Halil Fincan

Mesele iyi futbol

Fenerbahçe, bu sezon sessiz ve derinden gelerek sadece kritik maçları kazanmadı, taraftarlarını da kazandı. Süre çok uzun değil. Geçtiğimiz Nisan ayında 7549 taraftarı tribüne çekerek en az seyirci rekorunu kıran ekip geçtiğimiz hafta 40 bine yakın futbolsever ile sezon rekorunu kırarak Kasımpaşa önünde coştukça coştu. Onlar coştukça zaten taraftar tribüne koştu. Birkaç hafta önce Valbuena'nın çıkarılmasına sert tepki gösterilirken oyuncunun yedek başlaması bile sorun olmadı. Bu hafta Bursa deplasmanında da fire verilmezse Karabük maçında rakam 40 bini de geçer. Demek ki neymiş?
Sadece kazanmak yetmez. Öncelik her daim iyi futbol. Çünkü F.Bahçe geçen sezon da seri galibiyetler almıştı.
Yalnız futbol rengi tribün rengi ile uyuşmuyordu.
KIRILGAN BİR OYUN
Aykut Kocaman maç sonrası "Taraftarın dönmesi ve fiziksel yükselişimiz de önemliydi" dedi. O da çok iyi biliyor ki bu kırılgan bir oyun.
İş, bulduğun taraftarı kaybetmemekten geçiyor. Bunun tersi örneği şu an G.Saray'da yaşanıyor. Sezon başından bu yana takımlarına inanılmaz bir destek verdiler. Ancak son dönemlerdeki sonuçlar sonrası ufak tepkilerle başlayan, Florya'da istifa söylemlerine evrilen bu durum var.
Kazanarak kazanmanın yanı sıra kaybederek kaybetmek de olası. Futbol bu. Daha 34'ün 14'ü bitti.
Beşiktaş'ın çıkışı, Başakşehir'in istikrarı, Göztepe, Trabzon ve Kayseri'nin çabası alkışı hak ediyor.
Sezon sonuna kadar daha dengeler çok değişir. Bir de bakmışsınız birkaç hafta sonra bambaşka şeyler konuşuyor oluruz.

GÖZTEPE'NİN LİDERİ BETO'DUR

Almanların ünlü kaleci antrenörü Michael Kraft, bir röportajında iyi kaleci olmanın püf noktalarını sıralarken ve kalecilere öğütler verirken şöyle bir ifade kullanır: "Yalnızca savunmayı değil, tüm takımı organize et. Mümkün olduğunca net ve pozitif direktifler vermelisin." Göztepe'nin Portekizli kalecisi Beto'nun müthiş konsantrasyonu ve saygı duyulası refleksleri dışında takıma en büyük katkılarından biri de bu. Kurtardıkları, çabaları, zamanlaması ve yer tutuşu bir yana takımı da organize ediyor Beto. Böylelikle gizli özne değil ama gizli kaptan olarak kalesinde sapasağlam duruyor.
İYİ Kİ ACELE ETMEDİLER
Sezon başında hatırlayın, sarı kırmızılı ekibin kalesi için birçok isim gündeme geldi. Ancak Göztepe yönetimi acele etmeyip ince eleyip sık dokuyup 35 yaşındaki file bekçisini getirdi. Çok da iyi etti. Hatta kimileri "Çok yaşlı değil mi?" bile dedi. Kalecinin tecrübe kazanmışına güveneceksin halbuki. Göztepe ilk 7 içinde en çok gol yiyen takımsa bunun sebebi Beto değil, savunma zaaflarıdır. Devre arasında bu sorun çözülürse ikinci yarı daha sağlam bir takım izleyebiliriz.

DERBİLER BİTTİ DİYE Mİ?

G.Saray'da Tudor ile devam kararı çıktı. Biliyorsunuz istifa söylemlerinin sebebi derbilerdeki kötü sonuçlar. Şimdi alınan bu karara bakınca "Derbiler bitti diye mi?" bu karar alındı acaba diye düşünüyor insan.
Öyle ya, bundan sonraki ilk derbi Mart'ın ortasında.
Yönetim derbi dışındaki skorlara bakıp bu süreçte de kaza olmayacağını düşünmüş olabilir. O yüzdendir ki, tazminattır, yeni hocaya ödenecek paradır gibi külfetli işlere girmek istemediler belki de. Ancak bu süreçte hesap tutmazsa ne olacak? İşte o zaman Tudor'a olan tepki yön değiştirebilir, Dursun Özbek yönetimi de yeniden hedefte yer alabilir. Bunu da göze aldılar mı acep?

STOPER GOLCÜLER

Bu sene stoperlerin üç büyüklerin skor tabelasına koyduğu katkı hayli ilgi çekici.
G.Saray'dan Maicon, F.Bahçe'den Neustadter ve Beşiktaş'tan Tosic adeta yarış halindeler.
Maicon ve Neustadter 4'er golle başı çekiyor.
Tosic'in ise 3 golü var. Bu sıralama sadece bizim ligimiz için önem arz etmiyor. Bu üçlü Avrupa'nın da en golcü stoperleri arasına girdi. İleride bu kadar etkili olan bu üçlü biraz da savunmada becerikli olsa keşke.

FRANKFURT VE STUTTGART

​Geçen hafta hatırlarsanız bu köşede Bundesliga ekiplerinden Köln'ün önlenemez düşüşünden bahsetmiştik.
Onlar gibi Eintracht Frankfurt ve Stuttgart'ın durumuna da kayıtsız kalmak zor. Frankfurt Almanya'da deplasmanların en iyisi. B.Münih'in bile iki kez yenildiği ligde onlar bir kez yenildiler. Topladıkları 15 puanla deplasman lideriler. Ancak gelin görün ki sahasında 7 puanla Köln'ün ardından son sıranın bir üstündeki Bremen ile en kötü iki takımdan biri. Stuttgart'ın durumu daha acayip.
Sahasında hiç kaybetmedi, (5 galibiyet 1 beraberlik) deplasmanda ise hiç kazanamadı. (1 beraberlik, 7 mağlubiyet) Gelin çıkın işin içinden.

İLGİNÇ BİR TAKIM: SWANSEA

​Evvela size Swansea'nin hücum hattını saymak istiyorum. Jordan Ayew, Tammy Abraham, Wilfried Bony, Luciano Narsingh, Oliver McBurnie ve Nathar Dyer.
Yarısından fazlası bizim kulüplerin transfer listesinde. Takım aslında 18 golle 12 takımdan az gol yemiş.
Ancak atamadığı için Premier Lig'in dibinde. Atamayan isimleri gördünüz.
İnanması zor değil mi?

UNUTULMAZ SÖZLER

Eğer Abramovich bana idmanlarda yardım etseydi, ligin dibinde olurduk. Ben onun yerine işin başına geçseydim, şu anda batmış olurduk.
Jose Mourinho

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.