Şebnem Bursalı

BOMBALAR MİLLİ İRADEYE TEĞET GEÇTİ!

Bu Salı günü partilerin grup toplantılarını yaptıkları ve devamında da Genel Kurul çalışmasının yapılacağı rutin bir gün değildi TBMM için. 15 Temmuz gecesinde rütbeli teröristler tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminin ana hedeflerinden birisi de defalarca bombalanan ve taranan Meclis idi çünkü.
Yani, Gazi Meclis.. Yani milli iradenin temsil edildiği yer. O yüzden hem 15 yıl koridorlarında görev yaptığım Meclis'i yerinde görmek, bir nevi geçmiş olsun dilemek için oradaydım.
İlk olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile sohbet ettik.
Darbeciler saldırıya geçtiği ilk andan itibaren sarsılmaz bir demokratlıkla derhal Başbakan'ı arayıp "yanınızdayız" diyen, basın organlarına tereddütsüz, ama'sız açıklama yaparak demokrasiden yana olduklarını söyleyen MHP Lideri'ne sizler adına, millet adına da teşekkür ettim.
Daha sonra, 15 Temmuz'un gerçek kahramanlarından Başbakan Binali Yıldırım ile görüştük ve ona da, günlerdir sarsılmaz bir irade ile milim taviz vermeyen tavrı, inancı için teşekkür ettim. Dün gazetemizde okuduğunuz sözleri ile yorgun ama mağrur, gururlu bir Binali Yıldırım vardı karşımda.
İzmir başta olmak üzere tüm Ege ve Türkiye'de milli irade için demokrasi nöbeti tutan Türk Halkında 9 Eylül Ruhunun Yeniden Şahlandığını gördüğünü söyledi.
28 ŞUBAT İLE 15 TEMMUZDA LİDER FARKI
Ogecenin kahramanlarından birisi de; saatlerce rehin alınan meslektaşlarımızı ve TRT'yi yaptıkları baskınla kurtaran Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu ile İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık idi. Kocabıyık ile o gecenin tüm detaylarını konuştuk.
Kendisini 20 yıldır tanıyan biri olarak "Ya ölecektik ya arkadaşları kurtaracaktık" derken, hiç abartmadığını da söylemeliyim. Keza; olaylar başlar başlamaz Başbakanlığa ilk gidenlerden olan Kocabıyık, geçmiş darbe deneyimlerinden yola çıkarak;
Meclis Başkanı başkanlığında tüm milletvekilleri ile TBMM'yi ve Genel Kurul'u açmaları ve demokrasi nöbetini milli irade adına yerinde tutmaları gerektiğini ilk söyleyenlerden idi.
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ile sohbet ederken ilginç bir anekdot hatırlattı. RP döneminde de siyaset yapan Kaynak, bugün ile dünü karşılaştırırken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bir siyasetçi, gerçek bir lider olarak farkının da altını çizdi: "28 Şubat zamanında askerlerin MGK kararları sonrasında biz vekiller eğer Meclis'i açabilsek ve milli iradenin tek adresi TBMM'dir diyebilseydik eğer post modern darbe olmazdı. O dönem bunu yapabilseydik hem medyayı yanımıza alabilirdik hem de halkı.
Ama olmadı. Bugün ise, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın sarsılmaz liderliği, Sayın Başbakan'ın tereddütsüz ve üstün çabaları ile hepimiz motive olduk. Milletimiz ve medya da bizimle idi, milli irade ileydi."
ALÇAK TERÖRİST İLK İPUCUNU DİŞ'TEN VERDİ
Albaylıktan emekli olmuş çok eski bir dostumla da buluştuk kısa Ankara ziyaretimde. Çok ama çok ilginç bir detayı paylaştı benimle. Alçak darbe girişiminin başı olarak kabul edilen ve darbe başarılı olsa idi Genel Kurmay Başkanı olacağı beklenen YAŞ Üyesi Akın Öztürk'ün darbe planladıklarının işaretini "diş"ten verdiği ortaya çıktı. Şöyle ki; Öztürk 1 buçuk ay önce Genel Kurmay'ın dişçisine gider ve 13 dişi yapılacaktır. Hem kaplama hem implant epey işi vardır.
Subay olan askeri diş hekimi kendisine: "Efendim hayli yorucu bir süreç olacak epey iş var o yüzden çok fazla sıkıştırmayalım birkaç aya yayalım" der. Çünkü 1 ay sonra yani Ağustos'taki şurada emekli olacaktır Öztürk, ama nasıl olsa general olduğu için ha görevde ha emekli fark etmez ona aynı kalitede sunulacaktır hizmet.
Çünkü bu devlet, kendi içinden yetiştirdiği ve general rütbesine kadar getirdiği kişiye, ölene kadar tüm ailesiyle birlikte en üst düzeyde hizmet vermeye devam eder. Diş hekiminin bu uyarısına karşın Öztürk der ki;
"Hayır hepsini birden 1 ay içinde bitir. 1 ay sonra kameralar karşısına daha çok çıkacağım.
Düzgün çıkayım" der!!!
Tabii, bu sözünü ne sorgulayabilir astı konumundaki diş hekimi ne de soru sorabilir.
Ama kafasına takılır.
Her ne kadar korkak fareler gibi savcılığa verdiği ifadede, ben bir şey yapmadım deyip herşeyi inkar etse de; bu tek anekdot bile bu rütbeli alçağın, milli iradeye karşı neler planladıklarını ortaya koymaya yetiyor...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.