Şaşırdık mı? Hayır. Çünkü bekliyorduk. Ne yazık ki bekliyorduk. Allah kahretsin ki bekliyorduk. Bütün gelişmeler Doğu'da, Güneydoğu'da her gün yaşanan terörün Batı'ya ve büyük kentlere kayacağını gösteriyordu. Uzmanlar da bununla ilgili kuşkularını paylaşıyordu. Bulgular vardı. Canlı bombalar ülkemize giriş yapıyordu.
Korkuyor muyduk? Kim korkmaz ki nerede ve ne zaman geleceği belli olmayan terör saldırısından? Korkuyorduk tabii. Ama devletimize de güveniyorduk. MİT'e, emniyet birimlerine, güvenlik görevlilerine. Her türlü önlemi aldıklarını ve alacaklarını umuyorduk. Bu kadar istihbarat bilgisi varken, onlar da ellerinden geleni yapıyorlardı mutlaka.
Olmadı ama. Korktuğumuz ve olmasını istemediğimiz, aklımıza geldiğinde hayalini kovduğumuz korkunç olay başımıza geldi. Türkiye'nin başkentinde patladı bombalar. Barış ve Demokrasi mitinginde. Ankara'nın göbeğinde. Türkiye'nin kalbinde. Vicdanı olan herkesin yüreğinde.
YÜREĞİMİZ YANIYOR
Yüreğimiz kanıyor. Gerçekten kanıyor. İnsan olduğumuza utanıyoruz. Yaşadığımıza sevinemiyoruz. Nefes aldığımıza şükredemiyoruz. Gencecik insanlar gitti yine. Annesinin bir tanesi, babasının umudu, sevdiklerinin üzerine titrediği, yakınlarının göz bebeği gençler gitti. Gözlerinin içi gülen, hayata umutla bakan gençler.
Ailesinin direği olan babalar gitti. Ailesinin temeli olan anneler gitti. Nice canlar gitti. Çocuklar gitti. Babasıyla birlikte belki de ilk mitingine gelen çocuklar gitti. İki psikopat, beyni yıkanmış, hayattan umudu kesmiş iki kişi patlattı bombaları. Kendileri için değersiz canlarıyla birlikte başkaları için son derece değerli canları da yok ettiler. Ama sadece onlar mı bastı düğmeye?
BİRLİK VE BERABERLİK
Esas emri verenler kimler? Türkiye'yi karıştırmak isteyen, milleti birbirine düşürmek isteyen, bölmek isteyen, ayırmak isteyenler kimler? Önemli olan onları bulmak. Terörün amacı nedir? Korkutmak, yıpratmak, ayrıştırmak, kargaşa çıkarmak. Tanım olarak, insanları yıldırmak, sindirmek yoluyla onlara belli düşünce ve davranışları benimsetmek için zor kullanma ya da tehdit etme eylemidir terör. Her terör olayı sonrasında "korkmayacağımızı, yılmayacağımızı, bölünmeyeceğimizi" dile getiriyoruz. Getirmeliyiz de. Masum insanları öldürerek amaca ulaşılmayacağını göstermek zorundayız. O yüzden birlik ve beraberlik diyoruz. Ama bunun sözde kalmaması gerekiyor. Terörü lanetlerken ayrıştırmamaya da özen göstermeliyiz. Gerçekten üzülmeliyiz. Lafta değil. Ölenlerin kim olduğuna bakmadan, kendimizi onların yakınlarının yerine koyarak acılara yaklaşmalıyız. Ölenlerin yerinde kendimizin olabileceğini düşünerek. Ve yakınlarının acılarını paylaşarak.
Acı hepimizin. Acı çok büyük. Acımız çok büyük. Yüreğimizde patladı bomba. Her patlama, her şehit haberi yüreğimizi dağlıyordu zaten. 7 Haziran'dan beri o kadar çok can yitirdik ki. Hepsinin acısını yüreğimizde hissetmemiz gerekiyor. İşte o zaman birlik ve beraberlikten söz edebiliriz.
