İslam'ın Mekke'den Medine'ye yayılmasında 17 yaşındaki genç bir sahabe olan Musab bin Umeyr (r.a.) önemli rol oynamıştı. 17 yaşında olmasına rağmen kendisini öyle bir yetiştirmişti ki Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v), Medine'deki Evs ve Hazrec kabilelerinin lideri olan Esad bin Zürare'nin evine, yakışıklı ve pırıl pırıl bir genç olan Musab bin Umeyr'i (r.a.) oradaki halkın nabzını tutması ve tebliğ görevi için göndermişti.
Medine'nin en itibarlı kişisi olan Esad bin Zürare ise Musab bin Umeyr'e referans olarak rehberlik etmişti. Hitabet yeteneği çok iyi, konuşması düzgün, idrak kabiliyeti yüksek olan Musab (r.a.) insan ilişkilerinde yaşına göre oldukça seviyeli genç bir sahabeydi. Musab bin Umeyr, Medine'de 1 yıl boyunca herkesi ziyaret etmişti. 1 yıl dolduğunda Medine'deki Müslüman sayısı 12'den 75'e çıkmıştı. İrşad görevini hakkıyla yerine getirerek İslam'ın yayılmasına hizmet eden Musab (r.a.) günümüz gençliğine de çok önemli bir örnek olmuştur.
ASLA İNANÇSIZ DEĞİLLER
Şimdi gelelim günümüzün "z kuşağı" denilen gençliğine... Bazı kesimlerin 'dinsiz imansız' algısıyla dışladığı gençlik, aslında Türkiye'nin geleceğidir. Asla öyle dinsiz imansız da değildir. Sadece sorgulayan bir gençliktir. Kutsal kitabımız Kur'an'da insanları düşünmeye ve aklını kullanmaya yönlendiren 700'den fazla ayet vardır. Hal böyle olunca bizlerin, bilim ve teknoloji çağının çocukları olan Z kuşağına nasıl davranmamız gerektiği konusunda titiz olmamız lazım.
Onlara "inançsız bireyler" olarak değil, günümüzün koşullarına göre iman esaslarını daha iyi anlamak için sorgulayan bir gençlik olarak bakmamız gerekir.
Bakın geçtiğimiz günlerde bir anket yapılıyor. Z kuşağı dediğimiz gençlerle yapılan ankette Türkiye'deki en güvenilir kişilerin kim olduğu soruluyor.
Anket sonucunda, özellikle Ramazan aylarında milyonları ekran başına toplayan Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, Türkiye'nin en güvendiği isimleri arasında yer alıyor. Anket yapılan yaş grubu gerçekten dikkat çekiyor. 20'li yaşlardaki ankete katılan kişilerden yüzde 35.1 gibi önemli bir oranının Nihat Hatipoğlu'nu güvenilir olarak görmesi, bana göre gerçekten de Z kuşağına bakış açısı konusunda ezber bozan bir sonuç oldu. Bu anket sonucu gösteriyor ki gençlerimiz inançsız değil. Bunu söyleyenlerin genç beyinleri bulandırıp dinden soğutmak için çalışanlar olduğu gerçeği bir kez daha ortaya çıkmış oluyor.
Z KUŞAĞININ TERCİHİ
İslam dininde hiçbir zaman sorgulamak, düşünmek, tefekkür etmek ayıp veya günah olarak görülmemiştir. Öyle olsaydı, Enam Süresi'nde geçen Hz.
İbrahim'in (a.s.) çocukken gökyüzünde gördüğü bir yıldıza bakıp "Rabbim budur" demesi ancak daha sonra yıldızın kaybolması üzerine önce ayı, daha sonra ise güneşi "Rab" olarak gördüğü ancak bunların da aynı şekilde batıp kaybolması üzerine yerleri ve gökleri yaratan Allah'a yöneldiğini anlatan ayetler, bizlere düşünüp ibret almamız için çok önemli dersler veriyor.
Peygamberlerin atası olan Hz. İbrahim'in sorgulayıp düşünerek yüce yaratıcıyı bulmak için verdiği mücadelenin ayetlerde yer alması dinimizin düşünmeye, araştırmaya verdiği önemi gözler önüne seriyor. Bakınız Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'na, programda kendisine neler neler soruluyor. Hepsine büyük bir sabırla ve anlayışla insanların anlayacağı şekilde cevap veriyor. Kimseye kızmıyor, aşağılamıyor, ayıplamıyor. Asırlardır uzak kaldığımız dinimizi bu topluma yeniden öğretmeye ve İslam ile yeniden buluşmaya gayret gösteriyor. Dinimizi gençlere sevdiren ve imanlarına vesile olan din adamlarının sayısının artması dileğiyle...