Marka isim “Ünal Ersözlü”

Bu hafta köşemde duruşuyla ,tavrıyla çalışmaları, ürettikleri kitapları ile farklı özel bir ismi, tek başına marka olan Ünal Ersözlü'yü yazdım.
Kişisel marka bireyin tek bir davranışıyla değil, tüm davranışlarının toplamıyla oluşur. Birey amaçlarını belirledikten sonra hedef kitlesine algılattırmak istediği kişisel markasının özelliklerini ve yapısını tespit etmeli ve toplam davranış modeli uygulamalıdır.
A'dan Z'ye her şeyi kontrol altında tutarak, hedef kitleye kişisel markası hakkında olumlu algılar oluşturabilmelidir.
Ünal Ersözlü, gazetecilik, yazarlık, yazıişleri yöneticiliği, bölge temsilciliği, hakla ilişkiler reklam koordinatörlüğü, iletişim ve medya danışmanlığı görevlerinde bulundu. Bugüne kadar yayınlanmış sekiz kitap ve Akademi Şiir Başarı Ödülü (1990), Behçet Aysan Şiir Ödülü (1998), Yunus Nadi Şiir Ödülü (2011) sahibi. Halen bağımsız olarak proje danışmanlığı, kitap editörlüğü, belgesel yazarlığı yapmaktadır.
Burada Ersözlü'nün sekizinci kitabı "Dört Gün Buda, Üç Gün Zorba"nın ortaya çıkış serüvenini ve günümüz insanlarının sevgiyle imtihanını anlatacağım.
Öncelikle şunu belirtmek isterim, Sayın Ersözlü harika enfes bir kitap yazmış. Bu alanda son dönemde bana göre, içerik ve derinlik anlamında yazılmış en güzel kitap. En büyük hazinenin kendi içimizdeki hazine olduğunu bizlere hatırlatıyor.
HAYATIN İYİ BİR ÖĞRENCİSİYİM
Felsefe sevenlerinde hayata bakış açısını değiştirmek, sorgulamak isteyenlerin okuyacağı harika bir kitap yavaş ve sindirerek okunmalıdır.
Kökleri binlerce yıllık geçmişte filizlenen, tasavvuf toprağında büyüyen büyük değerli isimlerin Eckhart Tolle'den Yunus'a Mevlana'dan Şems'e Sokrates'e Hannibal, Albert Enis ve Hallac-ı Mansur gibi büyük alim ve düşünce adamlarının tarihin imbiğinden süzülerek gelmiş düşüncelerini bizimle paylaşmaktadır.
Ersözlü kitabında, en önemlisi 'öteki'ni de sevebilmek. Öteki'ni sevmeyi bilmeden, sevgiyi geliştiremezsin. Hiçbir şey insanı sevgi kadar güzel yaşatamaz. Cennetin krallığı içimizdedir. Kendimizi ve ruhumuzu bilmenin önemini vurgulamıştır.
En büyük sevgi ilahi olan büyük yaratana olan sevgidir. O'nun olduğunu, O'nun yaratıcılığını, O'na teslim olmayı öğrenirsek, içimizdeki kutsallığı idrak edebilirsek, kutsal olduğumuzu anlarsak hayatımız anlam ve mana kazanır. Sevgi ve sevmek aynı zamanda yaşam sanatıdır. En büyük mülk ruhun zenginliğidir. Mutlu yaşam iyi, dürüst bir yaşamdır. Hayatın sorularının, hiçbir hakiki yanıtına, sevgi kavramına yaslanmadan ulaşamayız.
Ünal Ersözlü, "Hep öğrenci olmayı tercih ettim. Öğretmenlik bana göre değil.
Ben 'öğrenciliğin öğretmenliğini' yapmaya talibim. Bu kitapta da bunu denedim.
Hayatın iyi bir öğrencisiyim" dedi.
Ersözlü şöyle devam etti: "Beni bu kitabı yazmaya kışkırtan, hayatın kendisi.
Bugüne kadar esas olarak kendimi, daha çok hep şiirle, gündelik hayatın içinde de gazete yazılarıyla ifade ettim. Ama bazen şiir dışında da yeni yollarla buluşmak gerekiyor.
Bir de ben kendimle çok uğraşan, kendimi sürekli sorgulayan biriyim. Bu ruh halim beni bu kitabı yazmaya teşvik etti." Son söz; Sevgili abim Ünal Ersözlü'ye duygu düşünce dünyamıza yaptığı katkılardan dolayı teşekkür ediyorum. Yeni kitabını sabırsızlıkla bekleyeceğim.