Yirmi yıl önce gazete bayilerinde hamilelik ve çocuk bakımı ile ilgili herhangi bir dergi yoktu. Kitapçılarda kitap bile yoktu. Var olanlar da yabancı doktor veya yazarlara ait eski basım, modası geçmiş tavsiyelerin yer aldığı kitaplardı.
Yani anne-baba adaylarının, özellikle de hamilelik ve doğum sürecini yaşayan kadınların, her zaman ellerinin altında olacak bir başucu rehberine ihtiyaç vardı.
Bu boşluğu doldurmak amacıyla çıkardık "Bebeğim ve Biz" dergisini.
İstedik ki anne adayları ve küçük çocukları olan annelerin her türlü sorularına yanıt verelim.
Onların hayatlarını kolaylaştıralım.
Deneyimlerinden yararlanalım.
Duygularını ve heyecanlarını paylaşalım.
Ekip olarak çok heyecanlıydık.
En büyük yardımcımız da her biri kendi alanında uzman doktorlarımız ve pedagoglarımız oldu. Gördük ki onların da bilgi ve birikimlerini anlatacakları, yeni gelişmeleri duyuracakları bir platforma ihtiyaçları var.
GELİŞEN BİR SEKTÖR
Sadece onların değil sektörün de. Bebek mamasından mama sandalyesine, hamilelik giysilerinden bebek eşyalarına, pusetten bebek odasına kadar sürekli gelişen ve büyüyen bir sektörden söz ediyoruz.
20 yılda hep birlikte çok yol aldık. Bebeğim ve Biz, kardeş dergisi Sofra gibi kendi kulvarının öncüsü oldu ve rakiplerinin önünü açtı.
Bebeğim ve Biz'in başarısının ardından anne-çocuk dergilerinin sayısı arttı. Kitapların da. Uzmanlarla anneler adeta birbirleriyle yarışa girdi. En çok satan kitaplar arasında annelerin bilgi ve deneyimlerini paylaştıkları kitaplar da yer aldı.
Birbiri ardına siteler açıldı.
Bloggerlar ortaya çıktı.
Ve işte aradan 20 yıl geçmiş.
Dergimiz bu ay 20. yılını kutluyor.
Medya sektöründe bırakın 20 yılı, 10 yılını dolduran dergiler olmazken, Sofra ve Bebeğim ve Biz dergilerinin 20 yılı geride bırakması çok önemli.
BENİM ÇOCUKLARIM
Öyle gururluyum ki. Dergilerim benim çocuklarım. Beş tane çocuğum var benim: ilki Gelin. Dergicilik tarihinde çıktığı gün tükenen ve ikinci baskı yapan bir dergi. Maalesef yaşamıyor. O da kendi alanının öncüsü oldu, sektörünün gelişmesine katkıda bulundu ve bir sürü derginin çıkmasına neden oldu ama en önemlisi başarısı ile Sofra ve Bebeğim'in çıkmasını sağladı.
Ve ne yazık ki ömrünü tamamladı. İkinci çocuğum Sofra, geçtiğimiz aylarda 20. yılını kutladı tıpkı kardeşi Bebeğim ve Biz gibi. Üçüncü çocuğum Mimoza da kendi alanının önemli bir dergisi oldu. Türkiye'nin haftalık kadın dergisi olarak önemli bir boşluğu doldurdu. Bir süre Sabah Gazetesi ile birlikte yoluna devam etti. Çocuklarım içinde en küçüğü ve kısa ömürlüsü ise Kırmızı oldu.
Yaşasa da kapansa da hepsiyle gurur duyuyorum. Ne mutlu ki, "Sofra" ve "Bebeğim ve Biz", 20 yıl önce olduğu gibi, yine öncü ve lider dergi olarak yoluna devam edecek.
