Halil Fincan

Son yılların en tuhaf sezonu

6. ile 15. arasındaki farkın hiç açılmadığı dolayısıyla kümede kalma mücadelesi verenler ile Avrupa'ya koşanların sürekli değişiklik gösterdiği, tuhaf, alışılmadık, zaman zaman saçma, bol gerilimli, ama bir o kadar da eğlenceli, ilk düdükten son saniyeye kadar merak potansiyeli yüksek bir sezonu geride bıraktık. Zaman zaman Taht Oyunları'nın son sezonu gibi yavan geldi olan biten. Zaman zaman da Nolan'ın The Dark Knight'ındaki gibi tat aldık, iştahlandık.
KIYASLAYALIM
Ligin seyrinin tuhaflığı ile ilgili bir kıyaslama yapmak isterim. Mesela ilk 17 hafta ile son 17 haftayı bir karşılaştıralım. Şöyle ki ilk 17 hafta sonunda Lig şampiyonu G.Saray 5. sıradaydı ve zirvenin 6 puan gerisindeydi. Bu puanın 8'e çıkmışlığı da var biliyorsunuz. Ligi 3. bitiren Beşiktaş ise ilk yarıyı 7. bitirmişti. Kümede kalmak için son 90 dakikayı bekleyen Göztepe 10., Bursa 11.'ydi mesela. Ligi 11. bitiren Ç.Rize de sonuncuydu. Ve F.Bahçe...
Devreyi 17. sırada tamamlayan, "Küme düşer mi?" diye sorgulanan, koca ilk yarıda sadece 3 galibiyet alan asırlık kulüp 17 maçta kazandığının fazlasını son 4 hafta alarak Avrupa'nın kapısından döndü.
Öyle ki ligin ilk yarıdaki golcüsünün golleri bile yarı yarıya düştü. Düşmekle de kalmadı gol kralı olmasına rağmen kimi zaman taraftarı küstü.
Elbette ki bu tuhaflıkların arasında fazlasıyla klişeye de maruz kaldık. Yeşil sahaların agresif abilerinin, hatta bunun prim yaptığını düşünüp eksikliğini bu şekilde örtme gayretindekilerin rol çalmaya çalıştığı anlar da oldu.
VAR ODASI
Parmak sallayıp ikaz edenler, "Üzerimize oynuyorlar, bu hakemlerle lig bitmez" diyenler, hatta ve hatta alenen tehdit edenler bir görünüp bir kayboldu.
Soyunma odasındaki taktikten çok VAR odasındaki teknikti gündemimiz. Onca kamera yine yetmedi derdimizi çözmeye. Çünkü onu da kullanan insandı en nihayetinde. Çizgiler çizildi, görüntüler arka arkaya dizildi. Olmadı, yine kimsenin içi sevinçle dolmadı.
Velhasıl dedik ya son yolların en tuhaf sezonuydu.
Hep önündeki maçlara bakmayı alışkanlık edinmiş futbolcular gibi geleceğe bakalım biz de. Bakalım bakmasına ama bu sezonu hiç unutmayalım. Çünkü yaşananlardan ders çıkarması gereken o kadar çok takım var ki. Ne demiş Balzac... "Geleceği merak etme nasıl olsa gelecek. Ama geçecek olanı iyi düşün çünkü aklından silinmeyecek."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.