• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ŞEBNEM BURSALI

Siz, BİZ'den BÜYÜK DEĞİLSİNİZ

sebnem.bursali@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08.09.2015, 00:00

Pazar gecesi Dağlıca'dan gelen haber sonrası artık hiçbir şeyin hiçbirimiz için eskisi gibi olmayacağı kesin. Aynı durum, PKK terör örgütüne yönelik Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tutumu için de geçerli. Nitekim, Pazar akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan ATV ve A Haber ortak yayınında bunun açıkça ilan etti. Hiçbir şekilde ne ajitasyon yapmak ne de konuyu başka yerlere çekecek yorum ve değerlendirme yapmak değil niyetim ama; konunun neresinden bakıyor olursanız olun, lütfen biraz sonra yazacaklarımı "tarafsız gözle" okumaya çalışın... Öncelikle; iğne ve çuvaldız örneğinden yola çıkarak şunu söylemeliyim ki; sosyal medya denilen mecrada tıpkı Gezi Olaylarındaki gibi belli bir kesim olay ve yorumları çarpıtmakta yine üstün bir başarı elde edip, ahlaken sınıfta kalmıştır. Kimse kusura bakmasın ama herkesin canlı yayında izlediği, dinlediği bir programda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "400 milletvekili olsaydı yeni Anayasa yapılırdı" özündeki sözünü "400 vekil çıksaydı Dağlıca saldırısı olmazdı" şeklinde başta Hürriyet'in internet sitesi ve cemaat medyası olmak üzere malum kesimin kasti çarpıtmasıyla sosyal medyada, PKK yerine Tayyip Erdoğan düşmanlığı hortladı yine. Kusura bakmayın ama bir hatırlatma yapayım izninizle; Saldıran kalleş PKK ve onun leşleri. Şehit olan ve kalleşçe katledilen güvenlik güçleri de bu milletin bağrından çıkmış evlatları. Bu gerçeği bir kenara bırakıp, milyonların izlediği bir programdan kasıtlı çarpıtmayla yalan bir haber üzerinden bu denli kötü ve haksız saldırıyı yapanların niyetini nasıl sorgulamazsınız? Fikir mafyası bozuntularının oyununa gelmek de neyin nesi? Böyle bir gecede bile, ne Kandil'in sözcüsü konumundaki HDP'ye ne onun allanıp pullanarak sözde "barış kelebeği" olarak sunulan eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'a tek bir söz söylemiyorsanız, 'biz sana bu kadar oyu barış olsun diye vermemiş miydik arkadaş' diye çıkışmıyorsanız ve tek derdiniz Tayyip Erdoğan düşmanlığı ise Organize bir Saldırıyla karşı karşıya olduğumuz konusunda bir an bile tereddüt etmem artık..


SÖZDE "BARIŞ KELEBEĞİ" DEMİRTAŞ'A NE DEDİNİZ?


Demirtaş'ın bir gün önceki "PKK kazanacak" sözlerinin ardından gelen ve onlarca evladımızın şehit haberiyle bizi dağlayan Dağlıca saldırısını nasıl yok sayarsınız? Bu olayın olduğu günün sabahında Kars'ta terör örgütü militanlarına gıda ve ihtiyaç malzemesinin götürüldüğü araçların içinden çıkan HDP Kars milletvekili Şafak Özanlı'yı nasıl yok sayarsınız? Bakın hanımlar beyler.
Bakın ama aynı zamanda görün. Türkiye, görüntüde adına ister PKK deyin ister terör, herkesin malumu küresel güçlerin ittifakında ağır bir saldırı altındadır. Bunu görün ve farkında olun artık. Genel kurmay Başkanlığı neden anında açıklama yapmadı diye, Peygamber ocağına da saldıracak kadar gözünüzün dönmesi nasıl açıklanabilir? Ben bir kadınım ve dolayısıyla askerlik yapmadım. Ama ağabeyim önce Manisa Kırkağaç'ta ardından da Adıyaman Gölbaşı'nda Jandarma Komando olarak 18 ay askerlik yaptı. Hem de terörün en azgın döneminde 1990-91 arasında, teröristlerle göğüs göğüse çarpıştı. Kollarında pek çok arkadaşını şehit verdi o çatışmalarda. O yüzden iyi bilirim prosedürü. Bu tür büyük çatışmalarda birlikler araziye dağılır, yaralanan askerler acil tahliye edildiğinden kimliğini tespit etmek de onu arayıp bulmak da kolay değildir. Şehit düşen var ise, arazide hemen bulunması zaman alabilir. Ama siz onu arayıp bulana kadar "şehit" ilan edemezsiniz. Buluncaya kadar aramak zorundasınız. Ve bu yüzden de açıklama yapmak zaman alır ki Genel Kurmay'ın açıklamasının gecikmesinin sebebi de budur. Bunu bile pis siyasi oyunlarınıza alet etmeniz karşısında ben size ancak acırım...


BİZ İSTERSEK DAĞLARI UN, DEMİRİ YÜN, KILICI KIN EDERİZ.. ÇÜNKÜ Siz, BİZ'den BÜYÜK DEĞİLSİNİZ..


Bizim şu günlerde en fazla ihtiyacımız olan şeyin; Birlik ve beraberlik olduğu noktasında itirazı olan var mı? Dağlıca'yı, Türk milleti için 2. Bir Sakarya olarak görmek zamanıdır. Sakarya'da nasıl ki zafer her zorluğa rağmen bizim olduysa, bugün de aynı inanç, aynı ruh geçerli olmalı. Bununla ilgili beni en fazla heyecanlandıran şey aslında her gün televizyonlardaki reklamlarda. Garanti Bankası'nın sponsorluğunda Avrupa Şampiyonasında ter döken Türk milli Basketbol takımımızın oyuncularının yer aldığı reklamdan söz ediyorum. Millilerimiz, genç-yaşlı taraftarlarla karşılıklı and içiyor resmen. Sözlerini okuyun ve bence bu reklamı daha fazla izleyin... (MFÖ'nün Biz İstersek şarkısından uyarlanmış haliyle) "Biz istersek Dağları un, demiri yün, kılıcı kın ederiz..
Biz istersek
Dikeni gül, nefreti kül, yüreği tül ederiz.."
Yeter ki BİZ isteyelim.
Çünkü, siz BİZ'den BÜYÜK DEĞİLSİNİZ...




Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA