• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın

ÖZKAN BİNOL

"Hangover"dan kahkahalı veda

ozkan.binol@sabah.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 31 Mayıs 2013
Bir Hollywood klasiğidir beğenilen, gişe yapan filmlerin devamını çekmek. "The Hangover" da üçleyerek "Felekten Bir Gece"yle nihayete eriyor. Aksiyon ön planda olsa da yine güldürmeyi başarıyor. Oyuncu kadrosuna eklenen efsane John Goodman ise şık bir veda sürprizi.
Gelelim filmde neler olduğunaKurt sürüsünün Bangkok'u birbirine kattığı o meşhur gecenin üzerinden iki sene geçmiştir. Phil, Stu ve Doug evlerinde kendi hallerinde, dertsiz ve 'olaysız' biçimde yaşamaktadırlar. Bela paratoneri Leslie Chow ise Tayland'da bir hapishanededir.

MODERN KOMEDİ
Sürünün üç erkeği normal bir hayat sürerken, pek tabii Alan bu durumdan hiç memnun değildir. Belalı gecelerden sonra Alan ilaçlarını almayı bırakmış ve kendisini doğasına bırakmıştır ki bu Alan için, sınırsız, sağduyusuz, filtresiz bir hayat demektir! Kişisel bir krizin ortasına düşen kahramanımız en sonunda yardım almaya karar verir ve sorumluluk yine üç dostunun omuzlarına biner.
2009 yılında vizyona giren "The Hangover" hem seyirci, hem eleştirmenler için hoş bir sürprizdi. Yönetmen Todd Philips filmde varını yoğunu ortaya koymuş, oyuncular Bradley Cooper, Ed Helms ve Zach Galafianakis ellerinden gelenin en iyisini yapmışlardı. Ve sonuçta; sınırları zorlayan espri ve durum komiklikleriyle modern komedi türü adına gerçek bir başarı yakalanmıştı.
Hemen arkasından merakla beklenen "The Hangover 2" ilkinin vasat bir Bangkok versiyonu olmuş ama gişede ilkini katlamıştı.
Bu sefer Hangover kafası yok. Yani kahramanlarımız şuurlarını yitirip geçmişi hatırlamakla uğraşmıyorlar. Bu kez sıkı bir aksiyonun içinde buluyorlar kendilerini. Filmin yıldızları Alan ve psikopat Chow. Onlar nerdeyse filmi üstlenmişler. Hatta bu karakterler öylesine abartılmış ki, yer yer birer karikatüre dönüşmüş.
Phil, Stu ve Doug'un bu filmde ne yaptıkları pek anlaşılmıyor. Sadece kendileri var ama önemli bir rolleri yok. "Hayat Işığım" la Oscar'a aday gösterilen "Bradley Cooper" sanki lütfen sete gelmiş gibi. Şaşırtıcı. Oysa bu seri onu/onları yarattı. Şahane aksiyon sahnelerinden sonra Meksika'daki buluşma, Las Vegas' daki otel sahneleri ve özellikle Alan'ın rehinci kadınla yaşadıkları güldüren sahneler aklımda kalanlar.
"The Hangover" serisi daha iyi bir final filmini hak ediyordu. Keşke daha iyi
bir senaryo ile yola çıksalardı. Tüm roller eşit dağıtılıp esprilerin tüm yükü Galafianakis ve Jeong'un üzerine kalmasaydı. Olur böyle vakalar diyelim ve güle oynaya" Hangover"a veda edelim. Hayatımıza kahkaha, neşe verdikleri
için teşekkürler.

Haftanın Filmi

Devir

Burdur'un Hasanpaşa köyünde bir "çoban yarışması" düzenlenir. Çobanlar sürüleriyle suya girerek, su birikintisini durmaksızın geçmeye çalışırlar. Sürüsüyle suyu duraksamadan, en hızlı geçen çoban yarışmayı kazanır. Son sekiz yıldır Takmaz adlı çoban birinciliği kimselere kaptırmaz. Fakat o yılki yarışmada bir sorun çıkar. Yönetmen Derviş Zaim kamerasını Anadolu'nun günlük gerçek döngüsüne çeviriyor.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.