Akhisarspor kurtuldu

Çok fazla dillendirmek istemiyorduk ama doğrusu biz de Akhisarspor'un ligdeki durumundan hayli ürküyorduk. Tehlikeli bölgedeki takımlar da 35 puanda çakılan Akhisarspor'u gözlerine kestirmişlerdi.
Akigoların fikstürü de pek lehine gibi görünmüyordu. Yeni Malatya ve Kayserispor deplasmanları, içerde Galatasaray ve yine düşme tehlikesindeki Osmanlıspor'la sınavlar. Bu nedenle Malatya deplasmanı son derece kritik duruma girmişti. Ve Ege'nin gururu yeşil-siyahlı takım altın değerinde bir puan alarak 36 puana çıktı ve bana göre tehlikeden tamamen sıyrıldı. Tabii kalan üç maçta ve kupa finalinde zor mücadeleler verilecek.
Akhisar kentinin birlik ve beraberliğini göstererek her iki cephede de başarılı olacağına inanyorum.
HER İKİ TAKIM DA KAZANABİLİRDİ
Malatyaspor kadar Akhisarspor da goller kaçırdı, ya da şanssızlığı yenemedi.
Lopes'in şutu direkte patlamasa, Seleznyov bomboş kalecinin üzerinden aşırdığı topu gol yapabilse, ya da yürümeyi akıl etse Akhisar kazanabilirdi de.
Ama maç biterken Mina'nın topu boş kaleye atamaması da Akhisar'ın hakettiğinin elinden alınmasını engelledi.
Akhisar maça büyük dezavantajla, büyük eksikliklerle çıktı. Defansın sigortası Caner, orta sahanın beyni Sissoko ve hücumun başarılı ismi Serginho yoktu.
Buna rağmen kaleci Fatih yüzdeyüz iki gol kurtarırken Mustafa Yumlu kafayla gol önlemekten bıkmadı, defans külliyen başarılıydı. Barbosa orta alanda çok iyiydi. Seleznyov ve Muğdat ileri, geri çalıştılar. Daha ne yapsınlar ki ?
Hepsine helal olsun. Olcan Adın'a küçük sitem. "Takımın teknik direktörü takımın hakimidir. İstediği oyuncuyu istediği dakikada çıkarır, bir bildiği vardır mutlmak. 78. dakikada oyundan alındın diye çıkarken takımın moral motivasyonunu bozacak hareketler yapmak senin gibi büyük kulüplerin formasını giyen değerli ve tecrübeli bir oyuncuya yakışmadı. Hele şu kritik günler sırasında..."