2020 yılı istatistiklerinden hiç bahsetmeyelim ama 2019 yılında ülkemizdeki ziyaretçi sayısının 51 milyon 860 bin 42 olduğunu hatırlamakta yarar var. 2018 yılında da dünyada 1.4 milyar turist gezegenimizde seyahat etmişti.
Sektörde tam normallik analizi için 2018 yılı verileri üzerinde biraz durabiliriz.
Avrupa o yıl 713 milyon insanı ağırlamıştı.
Asya ve Pasifik bölgesi de 343 milyon insana ev sahipliği yapmıştı. Her iki kıta bir önceki yıla göre yüzde 6 ve 3'lük artış kaydederken her yıl için en az bu kadar bir büyümeyi öngörüyorlardı.
Aynı şekilde Amerika ki, Kanada, ABD ve Güney Amerika ile Pasifik pazarını kapsamaktadır, yüzde 4 genişleme beklentisi içerisinde idi. O yıl ülkemiz bir önceki yıla göre yüzde14.11 büyüme ile 45 milyon 58 bin 286 turist ile 25 milyar 355 milyon dolar gelir elde etmişti. 2019 yılında ise turizm gelirimiz 34 milyar 520 milyon 332 bin dolara ulaşmıştı. O yıl gelen 51 milyon turistin yüzde 86.2'si yani 44 milyon 712 bin 970'i yabancı, yüzde 13.8'i de (7.147.072) yurtdışında ikameti olan vatandaşlarımız idi. Kişi başına ortalama gecelik harcama da 50-73 dolar arasında değişti.
2018 yılında turist sayısını yüzde 22 ile en fazla artıran ülke olmuştuk. Dünyada da en çok turist çeken 6. ülke olma başarısını göstermiştik. O yıl için bizden daha iyi bir performans gösteren ülkelere bir göz atarsak, en fazla turist çeken ülkenin 89 milyon ile Fransa olduğunu görürüz.
Sırası ile İspanya 83 milyon, ABD 80 milyon, Çin 63 milyon ve İtalya'da 62 milyon turist ağırlamıştı.
UMUT VADEDİYOR
Bu hatırlatmaları neden yaptığıma gelince, 2021 yılında 2020 yılı kayıplarını kompanse edeceğimiz bir süreci yaşayabiliriz. Halihazırda pandemiyi sona erdirecek sürü bağışıklığı hedefi için Türkiye'de 40 milyon, dünyada da 2 milyarı aşkın insan aşılanacak. Ülkemiz için Sağlık Bakanı, maksimum günlük aşı yapma kapasitesini 1.3 milyon olarak belirtmişti.
Gerekli aşı tedariki ile hedef kitle Mart sonuna kadar aşılanabilir. Dünyada da yılın ilk yarısı muhtemelen bu takvim tamamlanır.
Bu projeksiyonla en erken nisan başı sektörlerin tam kapasite ile çalışması için uygun zaman gibi görülebilir. Geçen yıl turizmde yaşanan daralma sektörde muazzam bir potansiyel birikmesi ve talep ötelemesi yarattı. Ülkelerin ekonomik büyümeleri ve kalkınmalarının en güçlü itici gücü olan turizmin, Dünya barışı ve ulusların kardeşliği için de pozitif çarpan etkisi yaptığı herkesin malumu. Pandeminin ortaya koyduğu kaos, belirsizlik ve küresel ekonomik gerilemeyi, turizm gibi tüm endüstrileri kapsayan ve ülkelerden yerel topluluklara kadar tüm insanlara dokunan bir sektörün lokomotifliğinde geride bırakmayı başarabiliriz. Pandemi döneminde güvenli hotel sertifikasyon sistemi de ülkemiz turizm sektörünün adaptasyon yetenekleri ve dünya çapında iyi uygulama örneği olarak göz doldurdu doğrusu.
TÜRK MUCİZESI
Devletin pandemi sürecinde ülke ekonomisinin imkanları bağlamında turizme yönelik istisnalar ve başta personel ve enerji olmak üzere ciddi girdi maliyetleri için süspansiyonlarının tatmin edici olmaktan uzak olmasına rağmen, bu yıl kayıplarının yerine konacağı ve yüzde100'ün üzerinde kapasite kullanım oranlarına ulaşılacağını öngörüyoruz.
Avrupa'yı geçen Rus ve Ukrayna orijinli turiste ek olarak rakip ülkelere göre avantajlarımızı kullanarak ulaşılabilir fiyat gamımızla ABD, Japonya, Çin gibi uzak doğu yeni pazarları ile turizmde yeni Türk Mucizesi gerçekleştirilebilir.
Özetle, 2020 yılı global turizm için tarihin en kötü yılı olarak kayıtlara geçti ve sektör 1.3 trilyon dolar kayba uğradı.
Ülkemiz de yüzde 65 daralma ile sadece 12.4 milyar dolar ciro oluşturabildi. Türkiye'de 2021 yılı uzayacak yaz dönemi ve 2022 yılına sarkan birikmiş talep akışkanlığı kapsamında yıl bazında 20 milyonun geride bırakan ve pandemi sonrası 2022-23 döneminde de 40 milyon turiste ulaşan rakamları yeniden egale ederek Cumhuriyetimin 100. yılı için 50 milyon hedeflerinin alt yapısını kuracak olmanın heyecanı içinde bir turizm sektörümüz var.
Pandemi sonrası dünya, turizmin birleştirici ve iyileştirici gücüne her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor.