• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
İnanıyorsan özgürsün TOLGA TEKİN

İnanıyorsan özgürsün

tolga.tekin@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21.09.2018, 00:00

İnsan yaratılışı gereği sonsuz bir hayat ve özgür bir yaşam ister. Ancak bu özgürlüğün bir sınırı vardır. Nasıl ki bir insan, misafir olarak gittiği evde istediği gibi davranamaz, canının her istediği şeyi yapamaz. İşte biz de bu dünyada birer misafiriz. Ancak ölümden sonraki ahiret hayatı bizim gerçek evimizdir. İşte ahiret hayatı insanın sonsuz hayat ve özgür yaşam isteğinin karşılaması için sunulan büyük bir lütuftur. Fakat insan, yine de bu dünya da gerçek özgürlüğün tadını Allah'a kulluk ederek alabilir. Dinimizin en büyük gayesi de, bizleri Allah'a imanla yüceltmek ve özgürleştirmektir. Sonsuz mutluluk ve özgürlüğe kavuşmanın yolu, dünyada bize gösterilmiştir. Bizler sadece Allah'a hakkıyla kulluk ederek bizi bekleyen sonsuz saadete dünyada yaşarken ulaşabiliriz.
Dünyada saadeti yakalayan bir müminin, ahirette ulaşacağı ebedi saadetin lezzetini anlatmaya kelimeler yetmez.

İMANIN TADI

İşte bu sonsuz saadete giden yol hakkında ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz, şöyle buyuruyor: "Rabbiniz Allah'tır.
O'ndan başka ilah yoktur. O, her şeyin yaratıcısıdır. Öyle ise O'na kulluk edin.
Güvenilip dayanılacak tek varlık O'dur." (Enam 6/102).
Bir hadis-i şerifte ise Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyuruyor:
"Şu üç haslet vardır ki, bunlar kimde bulunursa o kimse imanın tadını alır: Allah ve Resülü'nü her şeyden çok sevmek.
Sevdiği kimseyi yalnızca Allah rızası için sevmek. Allah kendisini küfürden kurtardıktan sonra tekrar ona dönmeyi ateşe atılırcasına korkunç görmek." (Müslim / İman 67) buyuruyor.

GERÇEK ÖZGÜRLÜK

İnancımıza göre gerçek özgürlük sadece Allah'a kul olmaktır. Kula kul ve köle olmaktan da kaçınmaktır. Gerçek irade ise, nefsin istek ve arzularına, şehvet ve tutkularına teslim olmaktan sakınmaktır. Yoksa insan nefsinin kölesi olup helak olmaktan kurtulamaz. İman etmenin en büyük özgürlük olduğunu bilen bir mümin, sadece Rabbinin huzurunda boyun eğer. Asla kula kulluk etmez. Zalimlerden korkarak onlara boyun eğmez ve Allah ve Resulünün emirlerine uyar. Allah ve Resulü'nü kendine dost edinenleri de kendine dost bilir. Kalbinde hiçbir sevgiyi Allah ve Resulü'nün sevgisinden daha üstün tutmaz.

BEREKETLİ BİR ÖMÜR

Mümin, yalnızca Allah'ın hoşnut olacağı işlere yönelmeye gayret eder. Bu fani dünyanın geçici nimetlerinden helal dairesinde faydalanır ancak aldatıcı zevklerine esir olmaz. Bilir ki; heva ve hevesinin esiri olmak, özgürlüğü yitirmektir. Varlıkların en şereflisi olarak yaratıldığının farkında olan mümin bilir ki ; bu şerefini ebedileştirecek olan imanıdır. Müminin hayat rehberi, doğru ile yanlışın, hak ile batılın, günah ile sevabın ayırt edicisi olan Yüce Kuran'dır. Salih amellerle geçirilmiş bereketli bir ömürdür. Yani sözün kısası; şöyle bir düşünecek olursak bir zamanlar sanki dünyada sonsuza dek yaşayacağını sanan nemrutlar, firavunlar, yezitler şimdi nerede? Hepsi yaptıkları zulmün hesabını veriyor. İşte sevgili kardeşlerim hiçbir şeyin esiri olmadan imanlı bir kalple yaşarsak hem bu dünyada hem de ahirette gerçek kazananlar biz oluruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA