Seda Kaya Güler

Herkes evlendi, herkes boşanıyor

Geçen yaz ünlüler sırayla nikah masasına oturup, birer birer evlendiler. Ve aradan bir yıl geçmeden neredeyse yarısı bu kez de boşanmak için sıraya girdi. Yılın en çok konuşulan evliliği hiç kuşkusuz Ali Taran ve Ayşe Özyılmazel evliliği idi. Hem aradaki yaş farkı, hem de eski eşin hastalığı nedeniyle tartışıldı, konuşuldu.
Derken sürpriz evlilik sonucu şoka uğrayan ve üzülen eski eş hayatını kaybetti. Ardından da sürpriz aşk ve evliliğin bittiği haberleri. O zaman da işte herkes yeniden konuşmaya başladı; "Değdi mi kadını bu kadar üzmeye?" Yani madem ayrılacaktınız, niye evlendiniz? Tabii kimse boşanmak için evlenmiyordur. Her ne kadar kadınlar için nikah masasına oturmak, pek çok şeyden önde gelse de. Ayşe Özyılmazel de evlenmiş olmak için evlenmemiştir. Kendisi de açıklama yapmış zaten; "Sevilmek istedim, saçımın okşanılmasını istedim ama olmadı."

BEKLENTİLER FARKLI

Yani herkesin evlenmek istemesinin nedeni başka. Burcu Kara ile Buğra Gülsoy da evlenirken çok mutluydu. Ali Sunal ile Gökçe Bahadır da. Ama olmadı. Onlar da ayrıldılar. Her ne kadar arada üçüncü kişilerin olmadığını söyleseler de dedikodular aldı başını gitti. Toplum olarak da böyleyiz zaten. Birileri flört mü ediyor, hemen "Ne zaman evleneceksiniz?" diye sorarız. Evlenince de, "Ne zaman çocuk geliyor?" Boşanınca da, "Kim kimi aldattı?".Biten evliliklerde aldatma mı var yoksa acele karar mı? Yoksa evlilik insan doğasına mı aykırı? Ya da evlilikten beklentiler birbirine uyuşmadığı için mi bitiyor evlilikler?
Ayşe Özyılmazel, bu konudan bahsediyor yazısında. Evlenmiş olmasına karşın yalnız olduğunu söylüyor.

SAVCI ESRA

Bence de en önemli sebep bu. Beklentiler farklı olunca evlilikler yürümüyor. Çünkü biri, evde televizyonun karşısına geçip sarılıp uyumak, diğeri dışarılarda buluşup, gezip tozmak istiyor. Aslında kadınla erkeğin beklentilerinin farklı olması da bu açmazı derinleştiriyor. Kadınlar hayatlarında bir değişiklik olsun istiyorlar. Tıpkı "Behzat Ç." dizisinin kahramanlarından savcı Esra gibi. Tipik ve klasik bir erkek değil evlendiği erkek, hatta anormal, sıra dışı, farklı. Zaten o yüzden sevdi, evlendi Behzat'la. Ama evlendiklerinde de adamın diğer erkekler gibi davranmasını istedi, bir şıklık yapmasını, romantik bir kutlama, bir yemek, şehirde balayı vs. gibi. Oysa Behzat için değişen bir şey yoktu. Sadece imza atmışlardı ve de evleri birleştirmişlerdi. Ona göre Esra da diğer kadınlar gibi değildi, romantizm falan beklemezdi. Bu uyuşmazlık çiftin düğünden sonraki ilk gecelerini ayrı geçirmelerine neden oldu. Hep böyle devam ederse bir süre sonra evlilikler de bitiyor demek ki...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.