15 Temmuz tarihi Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak yazılacak diyenlere benim bir itirazım var.
Bu ülkenin her güzelliğine, birliğine, dirliğine, demokrasimize, seçilmiş milli ve meşru hükümete, bu ülkenin tüm kazanımlarına ihanet eden ve son ihanetini de dün akşam en iğrenç haliyle ortaya koyan FETÖ'cü darbecilerin ihanet girişimini kara bir leke olarak adlandırmak doğru belki ama; bundan daha da önemlisi; Türkiye'nin en doğusundan en batısına, en kuzeyinden en güneyine kadar her ilinde, her ilçesinde, her köyünde meydanlara koşan milletin; bu ihanet çetesine karşı milletine, devletine, bayrağına, meşru hükümete, Cumhurbaşkanına ama en önemlisi kendi iradesine canı pahasına sahip çıktığının görülmesidir. Türk milleti, 7'den 77'ye, en sağından en soluna 15 Temmuz gecesi kelimenin tam anlamıyla bir DESTAN YAZMIŞTIR..
Dün olduğu gibi bugün de bir terör örgütü olduğunu kanıtlayan FETÖ'cü darbeciler, milletin silahını, milletin helikopterini, milletin mühimmatını millete çevirmekten kaçınmadılar, henüz sayısını bilemediğimiz insanlarımızın üzerlerine askeri helikopterlerden sıktıkları silahlarla ölümlerine sebep oldular. Aslan parçası özel kuvvet 17 polisimizi tepesine bomba atma yoluyla şehit ettiler.
FETÖ'cü darbecilerin bu girişimlerinin asıl hedefi milletin yüzde 52 oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanı, yine milletin yüzde 50 oyuyla görev verdiği meşru hükümeti ve seçimler tarihindeki en yüksek katılım oranıyla seçip Meclis'e yolladığı vekilleri yani tümüyle milletin kendi iradesidir. Ama, artık Türkiye eski Türkiye değil. Seçilmişlerine, askerine, polisine ve kendi iradesine canı pahasına sahip çıkan Türk milleti, Meclis'e, bulunduğu illerdeki meydanlara ve yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları da Türkiye Cumhuriyeti Devleti Büyükelçiliklerine giderek, bunu en anlı, en şanlı şekilde ispat etmiştir.
Türk milleti bir destan yazmıştır.
BİR MİLLET ASIL ŞİMDİ UYANDI
Bu arada, ben iğneyi kendimize yani basına da batırmak isterim. Türk basını uzun zamandır olmadığı kadar bir ve beraber hareket etti.
Tıpkı 1981'de İspanya'daki Meclis'e askerin yaptığı darbe girişimine karşı attığı manşetle hem İspanyol halkını sokağa dökerek demokrasisine sahip çıkmaya yönelten hem de darbecilere, darbe girişimlerinin sonuçsuz kalacağını gösteren El Pais Gazetesi gibiydi tüm televizyonlar.
Ve; Biz Yeni Asır olarak, darbeci hainlerin girişimi olduğunu duyduğumuz andan itibaren saat 22.30'da ben dahil tüm üst düzey arkadaşlarım, yazı işleri ve haber merkezi ve bölgedeki tüm arkadaşlarım sabaha karşı bu yazının yazıldığı 04.00'a kadar gazetemizde, alanlarda, sahada işimizin başındaydık. Bir yandan tarihe tanıklık ettiğimizin farkında ama bir yandan da attığımız manşet ve şu anda elinizde okuduğunuz gazetede yaptığımız haberlerle bu demokrasi destanının yazılmasında ufak da olsa payımızın olduğunu bilmenin gururu ile geceyi sonlandırdık.
VATANA İHANETİN BEDELİ İDAM OLSUN
Şimdilik bu kadar ama inanın daha herşey aslında yeni başlıyor..
Bir millet aslında 15 Temmuz'da yeniden uyandı.
Her şer'den bir hayır çıkarmak gerek ise; bizim şerrin hayrı da bu oldu.
Ben bu satırlar aracılığıyla önce kararlılığı ile hepimize moral olan başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım'a, böyle bir gecede hep halkın arasında olan tüm kabine üyelerine, Meclis'ine sahip çıkan tüm iktidar- muhalefet milletvekillerine, aralarındaki darbecilere canları pahasına direnen askerimiz ve polislerimize, milli bir duruş gösteren yazılı ve görsel basına ama herşeyden önce ve herşeyden çok da kendi iradesine sahip çıkan milletime şükranlarımı sunuyorum.
Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu bir kez daha ve artık geri dönülmeyecek şekilde görülmüştür.
Vatana ihanet eden tüm çete ve lideri de asıl bundan sonra korksun. İhanetin bedeli hapis değil, idam olmalıdır..