• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Öğretmenim

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24.11.2010, 00:00
Konya Hakimiyeti Milliye İlkokulu 3. sınıf öğrencisiydim. Okulumuz Abdülhamit döneminde yapılmış bir tarihi bina idi. 12 Eylül askeri darbesinden sonra, hangi geri zekalı yaptı bilmiyorum, Cumhuriyet kurulduğunda verilen, "Hakimiyeti Milliye" adını "Devrim" olarak değiştirdiler.
İşte bu tarihi mektebin 3. sınıfına başladığımız gün yeni bir öğretmenimiz oldu. Adı Gülşen Gönül'dü. Buğday tenli, çok güzel bir Ege kızıydı. Onun mini etekli, güler yüzlü ama bir o kadar da disiplinli cadı hali bugün dahi hafızamın bir köşesinde, sevgimle ve saygımla muhafaza altındadır. Bu mini etekli, Egeli güzel öğretmenin, sınıfa ilk girdiği günden itibaren ondan sonraki hayatımızı şekillendiren etkileri tek kelimeyle müthiştir.
***
Mini etekli ama inançlı bir genç kız düşünün. Ben ailemin yaz tatillerinde gönderdiği Kuran kursunda Allah'tan korkmayı, Gülşen öğretmenin anlatımlarından Allah'ı sevmeyi öğrendim. Bir bakıma sevmenin korkmaktan daha değerli ve daha etkili bir duygu olduğunu Gülşen öğretmen öğretti bana. Vatanı sevmek ne demek, vatan için ölmek ne demek, 9 Eylül ne demek, Hasan Tahsin'in o ilk kurşunu ne demek, ilk Gülşen öğretmenden duyduğum ve hayatım boyunca hiç unutmadığım dersler. Benim İzmir'e olan sevgim ve bağlılığımın kaynağı da benim güzel öğretmenimdir.
Hep İzmir'i anlatırdı bize. Anlatırken yaşardı. Demokrat Partili bir ailenin kızıydı ve 27 Mayıs onun ailesine de acılar yaşatmıştı. Mesela beni Altaylı yapmıştı. Altay futbol takımının nasıl milliyetçi hislerle kurulduğunu, Rumları nasıl yendiğini bir harp tasviri yapar gibi anlatırdı. Koyu Altaylıydı ve muhtemelen bilinçli olarak, araya da milliyetçi öğeler sokarak bizi de Altaylı yapmaya çalışmıştı. Başarılı da olmuştu; en azından benim üzerimde. Ben iki kez Ankaragücü yönetiminde bulunmuş bir insanım ama herkes benim hasta bir Altaylı olduğumu pekala bilir. Yıllar sonra Gülşen öğretmenimi aradım, buldum ve hasret giderdik. Benim bütün çocukluk reflekslerimi an be an hatırlıyordu, inanılmaz bir şeydi bu.
***
Bugün aslında bu mübarek insanların yaşadıkları zorlukları anlatmak niyetindeydim ama gönlüm yine o mini etekli, Egeli güzel öğretmenime, ilk aşkıma kaydı. Şurası gerçek ki, öğretmenlerimizi her 24 Kasım'da en güzel duygularla anıyoruz ama onlar bu ülkede hala layık oldukları yerde değiller. Bu ülkeye birçok konuda gerçekten çağ atlatan Ak Parti, mesela öğrenciler konusunda, teknoloji konusunda dev atılımlar yapmıştır ama öğretmenlerin hayat standartlarının ve saygınlıklarının artırılması hususunda çok bir şey yapamamıştır.
Oysa öğretmenlerin durumu tam bir gelişmişlik göstergesidir. Bir ülkenin öğretmenleri aldıkları maaşla geçinemiyorlarsa, ek iş yapıyorlarsa, siz eğitim adına ne yaparsanız yapın, eksik yapmışınız demektir.
Umarım artık hükümet bu konuya el atar ve öğretmenlerimizi rahata erdirecek tedbirleri alarak bu milli ayıbımıza bir son verir.
Başta kendi öğretmenim olmak üzere, ülkemin tüm öğretmenlerinin "Öğretmenler Günü"nü kutlarım.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA