İzmirin en farklı kulübünü size anlatmam gerek. Yanlış hatırlamıyorsam, 3 yıl kadar önceydi. Hilton İzmir'e genel müdür olarak atanan Oliver Vetter için dönemin İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunçdan Baltacıoğlu ile İzmir Konağı'nın ünlü işletmecisi Firuz Özdikici bir akşam yemeği düzenledi. Vetter, o gece hayatında ilk kez kokoreç yedi.
Kısa süre sonra bu kez kendisi daha büyük bir arkadaş grubu ağırladı ve menüde kokoreç yer aldı. Bu lezzete hayran kalan Vetter'in girişimiyle Kokoreç Kulübü kuruldu.
SAKATAT ÜZERİNE
Kulübün başkanlığını Koruncuk Vakfı'ndaki başarılarıyla bildiğiniz Işıl Nişli yürütüyor.
Gastronominin önemli isimleri, iş dünyasından damak tadı süper olan insanlar kulüpte yer alıyor. Örneğin Kemal Çolakoğlu, İtalya Ticaret Odası Başkanı Pietro Alba, Yunanistan İzmir Konsolosu Arygro Papipolu, Fransa İzmir Fahri Konsolosu Zeliha Toprak, Haluk Özyavuz, Çağlar Tenekeci, Mustafa Delen, Bülent Akgerman, Christopher Dologh, Kazım Gürel, Stephanie Gürel, Tatiana Vetter, Seçkin Aysal, Şamil Akşit, Hasan İkat ilk aklıma gelen isimlerden.
Ne yapıyorlar? Yiyelim içelim diye bir durum yok. Birikimleri paylaşma olayı var. Sakatat üzerine olan mutfağın tanıtımı, yaşatılması ve geleceğe taşınması üzerine kurulu birliktelik var. Bunun son örneği geçtiğimiz hafta yaşandı.
Mustafa Delen, Kepler Restoran'da kulüp üyeleri için bir davet düzenledi. Gelenler bir sürprizle karşılaştı. Master Chef Hazer Amani, kulüp üyelerine pırasa patates çorbası, uykuluk kokoreç, gömleğe sarılı hamburger ve dana kuyruktan oluşan bir menü hazırladı. Amani'nin kendisi de kulübe üye olarak sakatat mutfağının gönüllüsü oldu.
Kulüp giderek büyüyor. Hedef belli. İzmir'in değerlerinden ve geniş bir alanda yer alan kokoreç ve sakatatı dünyaya tanıtmak, bu alanda önemli bir potansiyel yaratmak. Bu hedef ile Kokoreç Kulübü, alkışlanacak güzel hareketler listesine girmeyi başarıyor.
BU KEDİ BİR BAŞKA KEDİ
Biliyorsunuzdur, İzmir Kısa Film Festivali başlıyor.
Festivalin oskarı, Altın Kedi Ödülleri için 120 ülkeden 10 bin başvuru yapıldı.
Jüride meşhur isimler var. 4 Kasım'da perde açılıyor. Festival 20. kez düzenleniyor. Yani tam 20 yıldır. Dile kolay. Krizler, afetler, darbe girişimleri vs. bir ton olaya rağmen aralıksız 20 yıl. Bu bir emek işi.
Belki bilmiyorsunuz, Erzincan bu yıl ilk kısa film festivalini düzenledi. Siirt ikinci, İzmit ikinci, Niğde 4, Marmaris 5, Boğaziçi 7. kısa film festivali düzenledi. İzmir, üstüne basarak bir kez daha söylüyorum 20. kez düzenliyor. Türkiye genelinde saymadım, sayamadım ama sanırım 100'ün üzerinde kısa film festivali var.
Böylesine bolluğun ortasında İzmir Kısa Film Festivali, açık ve net bir ifadeyle 1 numara. Bakın, bugüne kadar hiç kısa film izlemediyseniz, kendinize bir iyilik yapın ve bir tanesine gidin. Bırakın filmi, o filmi izlemeye gelen diğer insanlarla aynı havayı solumak, onlarla birlikte olmak bile hayatınızın istikametini değiştirebilir.
"Kısa film nedir?" sorusunun yanıtı büyük tartışma konusudur.
Bunu bu kadar cazip kılan da bence bu tartışma.
Kendimce benim de bir tanımlamam var. Kısa film, hayatın kendisidir. Hayatımız gibi, kısa. O hayatı uzun ve ölümsüz kılan da nasıl yaşadığınızla ilgili. Festivalin programını internetten bulabilirsiniz, o kadar film arasında bir hayatın kapılarını gidin aralayın. Kısa hayatı
nızı ölümsüzleştirin.
YENİ SERGİ SANATUAR
Yeni dediğime bakmayın, 5. kez yapılıyor. Tıpkı Altın Kedi Ödülleri gibi, sanatı, sanatçıyı teşvik eden, İzmir'e değer katan bir emek işi. Büyük Efes Sanat'ın sergi sezonunu açtığı 5. Sanatuar, 6 Kasım'da kapılarını açıyor. Swiss Otel Büyük Efes Kordon Salonu'ndaki sergiyi mutlaka görün. Yılın son sergisi özelliğini de taşıyan 5. Sanatuar, 24 sanatçının eserlerine ev sahipliği yapacak.