Hafta arası yayınlanan bir videolu haber, ülkeyi ayağa kaldırdı. Profesyonel lig maçlarının dışındakiler pek kimseyi ilgilendirmez. Başkanı, yöneticisi, taraftarı A takım maçlarını dışındakilerle pek ilgilenmez. Ancak unutulan bir şey var; Futbol takımlarının geleceği altyapılarıdır. Yani günümüz yıldızları Arda Güler'den Kenan Yıldız'a, Ferdi Kadıoğlu'na kadar hepsi minik, yıldız, genç takımlarda oynayıp buralara gelmişlerdir. Altyapıda ne kadar kaliteli çalışmalar yapılıyorsa, ilerisi için maddi manevi kazançlar büyük oluyor kulüplerde.
DAHA ÖNCE YAZDIM
Şimdi dönelim asıl olaya. İzmit'te 12 yaş altı amatör maçta bildiğiniz üzere yedek kulübesinden fırlayan 'antrenör kılıklı diyeceğim' Çubuk Balasporlu zat, aday kadın hakeme vuruyor kafa atmaya çalışıyor. Haberlerde antrenör deniyor o şahıs için ama TFF sitesinde bilgi bankasından baktım antrenör olarak ismi geçmiyor. Geriye saha içine yönetici kartıyla girmiş olabileceği kalıyor. Bu köşemde birkaç defa yazmıştım yönetici kartı olayı kaldırılmalı diye. Ama yıllardır ne TFF, ne hakem dernekleri ne de TÜFAD bu işe el atmadı. Bu bilgisiz, belgesiz adamlar her yıl binlerce maç içerisinde karşı takım oyuncusuna saldırırlar, hakem döverler işin içinden de sıyrılıp giderler.
BIRLIK OLUNMALI
Şu küçücük çocukları emanet ettikleri kişilere bakınız kulüplerin. Buradan başta TFF olmak üzere, hakem ve antrenör derneklerine yine söylüyorum bu olayların önüne geçmeniz için birlik olup yöneticilik kartıyla sahaya girmeye son veriniz. Kulüp yöneticilerin çoğu antrenöre para vermemek için, bu işlerin içine yönetici kartıyla adam sokuyorlar. Bu tipler hafta arası futbol okulları adı altında para topluyorlar, saha içinde antrenörcülük oynuyorlar. Bilmeden yaptırdıkları çalışmalarla futbolcuların sakatlanmalarına neden oluyorlar. Şimdi o şahıs gözaltına alınmış. Ama büyük bir travma yaşayan aday kadın hakem ile küçücük beyinlerin yaşadığı travmanın suçunu kim üstlenecek?
Aynen devam!
ŞU ligde hakemler konusunda canı en çok yanan Beşiktaş'tır. Kime sorsak taraflı tarafsız herkes bunu söyler. Son Trabzon maçında da bunu gördük. El Bilal Toure'nin pozisyonu tamam tehlikeli ancak şiddete bakılmalıydı. Yani ayağı rakibin aşil tendonunu sakatlayacak kadar şiddetli değildi. Bunu herkes gördü. VAR ısrar etti, Hakem de maalesef verdi. Şimdi bununla yetinmedi El Bilal Toure'ye dipsiplinden iki maç oynayamaz cezası da çıktı iyi mi? Şimdi zaten kadro sıkıntısı çeken Beşiktaş olası şampiyonluk ya da ilk ikiye girme çabasında da büyük bir gücünü kaybetmiş oluyor. Bu arada biraz da Kaptan Orkun Kökçü'ye değinmek istiyorum. Orkun benim de çok beğendiğim bir oyuncu. Ancak şu hırsını frenlemeli. Her mücadelede rakibe kontrolsüz güçle müdahale ediyor ya sarı ya da kırmızı kart görüyor. Ligde daha her şey bitmemişken, başta Sergen hoca ve başkan Orkun'la ciddi bir konuşma yapmalı.
Kupa maçları fırsat
TÜRKİYE Ziraat Kupası maçları heyecanla devam ediyor. Şimdi Süper Lig takımları dahil oldu. Bu tür kupaların sonunda Avrupa'ya gidecek takım belli olacağı gibi, kulüplerin kasaları da galibiyet ve beraberliklerde doluyor. Bunun yanı sıra lig maçlarında süre bulamayan as oyuncu ya da yedek veya gençler için de oynama, kendilerini gösterme fırsatları doğuyor. Yani turnuvanın Türk futboluna artıları çok. Bunun yanında naklen yayın haklarını elinde bulunduran grubumuza ait ATV, A Spor televizyon başında maç izleyenlere kaliteli görüntü ve başarılı spikerlerle, yorumcularla futbolseverlerin heyecanlarına renk katıyorlar. Dolu dolu futbol günleri yaşatıyorlar. Emeklerine sağlık.
