korkutabilecek bir cümledir bu. Korkar ve tecrübelerine göre korkmakta da haklıdır. Ne yani, konuşmakta ne var ki diye düşünüyorsunuz şimdi... Konuşmakta bir şey yok ama böyle bir giriş cümlesi, size telefonla bulunduğunuz binada bir bomba olduğunun söylenmesi kadar bela çağrıştırır.
Ne de olsa gündelik şeyler konuşulur, sadece zor konulara giriş mahiyetinde böyle bir cümle kurulur. Varsın partneriniz konuya hazırlıksız yakalansın... Yemeğinizle oynamayın, günah! Konuşun gitsin!
Konuşmamız gerek deyip de adamcağıza bir de kalp krizi geçirtmeyin. İki kere değil, bir kere, adam gibi ölsün

DUYGULARININ SORUMLULUĞUNU AL
Sağlıklı bir yetişkinin beslenme ve bakımından kim sorumludur?
Bizzat kendisi, değil mi? Bakın yetişkin dedik ve sağlıklı dedik. Aynı şey mutluluğu için de geçerlidir. Kimsenin sizi mutlu etmesini bekleyemezsiniz. Bu sizin sorumluluğunuzda. Aynen beslenme ve tuvalet ihtiyacı gibi. Tamamen özümüzde bulunan tüm duygular da böyledir aslında... Bir olay başıma gelebilir ama bu olayın sonunda nasıl hissedeceğimi ben seçerim. Başıma gelen olayın sorumlusu biri olabilir ancak hislerimin sorumlusu genelde o değil kendimim. Bana şunu yaptın diye onu suçlayabilirim. Bu yaptığı şey bana üzgün, suçlu, öfkeli falan hissettirebilir ama bakın yine seçeneklerim var. Yani Bana bunu hissettirdin diye onu suçlayamam.
Yapan o, hisseden benim.
Duygularımızın sorumluluğunu alalım.
Bize herkes her şeyi yapabilir ama herkes her şeyi hissettiremez.

ÖKÜZ!
Adama uzun uzun yazıp duygularını anlatıyorsun. O sana bir kısa paragraf belki de bir cümleyle yanıt veriyor. Kırılıyorsun. Onca duygunun onca emeğin karşılığı bu kadarcık bir karşılık mı olmalıydı? İster istemez ağzından şu sözcük fırlıyor: öküz! Adam gerçekten öküz de olabilir, olmaya da bilir. Sonuçta sen, sana göre emek verip onun için hissettiklerini yazdın, doğru.
Ama gerçekten de onun için mi yazdın?
Ona karşı duygun olmasa, sırf onu rahatlatmak amacıyla yazdığında onun için yazmış olursun? Bu hisler sana aitti, sen dolu olduğun için, rahatlamak amacıyla yazdın. Yani ona YÖNELİK olarak yazdın, onun İÇİN değil... Neden? Ona karşı zengin hisler besliyordun. Bu hisler öyle fazla idi ki senden taşıp ona ulaştı. Onun düşük tepkisi illa onun duyarsızlığını göstermez. Onun duygularının seninkiler kadar zengin olmadığını gösterir. Bununla baş etmelisin. Duygular ruhun para birimidir. Adama belki de öküz değil de sadece fakir demelisin. Kendi zenginliğine denk bir gönül aramalısın.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.