Halil Fincan

Vah futbolum vah!

Yirmi dört... Üç büyüklerin geçtiğimiz haftaki 11'lerindeki yabancı sayısı.
Otuz üç eksi yirmi dört eşittir dokuz... Bu da üç büyüklerin geçtiğimiz haftaki 11'lerindeki yerli oyuncu sayısı. Yani yerli oyunculardan bir 11 bile yapamıyorsunuz.
Galatasaray'da on, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta yedişer yabancı 11'de şans buldu.
11 nedir? 11, bir teknik adamın elindekilerden oluşan en iyiler demektir. Çıkan tablodan anlamamız gereken bu. Fakat öyle mi gerçekten? Tabii ki değil. Yabancı serbestliğini algılayışımızda ve değerlendirme yöntemimizdedir sorun. Peki karşılığı? O halde buna "Yabancı sevdası" demek daha doğru olmaz mı? O halde kenarda oturan diğerlerine yazık olmaz mı? Sadece bu da değil mesele, bizde iç içe geçmiş o kadar sorun var ki.
ÇÜNKÜ GÜVEN YOK
Mesela geçtiğimiz hafta üç takım da bazı bölgelerinde farklı mevkilerden transfer ile sahaya çıktılar. G.Saray'ın Ryan Donk, F.Bahçe'nin Jailson ve Beşiktaş'ın Dorukhan tercihinde olduğu gibi.
Bu işin sorumlularına sorarım.
Mesela Şampiyonlar Ligi'nde oynayan bir takımın nasıl yedek stoperi olmaz? Eee Ahmet Çalık var diyeceksiniz. Var ama ona da güven yok. Fenerbahçe'de üç stoper dururken (Adil Rami, Serdar Aziz, Sadık Çiftpınar) Jailson ile başlanması da aynı kategoriye girebilir. Yine Beşiktaş'ta Dorukhan'ın sağ bekte başlaması da.
Vah futbolum vah! Koca yaz transfer dönemi heba edilip gerçeği görerek Ocak'a endekslenmenin manası var mı?
Yani neresinden bakarsanız bakın plansızlık ve körü körüne teslimiyetten oluşan bir karmaşa var.
HENÜZ GÜLEMEDİK
Bu ülkenin Avrupa kupalarında mücadele eden 4 takımı, oynanan 8 karşılaşma sonunda henüz galibiyet yüzü görmedi. Niye?
Çünkü hepsi aynaya bakıp kasım kasım kasıldı da ondan. Ama sahaya baktığınızda durum hiç de öyle değil.
Bu ülkenin Milli Takımı 15 puanla zirvedeyken kulüp takımlarının Avrupa'daki vaziyeti mantıklı geliyor mu size? Adına ne derseniz deyin. Ortada koskocaman bir çelişki var.
Demek ki planların değişmesi gerekiyor. Yani büyük olmak için aslında büyük oynamak da gerekiyor. Yani artık "Yenildik ama ezilmedik" edebiyatı çok gerçekçi durmuyor. İyi haftalar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.