Gazilik unvanını çok görmeyin

Ege Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahisi bölümüne yattığımızın üzerinden bir haftayı aşkın bir süre geçti.
Geçtiğimiz günlerde gazi bir asker ile tanıştım, bakmayın benim gazi dediğime. Terörle mücadele sırasında yaralanmasına rağmen eski bir kanundaki bir yanlış yüzünden kendisine gazilik unvanı verilmemiş.
Sohbetimiz sırasında öğrendim ki, kendisiyle aynı durumda olan ve gazi unvanı verilmesini bekleyen birçok isim varmış.

"MADALYAMIZI VERSİNLER!"

Mustafa Arslan'dan başından geçenleri anlatmasını rica ettim.
İşte Arslan komutanın kendi ağzından başından geçen o felaket gecesi:
Olay Mardin Nusaybin kırsalında beyaz su mevkiinde 18 ağustos 2006'da meydana geldi. Bölüğüm keşif gözetleme görevi icra ederken PKK'lı teröristlerin 750 metre uzaklıktaki kayalık bölgeye sızıp beni kanas ile sol karın boşluğu ve elimden vurmalarını müteakiben çatışma çıktı. Bölüğüm teröristleri etkisiz hale getirmek için gereken manevraları ve ateş baskısını sağladı fakat teröristler bölgenin çok makilik ve kayalık olmasından istifade ederek kaçtılar. Vurulduktan sonra Mardin merkezden kalkan helikopter beni vurulduğum mevziden almaya çalışmış, fakat çatışma devam ettiği için oraya inememiş. 300 metre uzağa, tepenin ateş tutmayan yerine inip beni sedye ile taşımışlar.
Diyarbakır askeri hastanesinde ilk ameliyatım esnasında ince bağırsaklarım 40 cm kısaltılarak uç uca eklenmiş." "Peki, sizi gazi olarak saymama gerekçesi olarak ne söylediler komutanım?" diye sordum kendisine.
Arslan komutan bu soruma "Gerekçe olarak bir şey söylemediler.
Fakat mevcut kanunlara göre gazi sayılmak için vücudun yüzde 60 oranında bir organ kaybı olması gerekiyor. 40 cm'lik bağırsak kısaltılması yeterli olmuyormuş. Bizler, bölücü terör örgütüyle verdiğimiz mücadeleler sonucu yaralandık. Sakatlık ve uzuv kaybı derecemizin TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliği'nde ve SGK Vazife Malullüğü Nizamnamesi'nde belirtilen değerin altında olması sebebiyle 'gazi' statüsünde kabul edilmemekte, hem fiziksel hem de psikolojik hasar eşliğinde yaşamımıza devam etmek mecburiyetinde bırakılmaktayız"şeklinde cevap verdi.
Bölücü terör örgütü ile mücadele sırasında canını ortaya koy, yaralan, sonra bir organını yüzde 60 kaybetmedin diye gazi unvanı alma.
Ne kadar acı değil mi?
Mustafa Arslan komutan gibi aynı durumda olanların sorunlarına çözüm bulmak için Malul Sayılmayan Gaziler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği kurulmuş.
Seslerini hem siyasilere hem de Genelkurmay Başkanlığı'na duyurmaya çalışıyorlar.

TBMM GÜNDEMİNDE

15 Mart'ta Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı; malul sayılmayan gazilerin sorunlarını TBMM'de gündeme getirmiş. Gerek Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın gerekse Başbakan Binali Yıldırım'ın ve tüm milletvekillerinin malul sayılmayan gazilerin haklarının verilmesi ve 15 Temmuz gazilerine verilen haklardan yararlanmaları için çözüm bulacağını, mağduriyetlerinin en kısa zamanda giderileceğini umut ediyorum.