İsmail Uğural

Demokrat Parti ve tarım gerçeği

Okurlarımız biliyor, bu köşede siyaset yok. Sadece tarım ve gıda sektörü ile ilgili yazıyor ve yorum yapıyorum. Bugün çok önemli ve güncel bir konuda yine yalnızca rakam ve istatistiklere dayalı bir konuyu ele alacağım. Ama şunları da söylemeden geçemem. Çünkü vicdanım var, 60 yıl önce siyaseten katledilen bir Başbakanı bugün bile hâlâ yalan ve iftiralara muhatap kılmak nasıl bir ruh halidir, havsalam almıyor! Altmış yıldır öldürmeye doyamadılar! Meğerse ne menem bir eziklik ve aşağılık kompleksi imiş bu!
Herhalde suçluluk psikolojisi böyle bir şey olmalı. Şimdi sadede geleyim. 1950-60 arasında iktidarda olan Demokrat Parti acaba nasıl bir tarım politikası izledi? Türkiye'de tarım sektöründe 10 yıl içinde hangi gelişmeler oldu? Öyleyse gelin rakam ve istatistiklere bakalım...
KÖYLÜYÜ ÇİFTÇİ YAPMA HEDEFİ
Adnan Menderes, Aydın Koçarlı'da Çakırbeyli çiftliğinin sahibiydi; toprağı ve tarımı iyi biliyordu. İlk mesajı, "Türkiye'nin yüzde 80'i köylerde yaşıyor. Toprak, iyi tohum, gübre, makine ve sulama ister. Devlet olarak elimizi uzatmalıyız" oldu. Menderes'in hedefi "köylü"yü, "çiftçi" yapmak ve Türkiye kırsalına refah götürmekti. DP yönetiminin 10 yıllık iktidarı döneminde Tarım Bakanlığına bütçeden ayrılan payı artırması, tarım kesimini vergi kapsamı dışında bırakması, Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu çerçevesinde köylü halka milyonlarca dönüm arazi dağıtması ve ziraat fakülteleri açarak tarım eğitimi faaliyetlerine önem vermesi, DP yönetimini diğer hükümetlerden belirgin şekilde ayıran belli başlı özellikler arasında yer aldı.
MAKİNALI TARIMA GEÇİLDİ
Tarıma dayalı büyümenin ön plana çıktığı bu dönemde traktör, traktör pulluğu ve diğer alet ve makinelerin sayısında ciddi artış görüldü, kara sabandan makineli tarıma geçiş bu dönemde gerçekleşti. Marshall Planı'ndan sağlanan fonlar bu alana yönlendirildi.
Marshall yardımları, özellikle tarımda makineleşmeyi hızlandırdı. Traktör sayısı 1949-1958 döneminde 6 bin 281'den 48 bin 873'e (7,8 kat), traktör pulluğu sayısı 6 bin 50'den 48 bin 214'e (yaklaşık 8 kat), diğer alet ve makinelerin sayısı da 9 bin 239'dan 67 bin 261'e (7,3 kat) yükseldi. Makineleşme, tarımın temel yapısını değiştirdi. Biçerdöver sayısı da 1948 ile 1962 arasında 1994'ten 6 bin 72'ye ulaştı. Bu dönemde traktör alımları için çiftçilere uygun imkanlarla kredi de sağlandı.
Çiftçiler, tarımsal kredilerden önceki dönemlere göre daha fazla yararlanmaya başladı. 1950 yılında tarımsal kredi miktarı 810 milyon lira iken, 1960'ta 4 milyar 755 milyon liraya ulaştı. Tarımsal üretim, krediler yanında, taban fiyat ve destekleme alımlarıyla da teşvik edildi.
EKİLİ ALANLARDA BÜYÜK ARTIŞ
Traktörün tarıma girmesi bu sektördeki verimliliği artırmasının yanında ekilebilir alanların da genişlemesi sonucunu doğurdu. Ekili alan miktarı 1948'de 13 milyon 900 bin hektar iken 1959 itibarıyla 22 milyon 940 bin hektara yükseldi. Böylece, Türkiye'nin bir tahıl ihracatçısı haline gelmesini sağlayan tarımsal üretim artışı gerçekleşti. Bu dönemde, hububat, bakliyat, pamuk ve sınai bitkilerin ekiliş alanları ve üretimleri arttı.
DP hükümetleri döneminde 4 bin 85 köyde, 322 bin 61 aileye arazi dağıtıldı. Ayrıca, bu ailelere yaklaşık 12 milyon dönüm mera arazisi tahsis edildi. Makineleşme ve kredi politikası, tarım kesiminde feodal mülkiyetin büyük ölçüde tasfiyesini sağladı. Sahiplerince işletilen işletme sayısı 1950'de 2,1 milyon iken 1963'te 3,1 milyona ulaştı. Ayrıca 1950-1960 döneminde en küçük köylere ulaşacak şekilde yollar yapılırken, binlerce köy de içme suyuna kavuştu. Tarımda makineleşmeyle beraber 40 bin kilometre kara yolu, 30 bin kilometre köy yolu yapılması, kırsal kesimin kent merkezleri ile bağlantısını artırma yanında, tarım kesiminin pazar ekonomisiyle bütünleşmesini de sağladı. Bütün bunları yapılan hizmetlerin bir özeti olarak almak gerekir. Çok ayrıntı var ama onlara girmiyorum.
RAKAMLAR YALAN SÖYLEMEZ
Sonuç itibarıyla, söz konusu 10 yıllık dönemde tarım sektörü büyük bir sıçrama yaşadı ve çiftçi refahında gözle görülür artış meydana geldi. Aradan 60 yıl geçti ama Anadolu'nun dört bir yanında hâlâ yaşanmakta olan Menderes sevgisinin asıl sebebi budur. Demokrat Parti, Türk tarımında yeni bir çığır açmıştır. Tarihte ilk defa köylünün, "çiftçi" olma yani sürdürülebilir ve onurlu bir meslek sahibi olma sürecini başlatmıştır. Bu arada, benim de arşivim zengindir ama Anadolu Ajansı muhabiri Deniz Çiçek Palabıyık güzel bir çalışma yapmış. Ben de büyük ölçüde bundan yararlandım. Rakamlar yalan söylemez! İşte "Demokrat Parti ve Tarım" gerçeği budur...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.