• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

İlk popstarımız Erol Büyükburç

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 16.03.2015, 00:00
Ne kadar çok kişinin ardından yazılar yazmaya başladık. Son bir ayda Müzeyyen Senar, Fikret Şenes, Yaşar Kemal... Şimdi de Erol Büyükburç. Bugünkü neslin aklına Erol Büyükburç denilince jüri üyesi olarak katıldığı programda yaptığı "saksı" çıkışı gelse de, onu gülümseyerek biraz da hicvederek ansalar da o büyük bir sanatçıydı. Yıllar önce gazeteci Yener Süsoy'un dediği gibi, "Erol Büyükburç'u istediğiniz kadar sevmeyin, nefret edin, dinozor deyin, yine de onun 'Türkiye'nin ilk popstarı olduğu gerçeğini değiştiremezsiniz." Ölümünün ardından televizyonlara bağlanan herkes bu gerçeği dile getirdi.
* Yabancı şarkılara Türkçe söz yazma devri onunla başladı.
* Türküleri pop müziğine o uyarladı.
* Sahne giysileri ve sahne şovunu ilk kez o uyguladı.
Bir dönemin efsane isimlerinden biriydi Erol Büyükburç. Düşünün internet yok, televizyon yok, radyo yayını kısıtlı ve o bütün Türkiye tarafından tanınıyor ve seviliyor, deyim yerindeyse sallıyor. Ülkenin kadınları ve kızları ona aşık. Bugünün Tarkan'ı, Kıvanç Tatlıtuğ'u, Özcan Deniz'i gibi. Daha da ünlüsü hatta.

SEROTONİN VE ADRENALİN GENÇLİĞİ
Ve yokluklar içinde bir star. Yıllar önce Mehmet Tez'e verdiği bir röportajda şöyle anlatıyor o günleri: "İnternet yoktu tabii. Çok zor takip ediyorduk dünyayı. Önceleri 78'lik taş plaklar vardı. Mesela Frank Sinatra LP'si geliyor, İngilizcemizle tercüme etmeye çalışıyoruz veya bilen birilerine çevirtiyoruz. Bir de şarkı ve nota kitapçıkları vardı Amerika'da. Onları bulurduk. Notalar gelir, fotokopiyle çoğalır. Bugünkü hiçbir şarkıcıda uluslararası şarkıları takip etme ve repertuvar yapma kaygısı yok."
Bugünün gençliği ile kendi gençliğini ise şöyle kıyaslıyor: "Bizim zamanımızda baladlar (dans şarkıları) vardı. Romantik şarkılar. Bunları dinleyen insanın vücudu serotonin salgılar. Yani mutluluk hormonu. Şimdiki kuşak serotonin değil, adrenalin seviyor. En önemli fark budur. Siz sabırsız kuşaksınız. Hemen iki tane soru, bir tane yanıt, yalap şap salla gitsin. İnan bana böylesiniz. Alınmayın ama dolmayı yapıyorsunuz içine pirincini koymuyorsunuz. Elbette daha avantajlıydık."

SAKSI DEĞİL, ÖNCÜYDÜ
Bugün Google'da adını aradığımızda jüri üyeliği yaptığı programdaki tepkisi çıkıyor karşımıza. Söylediklerinde haksız mıydı peki? Bugün ekranlarda neler izliyoruz. Hakaretlere varan bağırışlar, kavgaların yanında çok da masum kalıyor çıkışı aslında. Sonra kendisi de şunları söylemişti o çıkışı için: "Bırak benim yaşımı, başımı, bir abileri olduğumu, o tip bir platformda söz hakkı vermemek gibi bir terbiyesizliği kabul edemedim. Kim olsa kabul edemez. Orada dikkat edersen hiç küfür yok, hakaret yok. İtiraz var. Sinirlilik var." Aslında hiç de sinirli biri değildi. Tam tersi neşeli, eğlenceli, keyifli. "Aşk'a Dair" programı için aradığımızda bize evinin kapısını açmış, yazdıkları ve ürettiklerini, elbiselerini göstermiş ve aşka bakışını anlatmıştı. O meşhur kostümler ile ilgili sözleri de şöyle: "Herkes siyah beyaz giyiniyor. Ben yeni bir şeyler yapmak istiyorum. Gittim en renkli, en acayip kumaşları aldım. Moda dergilerini ne varsa toparladım. Hepsini inceledim. Altı-yedi tane ceket ve pantolon tasarladım kafamda. Galatasaray'da Terzi Sabahattin vardı. Adama kumaşları çıkardım, bana baktı 'Bunları mı giyeceksin?' dedi. Yakayı büyüt, paçayı şöyle yap diye ite kaka yaptık o kostümleri. 'Sana deli derler' dedi. 10 elbise yaptı, sahneye çıktım. Cesaretle giyince halk da benimsedi. 4-5 ay sonra yenilerini diktirmek için gittiğimde Sabahattin Bey; 'Herkes o elbiselerden istiyor, başıma bela ettin' demez mi! Hatta Zeki Müren'i de etkiledi kıyafetlerim, o da siyah smokini çıkardı."
Saksı değildi yani. Cesur, yenilikçi ve yaptığı işi seven biri. Böyle insanlar unutulmak istemiyorlar haklı olarak. Değerlerinin bilinmesini istiyorlar. Değer bilinmeyen bir toplumda yaşadığımızı bildiği için de kendince kendini tanıtmıştı gençliğe işte.
Nur içinde yatsın.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA