• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Kabinede 15 kadın bakan

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 13.11.2015, 00:00
Kanada'da olduğu gibi bizim kabinede bakanların yarısının kadın olduğu günleri görür müyüz dersiniz? Önce Meclis'in yarısı kadın olsun diyorsunuz, değil mi? Ya da yüzde 30'u. Olmadı. 7 Haziran seçimlerinde oran yüzde 18 iken, 1 Kasım'dan sonra yüzde 15'e indi. 98 olan kadın milletvekili sayısı 82'ye indi.

Bizim hükümetlerimizde genellikle adından "Kadın" çıkarılmasına rağmen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan bir kadın giriyor kabineye. Erkeklerin ilgi alanına girmiyor zira Aile Bakanlığı. Kadınların da diğer konularla ilgilenmediği sanılıyor olmalı ki, kadın vekillerden seçimler yapılmıyor.

Oysa bu ülkede Sağlık Bakanlığı yaptı kadınlar, Türkan Akyol mesela. Çalışma Bakanlığı İmren Aykut, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı Ayfer Yılmaz, İçişleri Bakanlığı Meral Akşener ve Milli Eğitim Bakanlığı Nimet Çubukçu. Demek istediğim kadınlar bu görevleri de başarıyla yerine getirdiler, en az erkek meslektaşları kadar, hatta onlardan bir adım daha önde.

2015 YILINDAYIZ

Başbakanlık görevinde de bulundu kadınlar biliyorsunuz. Ve Tansu Çiller'in başbakan yardımcısı olduğu Refah Yol hükümetinde 4 bakanlığı kadınlar üstlendi. Ayfer Yılmaz ve Meral Akşener'in yanı sıra Işılay Saygın da Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı idi.

Olabiliyor yanı. Olmalı da. Şimdi de hükümette en az 5 bakanlık kadınların olmalı mesela.

Daha birkaç gün önce kabinenin yarısını kadınlardan oluşturan Kanada'nın yeni başbakanı Justin Trudeau'nun, "Neden bu kadar çok kadın?" sorusuna "Çünkü 2015 yılındayız" yanıtını verdiğini hatırlayalım.

Evet, artık 2015 yılındayız ve bu yüzyılda "Niye kadınlar?" sorusunun sorulmaması gibi, "Neden kadınlar yok?" sorusunun sorulma zamanı. Madem ki kadınlar nüfusun yarısını oluşturuyorlar, her yerde yerlerini almalılar. Siyasette, iş dünyasında, medyada, sanatta, her yerde. İktidarda yani. Güç onların da elleri olmalı. Karar verici olmalılar. Çünkü aralarında bir fark yok. Bakan olmamalarını gerektirecek bir eksiklikleri yok yani. Hatta fazlalıkları var.

Ayrıca bir kabine çeşitliliği de sağlamalı. Yani toplumun profiline uyum sağlamalı. Gençler temsil edilmeli, azınlıklar, engelliler vs. Toplumu oluşturan her kesim yer almalı hem Meclisinde hem de hükümetinde.

YAŞASIN JUSTİN!

Kanada'nın kısa zamanda internet fenomeni haline gelen ve bütün dünya kadınlarının gönlünde taht kuran, tabii sadece kadınların değil, gençlerin ve erkeklerin de takdirini ve beğenisini kazanan başbakanı da sadece kadınlara değil, bu dinamiklere de yer vermiş bulunuyor kabinesinde.

Örneğin Müslümanları temsilen bir bakan yer alıyor, Demokratik Kurumlardan sorumlu olarak. Ayrıca bir Hintli ve Sih bakan da bulunuyor kabinede ve tekerlekli sandalyeyle yaşamak sorunda kalan bir engelli de. Ayrıca görme engelli ama olimpik bir yüzücü olan bir bakan da. Ve dünyanın pek çok yerinde doktorluk yapmış bir kadını Sağlık Bakanı olarak atadı Trudeau, Nobel Barış Ödülü alan bir STK'da çalışan bir kadını da Bilim Bakanlığı görevine getirdi.

Kısa sürede kıskanılan bir ülke oldu Kanada, yeni başbakanı sayesinde.

Genç, yakışıklı, karizmatik, çok renkli ve feminist biri Trudeau. Kürtajın devlet tarafından düzenlenmesine karşı. Kadınların kendi bedeni üzerinde söz söyleme hakkının kendisine ait olduğunu düşünüyor. Daha ne olsun!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI