Halil Fincan

Şehrin yalnız tarafı

Boşluk loşluğu çağrıştırır bazen. Az ışık alır umutlar.
Yalnızlığın bir senfonisi vardır. "Paylaşılsa yalnızlık olmaz" demiş ya Özdemir Asaf.
Tam da öylesi. Veya Orhan Veli gibi kapatsak gözlerimizi. Hem İstanbul'u hem İzmir'i dinlesek mesela. Önce hafiften bir rüzgar esse. Yavaş yavaş sallansa yapraklar ağaçlarda. Sonra şehri anlamaya çalışsak. Adımlasak Kordon'un kaldırımlarını. Düşsek meşin yuvarlağın peşine. Maziyi ansak. Toplayıp, bölüp, çıkarsak. Ve çarpsak sevdamızı renklerle. Naftalin kokmuş kaşkolları arasak. Ne sandıklar buluruz kim bilir. Bu şehrin insanlarının stadyumlardan uzaklaşışının bir sebebi var elbet. Çoğu kendine göre haklı. Çoğunun kaşkolu, giymeyi unuttuğu eski kazaklarının altında saklı. Peki ya sahadakiler?
Onların da yok mu hakkı?
İSTANBUL VE İZMİR
Yeniden kapatalım gözlerimizi.
Önce İstanbul'u dinleyelim o halde.
Bir tarafta takımının idmanını izleyen 40 bin taraftar. Ertesi gün rakibi de maça bir o kadar taraftar çekmiş.
Renklere aşık insanların gövde gösterisi. Sevdalı yüreklerin armalara kendini ifadesi. Bir de İzmir'i dinleyelim o halde. Yer Atatürk Stadı. Kulağımıza fısıldanan rakam 1961. Hayır, hayır sahadakilerden herhangi birinin kuruluş tarihi değil bu rakam. Koskoca İzmir derbisini izlemeyi seçenlerin sayısı. 1794'ü Altay'ı, 167'si Altınordu'yu destekledi.
Uğraşsan parmakla sayarsın.
Altınordu ki bu maça denk gelene kadar üst üste 7 maçını kaybetmemiş.
Altay ki son iki maçından 4 puan çıkartıp sıkıntılı iki viraj tam da istediği gibi geçmiş. Şöyle bir düşünüyorsunuz.
Aslında bu derbi bir futbol bayramı olmalıydı. Tribünler bayraklarla, tezahüratlarla kaşkollarla dolmalıydı.
YALNIZLIK VE YANLIŞLIK
Ama dedik ya o kaşkollar ya sandıkta, ya da bir duvarda sararmaya yüz tutmuş bir takım fotoğrafının altında. Neticelerdeki loşluk bazen umut kırar tamam da tribündeki boşluğun sebebi bu değil işte. Bir gün sonra Karşıyaka taraftarı sezonun taraftar rekorunu kırdı. Yanlış anlamayın tribünler dolup taşmadı.
5000 civarındaydı rakam. Ancak umutlandırdı. Bir zamanlar statlara sığamazken şimdi 5000'ler rekor oluyor. Gelinen nokta bu. Yalnızlık bu oyunun içindeki en bariz yanlışlık.
Çünkü yaşanan her şey o tribünlerdeki kalabalıklarla, tezahüratlarla güzel. Ve göremediklerinden çok duyamadıkların yaralar en fazla yüreğini. Ümit Yaşar'ın dediği gibi...
"Bu şehirde bir pastır yalnızlık/ Bir zincirde yüzyılların bıraktığı/Yum gözlerini daha iyi göreceksin/ Seni çepeçevre saran bu yalnızlığı."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.