• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın

ZAFER ŞAHİN

Kılıçdaroğlu MYK'yı kurtardı

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23 Aralık 2014
Müjdeler olsun...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu sonunda ne yaptı etti, MYK'daki yol arkadaşlarının bir dönem daha milletvekili olmasını garantiledi...
Sezgin Tanrıkulu, Gürsel Tekin ve Bülent Tezcan'la beraber MYK'daki 18 ismin tamamı yeni dönemde de parlamentoda; pardon CHP Genel Merkezi'ndeki odalarında oturmaya devam edecek...
Kılıçdaroğlu, hepimizi şaşırtıp önseçim sözünün arkasında dursa, bu MYK'dan kimsenin listeye girme konusunda en küçük bir şansı olmazdı...
Mazallah partiye büyük emeği geçen bu kadro Meclis dışında kalabilirdi...
Her ne kadar Hülya Avşar kendisini beğenmese de Kılıçdaroğlu bu siyaset işinde çok usta...
Aynı zamanda sıkı ekipçi...
Tüzükteki önseçim maddesini fiilen ortadan kaldırarak yol arkadaşlarını kurda kuşa yem etmedi...
Dünkü Parti Meclisi'nde alınan bu karar şu anlama geliyor:
CHP'nin 2015'teki milletvekili adaylarının büyük bölümü merkez yoklamasıyla belirlenecek...
Zaten ne MYK ve PM üyeleri ne de milletvekilleri önseçim falan istemiyordu...
Taban, örgüt, parti içi demokrasi nutukları hep hikayeydi...
Bu köşeyi takip edenler için şaşırtıcı bir gelişme değil bu...
Kılıçdaroğlu'nun İzmir'de "Adaylarımızı önseçimle belirleyeceğiz" dediği günün hemen ertesinde 2 Aralık'ta "CHP yönetiminden bazı isimler üç büyük ilde adayları önseçim dışında bir yöntemle belirlemek için YSK'nın kapısını aşındırıyor" diye yazdık...
Bir hafta sonra 7 Aralık'ta "CHP yönetimi İstanbul, Ankara ve İzmir'de göstermelik bir önseçim yapacak. Adayların büyük bölümü genel merkezin atadığı isimlerden oluşacak" dedik...
Dünkü toplantıdan çıkan sonuç bizi doğruladı...
Dün bir kez daha gördük ki, Kılıçdaroğlu ve ekibinin aklında iktidar olmak vs. yok...
Onların tek bir derdi var:
Her dediklerine 'evet' diyecek 90-100 kişilik bir Meclis grubu oluşturmak...
Bir 4 yıl daha partinin dümeninde kalmak...
Tabii 4 yılın sonunda bu zihniyet ve yönetim anlayışıyla CHP siyaset arenasında kalır mı; o da ayrı bir soru...

İzmir'de M. Kemal'in askeri Ankara'da yenilikçi olmak...


CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 70 maddelik bir yasa teklifi hazırlamış...
İçinde yok yok...
Anadilde öğrenim hakkı...
Nevruz'un resmi bayram ilan edilmesi...
Eşit yurttaşlık talebi...
Adları değiştirilen köy, bucak, ilçe ve diğer yerleşim merkezlerinin eski adlarının yeni adlarıyla beraber kullanılması vs...
Tanrıkulu'nun teklifine imza atan vekiller arasında İzmir'den Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Hülya Güven, Rıza Türmen ve Musa Çam da var...
Ne Tanrıkulu'nu bu teklifi hazırladığı için, ne de İzmir vekillerini attıkları bu imzalar için eleştiririm...
Amacım sadece derin bir çelişkiye dikkat çekmek...
Şimdi sakin kafayla şu soruların cevabını bir düşünelim...
Bu milletvekilleri İzmir'de sokağa çıkıp vatandaşa "CHP iktidarında anadilde öğretim hakkını getireceğiz" diyor mu?
Ya da 'Kürtler için büyük önem taşıyan Nevruz resmi bayram olacak" vaadinde bulunuyor mu?
Tabii ki hayır...
Peki ne mi yapıyorlar...
Seçim dönemlerinde Gündoğdu'da yüksek volümle 10 Yıl. Marşı çaldırıp gençlerle beraber "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye bağırıyorlar...
İzmir'de CHP'ye oy veren seçmene, altına imza attıkları o teklifin maddelerinden birini bile kabul ettiremezler...
Aslında sadece İzmirli beş vekilin değil, CHP'nin temel çelişkisi bu...
Atatürk'ü sahaya sürüp oylarını aldıkları insanlarla, kafalarındaki Türkiye'nin kodları uyuşmuyor...
O yüzden İzmir'de ulusalcı, Ankara ve doğusunda yenilikçiler...
Gündoğdu'da 'Mustafa Kemal'in askeriyiz' sloganı atanlarla Diyarbakır'ın Nevruz meydanında 'Yaşasın halkların kardeşliği' diyenler arasında gidip geliyorlar...
Kendileri için değil tabii ki...
Ne yapıyorlarsa, partinin ve ülkenin yüksek menfaatleri için yapıyorlar...
Anlamak lazım bu insanları...

PM'nin Birgül Ayman Güler kararı ne anlama geliyor?

1- Aslında Birgül Ayman Güler'i ihraç etmek için yanıp tutuşuyorlar ama İzmir ve Ege'deki ulusalcı tabanın tepkisinden çekiniyorlar.
2- Seçime 6 ay kala Güler'i kınama talebiyle Yüksek Disiplin Kuruluna sevk ederek, milletvekili seçilmesinin önünü kapatıyor ve partiden kendiliğinden ayrılması için yol yapıyorlar.
3- Yanına yenilikçi kanattan Hüseyin Aygün'ü de ekleyerek ulusalcılara ve Y-CHP'ye tepki gösteren tabana 'Gördünüz mü parti disiplinine uymayan kim varsa ayırım yapmadan hepsine aynı cezayı veriyoruz' mesajı yolluyorlar.
4- Hüseyin Aygün'ün vekil olmasının önünü kapatarak Gürsel Erol'un Tunceli'den listeye yazılmasını garantiliyorlar.
5- Bir taşla iki, hatta üç kuş vurmanın ustası olduklarını bir kez daha ispatlıyorlar.
Son bir not: Güler ve Aygün'ün kınama cezasıyla YDK'ya sevk edildikleri oylamada çıkan sonuçlar enteresan. 60 PM üyesinden 56'sı Güler'in disipline yollanmasını isterken, 4 üye red oyu kullanmış.
Parti Meclisi'nde İzmir'den 4 kişi var: Mehmet Ali Susam, Aytun Çıray, Alaattin Yüksel ve Elfin Tataroğlu.
Güler, YDK'ya gitmesin diyen 4 PM üyesi herhalde onlardır!
Sonuçta aynı ilin milletvekilleri. Arkadaşlarının ceza almasına gönülleri razı olmamıştır diye düşünüyorum. Biliyorum, fazla iyimserim...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.