Omicron, Yunan alfabesinin 15. harfi ve WHO (Dünya Sağlık Örgütü), ilk olarak Güney Afrika'da izole edilen Covid-19 varyantı olan B.1.1.529 'a 'endişe verici varyant' kategorisi ibaresi ile bu ismi verdi! Pandemi devam ettikçe yeni varyasyon ve mutasyonlar olacak ve 100 nanometrelik SARS-CoV-2, insanlığı, belirsiz ve kırılgan bir girdapta etkilemeye devam edecek.
Varyant şimdilik Belçika ve İngiltere'de de tespit edilmiş durumda.
Almanya ve Çekya'da, Güney Afrika ve Namibya orijinli şüpheli vakalar teyid edildi. İsrail, Botsvana ve Hong Kong'dan da vakalar bildirildi.
Bu varyantın en önemli özelliği çok sayıda mutasyona uğramış olması.
Güney Afrika Salgın Hastalıklarla Mücadele ve Araştırma Merkezi Başkanı Profesör Tulio de Oliveira, Omicron için "Sıradışı bir mutasyonlar bileşimi, evrim sürecinde büyük bir sıçrama ve beklediğimizden çok daha fazla sayıda mutasyona uğramış, şimdilik elli mutasyon tespit ettik ve bunların 30'dan fazlasının virüsün dış yüzeyindeki protein çıkıntılarında bulunduğunu gördük" diyor. Biliyorsunuz bu çıkıntılar, virüsün vücuttaki sağlıklı hücrelere girmesinde hayati rol oynuyor ve bu nedenle mevcut aşılar, bu çıkıntıları etkisizleştirmeyi amaçlıyor. Dünyada şimdiye kadar en hızlı yayılan Delta varyantında Omicron'daki 30 olan mutasyon sadece iki idi! Dolayısı ile asıl kaygı, Güney Afrika'daki KwaZulu-Natal Üniversitesi'nden Profesör Richard Lessells'in de haklı olarak vurguladığı gibi: "Bu yeni varyant, bulaşıcılığının, yani insandan insana geçme kabiliyetinin artmış olabileceği, aynı zamanda bağışıklık sistemini daha kolay aşma yeteneğinin gelişmiş olabileceği konusunda bizleri kaygılandırıyor." Doğrusu dejavu gibi şimdiye kadar ortaya çıkan her mutasyon ve varyasyonda endişelerimiz arttı. Ama teorik olarak tıp otoritelerini oldukça endişelendiren ama pratikte pek de tahmin edildiği kadar ciddi vaka serilerine yol açmayan varyant isimlerini de gördük. Örneğin "Beta" varyantı 2021 yılı başlarında en kaygı duyulan yeni varyant olarak deklare edildi; bu, bağışıklık sistemini aşma konusunda bazı yeteneklere sahipti. Ama hemen arkasından hızlı yayılma özelliği ile öne çıkan "Delta" varyantı oldu ve tüm dünyayı kapladı.
Cambridge'den Tıp Profesörü Ravi Gupta da bu konuya parmak basıyor, "Beta bağışıklık sistemini hızla geçiyordu, Delta ise daha bulaşıcıydı ancak bağışıklık sistemimize yakalanabiliyordu.
Omicron varyantı, her iki özelliği de yani bulaşıcılık ve bağışıklık sisteminden kaçma konusunda daha ileri potansiyelde" diyor...
Şimdilik Avrupa'daki birkaç vaka ile Güney Afrika'nın Gauteng bölgesinde kesinleşen 77, Botswana'da 4 ve Hong Kong'da da 1 vaka belirlenmiş durumda. Yani 100 civarındaki vaka sayısı, gazetenin basıldığı zaman aralığında binleri bulabilir. Dolayısı ile henüz çok fazla bilgiye ihtiyacımız var. İyi olan taraf, bu varyantı standart testlerle (S geni eksikliği) tespit edebiliyoruz ve genetik haritalama yapıp izini görebiliyoruz.
BioNTech'den Prof. Uğur Şahin de zaten aşılarının bu yeni varyanta karşı etkin olduğunu açıkladı.
WHO ve ülkelerin sağlık bakanlıkları tarafından, yeni varyant yakından takip ediliyor. Henüz sonuca varmak için çok çok erken ama yine de kaygı içinde bu süreci yaşayacağız.
ABD'de Dow Jones endeksi yüzde 2.5, Nasdaq ise yüzde 2.2 değer kaybetti.
263 milyon vaka ve 5,22 milyon ölüm ile dünyada sarsıcı bir etki bırakan SARS-CoV-2 pandemisi, ülkemizde de toplamda 8,8 milyon vatandaşımızı etkiledi ve maalesef 76.842 yurttaşımızı kaybettik. Yeni varyant ve mutasyonlar dahil olmak üzere, son noktada kurtuluşun aşıda olduğu unutulmamalı.
Dünyada %42.7 olan aşılama oranları henüz hedeflerin çok gerisinde. Bilindiği gibi Yunan alfabesi 24 harften meydana gelmekte, umarız bu varyant haberleri 15. harf olan Omicron'da biter ve 24'e kadar devam edecek, ek 9 varyant gelişimini takip ettiğimiz bir süreci yaşamayız! Bu gelişmeyi engellemek için aşılamaya yoğunlaşmak ve maske, mesafe, hijyen algoritmine devam etmek dışında bir çözüm yok!