günler geçirmiş. CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan tarafından gündeme getirilen o iddiaya göre Zeybekci, 2006 yılında oynanan Denizlispor-Fenerbahçe maçında şike yapıldığını ihbar etmeye hazırlanan bir kamu görevlisine baskı yaparak engel olmuş. CHP'li vekilin dile getirdiği bu iddianın ardından Denizli Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Alkan yazılı bir açıklama yaptı. Söz konusu iddiayla ilgili somut bir belge, bilgi ve delil olmadığını ilan etti. Ancak bu açıklama Zeybekci'yi tatmin etmedi. "Siyasetin itibarını, siyasetçinin şerefini siyasetçiden korumak mahkemelerin değil, TBMM'nin görevi" diyen AK Partili vekil, yaşadığı olayın tüm partilerden temsilcilerin katılımıyla oluşturulacak bir etik kurul tarafından incelenmesini talep ediyor. Partisinin grup başkanlığına sunduğu teklifteki şu ifade enteresan. "Siyasetin yazılı bir el kitabı olsaydı asla yapılmaması gerekenler listesinin en başında yer alacak davranışlara, TBMM'ye geldiğimiz Ekim ayından itibaren defalarca şahit oldum ve bizzat yaşadım." Bu cümle her şeyi anlatıyor. CHP'de kurultay hesapları
Kışın soğuğu, yazın sıcağı fark etmiyor, CHP beş ay aradan sonra yine bir kurultaya gidiyor. Bu sefer ki olağan kurultay. İlk gün yani 17 Temmuz'da genel başkan seçimi yapılacak. Moda tabirle 'Bir Alex değil ama' CHP'de şu anda Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkacak babayiğit yok. Geleneksel CHP kurultaylarının hazzını yaşamak isteyenler ikinci günü beklemek zorunda. Çünkü dananın kuyruğu o gün kopacak. Üye sayısı 80'den 60'a düşürülen Parti Meclisi'ne (PM) girmek her CHP'linin rüyasını süslüyor. Bir süredir kulislerde konuşulan "PM'ye Meclis grubundan sadece 10-12 kişi alınacak" iddiası vekilleri hayli sarsmış görünüyor. Kılıçdaroğlu'nun böyle bir PM oluşturması durumunda parti yönetimi ile Meclis grubu arasında koordinasyon eksikliği olacağını düşünüyorlar. Bunun Türkçesi "Ne yapayım PM'yi içinde ben yoksam" demek. Aslında haksız da sayılmazlar. Bu PM'ye girmek demek, partinin 2014 yerel seçimleri ve 2015 genel seçimlerinde izleyeceği politikalarda söz sahibi olmak demek. Yerel seçimde aday gösterilecek belediye başkanlarını 60 kişilik PM içerisinden seçilecek 17 kişilik MYK belirleyecek. O MYK'nın seçtiği isimler de PM'de oylanacak. Kurultayda asıl kavga Kılıçdaroğlu'nun anahtar listesine girmek için verilecek. Anahtar listeye giren büyük ölçüde PM'yi garantileyecek. Elbette genel başkanının ekibinden çizik yiyecek isimler olacak. CHP içinde her ne kadar kolu kanadı kırılmış olsa da hala güçlü bir muhalif damar var. Kılıçdaroğlu'nun Kürt açılımına tepkili ulusalcı kanadın kurultayda sergileyeceği yaratıcı taktik hamleler mutlaka olacaktır. Gelelim 'Ege'den PM'ye kimler girer?' sorusunun cevabına. Herkesin ve gönüllerin favorisi Adnan Keskin'i listenin en başına yazmak mümkün. Eski kurdu PM'nin de kesmeyeceğini ve MYK'ya da gireceğini düşünüyorum. Kılıçdaroğlu, İzmir'den PM'ye muhtemelen 2, bir ihtimal 3 kişi alacaktır. Bunlardan birinin kadın, onun da Birgül Ayman Güler olması kuvvetle muhtemeldir. Milletvekilleri arasında PM ve MYK şansı en yüksek isim Alaattin Yüksel. PM'ye üçüncü bir İzmirli alınırsa, Mehmet Ali Susam, Erdal Aksünger ve Rahmi Aşkın Türeli'den biri değerlendirilir. Aydın Milletvekili Metin Lütfü Baydar'ın da Deniz Baykal kontenjanından PM'ye girmesi sürpriz olmaz. Manisa Milletvekili Hasan Ören de PM için şanslı isimlerden biri olarak görünüyor.
