87'li taptaze zamanlarım ve Tiresporlu olup da, ilk profesyonel imza attığım yıllar... Baba evi sıcaklığı gördüğüm... Denk geldiğim bir kadının o kucağında taşıdığı çocuğunu, rahatlıkla öpebildiğim... Türkiye'de belki hala rekoru kırılamayan 'kadın seyircisi' olan... Futbol başta, spora aşık kenttir bahsettiğim...
İzmir, her türünden yerlerde sürünürken, belediye başkanı ağabeyim Tayfur Çiçek'in, müthiş spor sevgisi sayesin de Tirespor 1922, grubunda tek lider olan takım yıldızını omuzlarında taşırken, tesis hamlelerinde 'güdük' kalan memleketimizin, yapılmakta olan on beş binlik stadla ilgili, göğsünde taşıdığı madalyondur bana göre... Lider takımın başı, İskender Hoca ile tanışıklığım... O yardımcıları... Yarıya yakın, henüz yüzünde tüy bitmemiş futbolcular, çok çok eskiye döndürdü beni... Arap Fikret'li, Galip'li, Musa'lı, Köfte Nihat'lı ve sayamayacağım o tüm takımdaşlarım, geldi aklıma...
Utanmasam, Erzurumspor gibi ciddi bir rakip olmasa, inanın yarım saatliğine, antrenmana katılmak için izin isteyecektim, İskender Hoca'dan...
Böylesi anılarım, gürül gürül depreşirken, çekilen günlük sıkıntıların varlığını hissettim, konuşmalarımızdaki satır aralarında! Mesela ve meselaaaa! Bu yaşamı paylaştığım güzel insanlar, çektikleri sıkıntıları dile getiremiyeceklerinden! Oyun alanında karşılaştıkları hakem haksızlıklarını, konuşamıyacaklarından! Futbol Federasyonu yetkilileri bilsin, edindiğim bilginin Tireliler ile ilgisi yok, Erzurumspor'a nasıl destek olduklarına ilişkin, kendi milletvekillerine baksınlar, bir takip etsinler(!)
Biz, uzun yıllardır birbirimizden kopmadık... Belediye Başkanı Tayfur Çiçek sayesinde, devam etmekte dostluklarımız... Sadece istediğimiz; hak, hukuk ve a-d-a-le-t(!) Ve haksızlık görüntülerini gönderdikleri kasetleri, o Futbol Federasyonu' nun, 'ehil insanlara' teslim etmesi... Federasyon Başkanı'm! Sen izle lütfen, sen karar ver!
