Milli maçımız ha başladı, ha başlayacak...
Kafamda, galiba farkına varmadığım yeni yer edinen bir virüs, sürekli İzlanda'nın nüfusunu sorgulamakta... Hemencicik yardım dilediğim Google Amca'dan aldığım yanıt; 320.000(!) Bizimkiyse, neredeyse otuz katı!
Hal böyleyken gücüme giden, dört şeyden birincisi bu... İkincisi; Puan sıralamasında itfaiyeci, marangoz ve balıkçıların oluşturduğu adamların, puan sıralamasında, bizim üstümüzde oldukları(!) Üçüncüsü, epey yaralar yüreğimi! Yeteneklerine saygı duyduğum ama karakter olarak karşı çıktığım Emre ile Arda'nın, forma giyiyor olmalar! Nihayetindeyse, Romanyalı Roman teknik direktörümüzün, kendi prestijini kurtarmak adına, artık sevimsizleşen bu kardeşlere, görev vermesiydi, dün akşam!
DEĞİŞİKLİKTE ÇOK GEÇ KALDI
İçime doğdumu, ne! Umutlarımız, orta alanın profösörleri Emre, Arda Efendi ve Nuri beylerin adı geçmiyor, ilk kırk beşte! Hal böyle olunca da, ilerideki Cenk olsun , Burak olsun, topla buluşamıyorlar, bir türlü! İzlandalı adamlara, nasıl saygı duymayayım, hepsi sanki birer makine... Amiyane bir tabir kullanmam gerek, resmen gazımızı kestiler ve nefes aldıkmadıkları gibi, Gudmunson ve Bjarnason ile arka koltuğu ikilediler, ikilediler bilader! İkinci yarı başı koltuğa oturmadan , yedik tokadı Arnosondan!
Onca desteğe rağmen, ileriye gitmekte zorlandığımız çözülemediğimiz bu güdük oyunun, o anlara kadar seyircisi konumunda olan Romanyalı Roman'nımız, adam değiştirmeye ilişkin, neyi bekledi meraktayım? Velhasıl, üçyüz binlik İzlanda'ya karşı rezillik yaşadık, hem de kendi evimizde! Neyi konu ediyorum yaa!
Fatih Terim konusu olsun... Yabancılar sayısı olsun... Son günlerde MHK'nin başarısızlığı ve disiplin kurullarının yanlış kararlarından dolayı, istifa ettirilmeleri konusu, haftanın en önemli gündemi... Pekala; bu teknik adamı ve kurulları seçen işin en başındakiler ve böylece Dünya Kupası hayallerimizi Eskişehir Stadı'na gömen işin en başındakiler, şu akşamın sabahı, ne yapmalı sizce?