Ocak ayının değişmeyen ajandalarından birisi de son 50 yıldır gündemimize oturan Davos toplantıları. Deyim yerindeyse, Prof. Dr.
Klaus Schwab, 11.000 nüfuslu küçük Davos kasabasına yarım yüzyıldır milyonlarca doları bahşediyor. Eğer İzmir'de bu ölçekte bir organizasyon olsa, şehrimiz, on beş günde tüm Ege Bölgesi'nin yıllık ihraç miktarı olan 15 milyar dolara yakın bir para dönüşümünü sağlamış olurdu!
Biliyorsunuz, Schwab nasıl Davos'u gönendirdi ise, hemşerimiz Dr. Uğur Şahin de Almanya'nın Mainz kentini bu şekilde zirveye taşıdı: Bu kentte kurduğu BioNTech firmasının şehre katkısı 17 milyar doları geçiyor. Bizler de bir İzmirlinin ortaya koyacağı inovatif bir artı değerle, yaşadığı ekosistem olan şehrimize, milyar dolarlık zenginlik getirmesini umut edelim! Zaten, Davos'u düzenleyen Dünya Ekonomik Forumu, yerel halkın refahını korumaya en yüksek öncelliklerinden birisi olarak ortaya koymuş.
Yine de her şeyi ekonomik perspektifle açıklamak doğru değil elbette. Pandemi boyunca dijital platformda devam eden Davos oturumları, tüm dünyada, küresel ortak sorunlar ve insanlığın geleceği bağlamında bir sorumluluk bilincini yaratmayı ya da en azından buna yönelik bir iradeyi ortaya koymayı başarmış görünüyor.
100 ÜLKEDEN 3 BIN KISI
İsviçre'nin Graubünden Kantonunun Davos-Platz ve Davos-Dorf isimli iki dağ köyü, 16-20 Ocak 2023 tarihleri arasında, Co-Vid-2 pandemisi nedeniyle üç yıllık aradan sonra yeniden eski ihtişamıyla teşrif edecek. 100'ü aşkın ülkeden gelen 3 bin insan, kişi başına 60 bin dolar ödeyerek, ünlü CEO'lar ve akademisyenler, popüler devlet başkanları ve birçok NGO örgütü ve uluslararası kuruluşların başkanlarının da hazır bulunduğu bu curcunaya tanıklık edecek.
PARÇALANMIS DÜNYADA
Davos'un resmi sitesi bu seneki toplantı için 'parçalanmış bir dünyada iş birliği' ana başlığını uygun görmüş. Pandemi, Rus-Ukrayna Savaşı, global iklim değişiklikleri, beklenen küresel ekonomik resesyon ve enerji krizinin, dünyayı kritik bir dönüm noktasına getirdiğinden bahisle, sürmekte olan çok sayıdaki krizin cesur kolektif eylem ile sönümlenebileceği çağrısında bulunuyor, Doğrusu yukarıda sıralanan gelişmeler, var olan siyasi ve ekonomik küresel sistemi sarsmakta.
Dünyanın en büyük ekonomileri, artan gıda ve enerji fiyatlarından kaynaklanan ters rüzgarlarla yavaşlarken, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonraki yıllarda, işbirliğine dayalı küresel düzenden uzaklaşmanın mihenk taşı oldu. Bu noktada, paydaş temelli ve donanımlı yeni bir küresel sisteme ihtiyaç var. Forum, hükümetleri, iş dünyası ve sivil toplumdan liderlerini göreve davet ediyor. Amaç olarak yapıcı, ileriye dönük diyaloglar kurulmasını sağlayarak, kamu-özel işbirliği yoluyla çözüm bulmaya yardımcı olma misyonunun altı çiziliyor.
ILGINÇ PANELLER
Finlandiya, İspanya, Almanya başbakanları katılımcılar arasında ilk dikkat çekenler. Fas ve Güney Kore devlet başkanı seviyesinde toplantıya iştirak ediyor.
İlginç paneller var, mesela Küresel Ekonomik Görünüm: Bir Çağın Sonu mu? başlıklı oturumda, küresel ekonominin istikrara kavuşması için hangi politikaların uygulanması gerektiği ele alınacak ve Christine Lagarde (Avrupa Merkez Bankası Başkanı), Kristalina Georgieva (Uluslararası Para Fonu Directörü), Bruno Le Maire (Fransa Ekonomi Bakanı) ile ünlü Harvard'dan iktisatçı Lawrence H. Summers görüşlerini açıklayacak.
İlgilenen okuyucularımız, bu paneli 20 Ocak'ta İsviçre saati 11.00-12.00 arasında izleyebilirler. Geldiğimiz noktada, Dünya Ekonomik Forumu tarafından organize edilen Davos toplantıların bir çıktısı, var olan küresel krizlerinin çözümü için somut, sistematik ve uzun vadeli alternatifleri dünya kamuoyuna sunmak olacak. Bunu da, 50 yılı aşkın bir süredir dünya liderleri ve kanaat önderlerini müzakerelerde bulunmaları için Davos'ta toplayarak yapıyor. 2020'li yılların mevcut krizleri, büyüklük ve ilerideki potansiyel açısından, her zamankinden daha güçlü proaktif, vizyon odaklı politikalara ve iş stratejilerine ihtiyaç gösteriyor.
Umarız ki, geleceğin politika ve strateji yapıcıları, toplantıdan buna yönelik ilhamlarla dönsünler.