• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Djokovic zamanı oyalıyor

EKREM DURUL

Djokovic zamanı oyalıyor

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05 Eylül 2025

Novak Djokovic, 80. Grand Slam turnuvasına çıktı. Bu cümle bile başlı başına tarihe not düşmek için yeterli. Ama istatistikler burada bitmiyor:
Sırp raket, 53. kez bir Grand Slam'de yarı finale yükseldi. Yani korta her çıktığında, üç ihtimalden ikisinde kendisini son dört içinde buluyor. Bu, sadece bir istikrar tablosu değil; tenis tarihinin canlı belleği. Federer, kariyerinde 46 yarı finale ulaştı. Nadal, 38'de kaldı.

Djokovic ise bu alanda rakiplerini çoktan geride bırakmış durumda. Daha da önemlisi, ilk yarı finalini 2007 Roland Garros'ta oynayan Djokovic, o günden bugüne farklı kuşakları yaşadı, deneyimledi: Federer-Nadal dönemini sona erdiren o oldu belki de, rekorlarını kırdı, Murray'ler Wawrinka'lar.. ama o en tepedeydi uzun süredir. bugün Alcaraz-Sinner kuşağını yaşıyor. Zaman akıyor, isimler değişiyor ama yarı finalde bir koltuk her daim Djokovic'e ayrılıyor.

MERKEZINDE STRATEJI VAR
Onun sırrı yalnızca fiziğinde değil. 20'li yaşlarında atletizmiyle ayakta kaldı. 30'larında stratejiyi merkeze aldı. Şimdi 38 yaşında, mental gücüyle rakiplerini dize getiriyor.
Kendini sürekli yeniden icat edebilmesi, onu bir raketten öteye taşıyor. Artık Djokovic'in hikayesinde rakamlar yalnızca istatistik değil, oyunun DNA'sı. 80 Grand Slam, 53 yarı final... Bu rakamlar, sadece bir kariyerin değil, bir sporun dönüşümünü anlatıyor.
Onu sevin ya da sevmeyin, Djokovic'in varlığı tenis kortunun ritmini belirliyor. Her maçında, "bir gün herkes yorulur" düşüncesini ertelemeye devam ediyor. Belki de asıl büyüsü burada: Zamanı yenemeyeceğini biliyor ama zamanı oyalamayı başarıyor.,

ANİSİMOVA'NIN INTİKAMI
Wimbledon finalinde Iga Swiatek karşısında oyun dahi alamadan korttan gözyaşlarıyla ayrılan Amanda Anisimova, yalnızca altı hafta sonra Amerika Açık çeyrek finalinde rövanşı aldı. Maça servis kırdırarak başlayan Anisimova, kısa sürede ritmini buldu ve geri kalan bölümde rakibini adeta korta zincirledi.
Swiatek'in servislerine karşı agresif return'ler çıkaran Amerikalı raket, çizgilere inen vuruşları ve yüksek yüzdeyle bulduğu winner'larla rakibi oyuna dahi girme şansı bulamadan onu etkisiz hale getirdi. Amerikan seyircisinin de desteğiyle set vermeden intikam operasyonunu tamamladı. Wimbledon travmasını bu denli kısa sürede böylesine bir zaferle tersine çevirmesi, Anisimova'nın oyunundaki olgunluğun ve istikrarın kanıtı. Şimdi artık yıllardır elinden kayıp giden o Grand Slam kupası için daha güçlü ve motive.

ARTHUR ASHE KORTU'NUN ISMİ NEREDEN GELİYOR?
Amerika Açık Tenis Turnuvası'nın ve 23.771 kişilik kapasitesiyle dünyanın en büyük kortuna ismini veren Arthur Ashe, 1963'te Amerika Birleşik Devletleri Davis Kupası takımına seçilen ilk siyahi erkek tenisçiydi. Ayrıca ABD Açık (1968), Avustralya Açık (1970) ve Wimbledon (1975)'da tekler şampiyonluğu kazanarak bu başarıya ulaşan ilk ve tek siyahi erkek tenisçi oldu. Sadece korttaki başarılarıyla değil, ırkçılığa karşı duruşu ve AIDS farkındalığı konusundaki çalışmalarıyla da iz bıraktı. Bu mirası onurlandırmak için 1997'de, ABD Açık'ın ana kortuna onun adı verildi ve böylece Arthur Ashe Stadı tenis dünyasında yerini aldı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.